Deli Oyun (Tamamlandı)

Deli Oyun 45.Bölüm (Final)

Mert: Selini gördünüz mü?

Ömer: Senin yanında değilmiydi?

Mert: Lavobaya diye ayrıldı yanımdan ama yok heryere baktım yok!

Ömer: Dur sakin ol buluruz şimdi.

1 saat sonra...

*Yazardan*

"Selini heryerde aramış ama bulamamış ve herkes çaresizce konakta toplanmıştı. 24 saat geçmeden polis birşey yapamayacağı için bekliyordu herkes"

Zehra: Abi telefonun çalıyor. Der ve Mert telefonu açar

Mert: Efendim.

X: Kısa kesicem nişanlın elimizde.

Mert: Ne?! Ne diyorsun sen yaaa

X: Duydun işte Selin hanım bizde. Elimizde

Mert: Gebertirim sizi yemin ederim ona birşey olursa seni bulup kendi ellerimle gebertirim duydunmu beni!!!

X: Bizde istemezdik nişanlının canının yanmasını ama Toprak efendi bize olan borcunu ödemedi. Biz dedik kumar borcu namuz borcu diye ama dinletemedik.

Mert: Ne kadar istiyorsun söyle hemen veririm.

X: Yok olmaz. Çünkü bu bir prensip meselesi borçlu olan sen değilsin o. Ayrıca artık çok geç. Diyerek telefonu kapatır.

Mert: Selin...Selini kaçırmışlar....

Toprak: Nerde o ha nerde o? Diye bağırır ve elinde silah içeri dalar.

Ömer: Ne yapıyorsun sen yaa?

Toprak: Partiler düzenleme , nişanlar yapma kendini iyi abi gibi göstermeler. Geç lan bunları herkes senin ne mal olduğunu bilicek. Bu öve öve bitiremediğiniz Ömer efendi kendisi için çerez parası bile etmeyecek parayı bana , kardeşine vermedi! Sözde bizi annemizden ayrı tutuyordu eğer sen o parayı verseydin şimdi Selin o adamların elinde olmazdı.

Ömer: Ne diyorsun sen ne parası?

Toprak: Bilmiyormuş ayaklarına yatma. Artık çok geç Selini kaçırdılar diyerek silahı Ömere taraf doğrultur.

Toprak: Onlar Seline zarar vericek ve bunun sorumlusu sensin.

Gönül: Yapma oğlum tüm suç benim Ömerin suçu yok. Borç adıyla yine beni kandırıp parayla kumar oynayacaksın sandım. O yüzden Ömerden istedim ama vermedi dedim , yalan söyledim yapma onun bir suçu yok.

Toprak: Onu koruma! Yeter artık koruma onu onları sevdiğin kadar azacıkta Selinle beni sevseydin keşke. Der ve ateş eder....

Hastanede...

Salim: Doktor bey oğlumun durumu nasıl?

Doktor: Kurşun sadece sıyırmış önemli birşey yok birazdan kendine gelir.

Ayşe: Aaaaaa!!!

Nihat: Hayatım iyimisin

Ayşe: İyi değilim Nihat bebek....bebek geliyor Aaaaaaaa!!!!

Ömer: Tamam sakin olun ben hemen doktor çağırıyorum.

Birkaç saat sonra...

Zehradan

"Sabahın ilk dakikalarıyda herkes hastane koridorunda bekliyordu...Ayşeyi doğumhaneye almışlardı. Uzun bir bekleyin ardından doğumhanenin kapısı açılmış ve Doktor dışarı çıkmıştı nihayet."

Doktor: Tebrikler nur topu gibi bir oğlunuz oldu. Annede , bebekte gayet iyi.

Nihat: Baba oldum...Diyerek gözyaşlarını tutamaz ve herkes sevinçten bir birine sarılır.