BELALI MED-CEZİR

🌹1.Bölüm 🌹ÖLÜM KOKUSU

🌀Kiminin çöle döner yüreği ,kimi içinde bir yanardağ saklar.🌀

Herkese merhaba. Yeni bir kitapla karşınızdayım. Bu kitap konusu bakımından farklı. Bu kitabı boş bir ders vaktinde yazmaya başladım. Önce aklımda hiçbir kurgu yoktu. Aklıma gelen cümleleri yazdım. Ve sonunda bir hikaye konusu buldum.

Umarım beğenirsiniz.

Arkadaşlar kızın adını degistirdim.
Suzan =Meyra

İyi okumalar....

||BELALI MED-CEZİR|| 1.BÖLÜM

 Ölüm Kokusu                                             

Yağan yağmurun camdan süzülüşünü izliyordu sessizce. Cama vuran su damlaları kendince yol buluyorlardı. Bazıları birbirine değip bir bütün olurken bazılarıysa kendi hâlinde akıyordu. Herkesi kıskandıracak ela rengindeki olan gözlerini bu güzel manzaradan çekip uzun, siyah ve kıvırcık kirpiklerini kırpıştırdı. Uzun ve zarif parmaklarıyla gözlerini ovalayıp içeriye doğru döndü. Aynasının üstündeki siyah kenarları altın rengindeki taşla yapılmış adeta bir sanat eserini andıran saate baktı. Saat epey erkendi. Ama uykusu da hiç yoktu. Sanki o güzelim uykusu onunla küsmüş gibiydi ,uğramak bilmiyordu.

Paytak adımlarla ilerleyerek bazasına oturdu. Belini baş kısmına koyup dizlerini kendine çekti. Gözleri az ilerde askisiyla dolaba asılmış etekleri yere kadar değmiş bembeyaz gelinliğe takıldı. Üst kısmı straplez ve
taşlarla süslenmiş ,alt kısmı kabarık ve düz. Gözlerini gelinlikten alıp yorganin deseninde gezdirdi. Kendisinden habersiz akan gözyaşını elinin tersiyle silip akan burnunu çekti.

Bugün düğünü vardı. En mutlu günüydü onun. Ama o sandığı kadar mutlu değildi. İçinde anlamlandıramadıgı birşey vardı. Belki tek ailesi olan teyzesinden ve köyünden kopacağı için belki de bu evliliğe hazır değildi.

Daha bir ay önce tanıştığı biriyle evleniyordu. Karşı köyden onu istemeye geldiklerinde teyzesi iyi bir talip deyip kabul etmesini istemişti. Meyra da teyzesini kirmayıp kabul etmişti.

Pişman mıydı? Değildi ama evlenmek istemiyordu işte. Sanki... Sanki birşey olacaktı. Sanki bu evlilik onu için uygun değildi. Bunları düşünmemesi gerektiğini bilip kafasını olumsuz anlamda salladı. Bir kere kabul etmişti. Artık bir anlamı yoktu. Ayrıca onu isteyen kişi soylu biriydi. Çok zengin değildi ama halleri iyiydi. Kendilerine göre baya iyiydi.

Sessizce yatağına girip ince yorgani boğazına kadar çekti. Aklındaki düşünceleri kovup gözlerini yumdu.

Bilmiyordu ki onu nelerin beklediğini. Kaderin onun için neler hazırladığını...

*********

Önündeki güzeller güzeli adeta bir prensesi andıran yeğenini görünce gözyaşlarını durduramadı. O kadar güzel gözüküyordu.Bir gelinlik ancak bu kadar yakışabilirdi bir kıza. Tıpkı annesinin gençliğine benziyordu Meyra. Onun gibi çok güzeldi. Zaten göz rengini de annesinden almıştı.
Zehra hanım gözlerini güzel yeğeninden alıp beyaz türbanıyla yaşlı gözlerini sildi. Sessiz ve mutlu çıkan sesiyle

"Çok güzel olmuşsun." deyip boğazını temizledi.
"Hemde çok kızım. " deyip Meyra 'nın yanına gitti. Kollarını açıp sarıldı. Kendini tutamayıp gözyaşlarını boğuldu. Genç kız anne kokan teyzesine daha çok sarılıp o da ağladı. Nasıl ayrılacaktı bu melek kadından. Nasıl onu bırakıp gidecekti. Annesi kokuyordu teyzesi. Bundan sonra içi daraldiginda mutsuz olduğunda kime sarılıp kokusunu içine çekecekti. Bir kez daha cennet kokulusunu koklayıp ayrıldı teyzesinden.