5 Yıl Önce...
17 Kasım 1997. Voltarno Adası. Benny "İnfazcı" Dertnork davası.
"Bu davayı alıp araştırmaya başlarken stajyer dedektif olduğum halde kendime güvenim tamdı." - Jonathan Lynch
Gece 3'ten beri olay mahallindeydim. "İnfazcı'nın başka bir sanat çalışması." diye tabir edilen ve Benny Dertnork'a ait 4. cinayeti olan, Daniel Flash adında bir zavallıya bakıyordum. 23 yaşında. Aslen Carson'da ikamet eden, suratı kıyma makinesiyle ezilmiş ve iki böbreği olmayan bir adama bakıyordum.
"... Sonrada muhtemelen olay yerinde derisini 5 mm çapında olan bir kuktiyle dikkatlice kesip, böbrekleri çıkartmışlar. Çünkü... Lynch! Seni aptal köpek! Beni dinliyormusun sen?!"
Adli tıp tabibinin konuşmaları zerre kadar sikimde değildi. Ama bana "aptal köpek" demesi sinirime dokundu. Döndüm, yanına yürüdüm, o zamanlar kullandığım G17 tabancamı çıkardım, kafasına sağlam birtane vurduktan sonra kolumu gırtlağına dayadım ve sanki onun oracıkta ümüğünü sıkacak gibi konuştum :
- Beni iyi dinle tabip paçavrası, sana, bunları sadece bir kere söyleyeyim. Senin o mahvolmuş, bakir ve hayatı boyunca mastürbasyona maruz kalmış rütbeli kıçını buraya getirip benden üstün gibi davranman hiç ama hiç hoşuma gitmiyor. O yüzden, kulaklarını açıp beni dinle. Benimle biraz daha uğraşmaya kalkarsan, bu elimde görmüş olduğun bebekten bir mermi hayalarına isabet eder ve zaten olmayan sevişme şansın ve mastürbasyon yaptığın hayallerin suya düşer. Anladın mı lan?! Ve hedef alacağım tek şey hayaların olmaz.
Korkmuştu. Kolumu esnetip nefes aralığı bıraktım. Yutkunup havlamaya başladı :
-Jonathan! Beni yanlış anladın! Ben aramızda bir hiyerarşi şakalaşması olduğuna inanıyordum! Lütfen, bence hala bunu konuşabiliriz! Sadece-...
-Kapa lan çeneni! Ayağını denk al, yoksa... Sikerler.
Kolumu gevşettim, onu yere indirdim, ve ekledim :
-Ve, uh... Biraz parfüm kullan, ve düzgün giyin. Bi bakir gördüğümde tanırım.
Pis bir kazanan gülümsemesi takındım ve cesedin başına gittim. İki kesik vardı kasıklara ilişkin ve çok simetrik duruyorlardı. Böbrekler yoktu. Adamın suratının köftelik olduğundan bahsetmeye dahi gerek yok sanırım. İnfazcı'yı bulmak, samanlıkta iğne aramakla kardeş cümleler olmuştu neredeyse. Bilecek tek kişi vardı. Frank Malone. Nam-ı diğer "Muhbir".
Malone konuşmaktan aciz bir haldeydi. Tek kelime edemiyordu. 40larının başında, zeki görünümlü biriydi. Nazikce tekrar rica ettim.
-Frankie. Bize yardımcı olman gerek. O yerden bitmeyi indirmek gerekiyor.
Tek söz etmedi. Kan beynime sıçradı. Yakasından tuttuğum gibi duvara ittim, üzerine yürümeye başladım.
-Beni dinle köpek! Zaten sizin gibi pisliklerle iş birliği yapmaktan saçma bir Avengers olayına dönüştü davam! Seni beynin burun deliklerinden akana kadar döverim. Daha sonra fileto gibi keser, adanın herhangi bir koyuna sallarım. Konuş lan! Konuş, pezevenk!
Gözleri perdelenmişçesine buğulandı. Yavasça ağzını açtı. Midem bulandı, sorgu odasının kapısına omuz atıp çıktım dışarı. Adamın dilini kesmişti. Kendimi lavaboya zor attım. Yüzüme bir avuç buz gibi su çaldım.
Adamın dilini kesmek... Nasıl bir sadist manyak bunu yapardı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık : Kayıp Halka
ActionBenliğini kenara fırlatan ve başkaları için yaşayan, bir yandan geçmişiyle uğraşan, karanlıkta boğulan adamın hikâyesi.