Dışarıda çok ses vardı, uyandım ve dışarı baktım. Bir de ne göreyim? En az 10000 zombi sürü halinde göç ediyor. Korktum ben bayağı. Bu evde kalmaya devam edersek ölürdük. Taşınmalıydık. Lanet olası zombiler! Rahat durmuyorlar ki. Düzgün bir yerde de kalamıyorduk artık. Sürekli göç halindeydik. Ne zaman bitecekti? Yolumuza devam ettikçe uzuyordu yollar. Yürümeye devam ederken bir grup insanla karşılaştık. Konuşmadan devam edecektik ki kavga çıkmasın. Devam ederken yanına çağırdı, gittim. "Ne yapıyorsunuz burada gençler?" Diye sordu bana. "Kalacak yeni biryer arıyoruz." Dedim. "Burada kalabilirsiniz fakat erzağımız az." Dedi adam. "Gerek yok sağolun." Dedim. Yolumuza devam ettik fakat birşey unutmuştum. Onlara zombi kasırgasını hatırlatmadım. Nasıl kurtulacaklardı? Sonra aklıma birden birşey geldi. "Zaten herkes kendi derdinde bana ne?" Dedim içimden. Yürümeye devam ettik ve bir kasabaya vardık. Burayı iyice araştırmalıydık.