BELALI MED-CEZİR

🌹6.BÖLÜM🌹 YENİ HAYATINA HOŞGELDİN

🌀Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır.🌀
A

rkadaşlar kızın adını degistirdim.
Suzan =Meyra

Hatırlatma

"Sen bana ne dedin lan?"

İmran acımadan kötü bir şekilde itikledi. Gözü dönmüştü resmen.
Suzan geri bir şekilde poposunun üzerine düştüğün de acıdan ağzında bir yüksek bir inilti çıktı. Bu sefer kıçı kesin kırılmıştı. Çünkü fazlasıyla acıyordu. Gözyaşları yeniden geldiğin de durduramaya çalışmadı. Aksine daha da gelmesini sağladı.Çünkü sanki ağlayinca canının acısı da gözyaşlarıyla birlikte gidiyor gibi hissediyordu.

İmran bir adım atıp Suzan in dibinde bittiğin de elini havaya kaldırarak hızla Suzana vurmuştu.

Suzan yanağındaki sızıyla canı daha da yanınca Allah tan canını almasını diledi.

||BELALI MED-CEZİR || 6.Bölüm

Yeni Hayatına Hoşgeldin                  

Acıyan kıçının üstüne birde yanak sızısı eklenince acı katlanamaz bir hal almıştı Meyra için.

Gözünden akan yaşlarla birlikte sert yerde oturmaya devam ederek ağladı. İki elini de yerle birleştirmiş ,başı hafif eğik bir şekilde hıçkırarak ağlıyordu ki saçının ikinci kez tutulmasıyla ağzından acı bir bağırış çıktı. İki elini de saçını tutan elin üzerine koyup sesli bir şekilde ağlıyordu.

İmran onu sert ve acımasız bir şekilde ayağa kaldırıp hızlı adımlarla siyah arabaya yöneldi. Arabanın yanına geldiğinde elindeki saçı acımadan ve yüzünü iğrenir bir şekilde buruşturarak sertçe arabanın içine doğru itti.

Meyra arabaya bindiğin de ağzını dahi açmıyordu. Oysa içinde ne fırtınalar kopuyordu. İçinde ki nefret ve acı öyle büyüktü ki. Öylesine aleviydi ki. Heryeri yakacak durumdaydı.
Damarlarından akan kanın hepsi öylesine yakıcıydı ki. O canavardan ölesine nefret ediyordu. Elinde olsa onu yakarak öldürürdü.

**********

Yarim saatlik ve Meyra 'nın hıçkırık sesleri hariç sessiz bir yolculuktan sonra sonunda fazlasıyla büyük bir kapının önünde durdular. Büyük kapı yavaş bir şekilde açıldığında araba takrar hareketlendi. Kenarları altın rengindeki farklı desenli kocaman kapıdan içeriye girdigin de Meyra gözlerini dehşetle açmış camdan dışarıyı izliyordu. Önlerinde kocaman yeşillikle dolu muhteşem bir bahçe onları karşılağın da ağzı açık olan Meyra 'nın ağzı şaşkınlıktan daha da açılmıştı. Bahçe çok güzel ve büyüktü. Ve ev ... Sanki saraydı. Aşırı büyüktü.

Saray gibi olan büyük villanın evin kapısında bir sürü insan görünce Meyra korkuyla camdan geri çekildi. Nereye gelmişti böyle. İnsanlar çok farklıydı. Giyinisleri... çok farklıydı. Önde doluca erkek ve arkalarında da yüzleri kapalı baştan aşağıya örtülü kadınlar vardı. Kadınların yanında da doluca çocuklar.

Meyra arabanın içinde geri geri giderek sırtını cama yapıştırdı. Korkudan avucunun içi terleyince elini gelinliğin eteğine sildi. Açık ve dağınık olan saçları terden ve ağlayışından dolayı yüzüne yapışmıştı. Hava zaten fazlasıyla sıcaktı. Birde üstünde gelinlik olunca sanki çölde gibiydi. Arabanın şoförü inince Meyra aralık olan kapıdan baktığın da İmran 'ın diğer arabadan inmiş ağzı kulaklarında o insanaların yanına gittiğini gördü.