Yerliler durumu anlayınca Sude'yi öldürmeye karar vermişlerdi. Karşı çıktım. Onu benim öldürmem gerektiğini söyledim, serbest bıraktılar. Tekrar o kasabaya döndük. Etraf zombi doluydu. En iyisi kaçmaktı. Buraya geldiğimiz arabamız yerinde değildi. Araba bulmalıydık ama önce yapmamız gereken çok önemli birşey vardı. Sude konusunda ne yapacaktık? Herkese bunu sordum. Sude ne yapılması gerektiğini biliyordu. Onu öldürmedik. Dönüştüğünde diğer zombilerin arasına bıraktık. Arkamızı döndük gidiyorduk, fakat bir ses duydum. Av köpeğinin sesine benzer bir sesti bu. Köpek olduğu kesindi. Köpeği kurtardık. Tasması vardı ve adı Poppy'di. Ben köpeği bırakma konusunda karar almıştım çünkü köpeğin ihtiyaçlarını da karşılayamayabilirdik. Erzağımız yetmezdi ona. Fatih bana karşı çıktı ve ona kendisi bakacağını söyledi. Tamam dedim. Ne yaparsan yap umrumda değil.