5.bölüm

1.6K 106 6
                                    

1K olduk oye oye :D

                ♧♧♧♧♧♧♧

Koridorda yürüyorum...

   Her yer beyaz renkle boyanmış, hastaneyi andırıyor.Etrafta tek bir ses,hareket veya eşya yok.Bir tek ben varım ve nereye bilmeden yürüyorum.Koridorun sonu geliyor birden ve karşıma yine beyaz renkte kapı çıkıyor.Elimi uzatıyor kapının kolunu çevirip yavaşça açıyorum.Tamamen açmaya korkuyor,aralık bırakmış şekilde bakıyorum içeriye.Burası benim olduğum yerin tamamen zıttı olduğundan büyük ihtimalle ilgimi çekiyor,merak uyandırıyor içimde.İyice açıyorum kapıyı,böylece onu görüyorum.Ayakta duruyor ve bana bakıyor.Yüz ifadesinden hiçbirşey anlamıyorum.

   Gözleri buzdan farksız,ölü gibi bakıyor.Yavaşça bir adım atıyorum ona doğru hafif korkarak.Odaya göz atıyorum bir yandanda,yine aynı boşluğunu koruyor odalar.Odayı dolduran sadece biz varız.Yavaşça bir adım daha atıyorum.İyice korkmaya başlıyorum.Bu kapkaranlık odada o da davranış ve bakışlarıyla beni yalnız bırakıyor.Yine de duramıyorum.Bir adım daha derken tam önünde duruyorum.Bakıyorum sadece, zümrüt yeşili buz gözlerine.Ne yaptığımı farkedemeden elim yanağına gidiyor.Bakışlarındaki buz yerini âdeta ateşe bırakıyor.Ani şekilde çekip sarmalıyor beni.Gittikçe daha fazla sıkmaya başlıyor ve belimi kıracak duruma getiriyor.Seslenemiyorum bile ona.Onun odayla uyum içinde olan kıyafetleri beyaz rengini almaya başlıyorlar.Gittikçe beni sıkan kollar gevşeyip açılıyor.Onun gözlerine bakıyorum.Ne buz ne de ateş.Ben varım gözlerinde.Başımı eğerek kendime baktığımda ise elbisemi görüyorum.Bembeyaz,pamuğu andıranelbisemin üzerinde yer yer siyahlıklar oluşmuş.Panikle tekrar ona bakıyorum.Yarım ağız gülüyor bu sefer.Sevecenlikten çok uzak olan gülmesi korkutucu bir hâl alıyor.Bir adım atıyor bana doğru.Geri adım atıyorum.İçimde fırtınalar koparken bunu dışarıya vuramıyorum.En sonunda sesim çıkıyor ve bağırıyorum.

                 "Bana dokunma!"

   Sıçrayarak uyandım rüyamdan.Nefes nefese kalmış bir şekilde sakinleşmeye çalışıyordum.Kalbim öyle hızlı atıyorduki kulaklarımda bile kalp atışlarımın ritmik sesi doluyordu.Nefesimin düzene girmesi ve nerede olduğumu anlamam için biraz bekledikten sonra yatakta olduğumu farkettim.Yalnız bir sorun vardı.Bu sorun ise şuan oturduğum, kabustan önce uyuduğum bu yatak benim yatağım değildi.Büyük ihtimalle tek kişilik olan bu yatak neredeyse iki kişinin sığacağı genişlikte üstelik oldukça rahattı.

   Odaya göz attığımda ise yatak gibi beyaz ve siyah renklerle döşendiğini gördüm.Yatağın tam karşısında duvara montelenmiş büyük bir televizyon vardı.Yatağın sağ tarafın bir tarafı tamamen ayna olan dolaplar vardı.Ayrıca kapı da vardı.Bir kapı dolapların yanındayken diğeri televizyonun yanında bulunuyordu.Yatağın yan tarafında bulunan masada lamba vardı.Oldukça sade bir odaydı.Sade olmasına rağmen insanı rahatlatıyor ve boğmuyordu.

   Daha fazla burada beklemenin iyi olmayacağının farkına varıp üstümdeki örtüyü ucundan tutarak kenara çektim.Bacaklarımı yataktan sarkıtırken ani gelen baş ağrısı yüzünden kalkamadım.Elimle şakaklarıma masaj yaparken farkettiğim şey ile ellerim dondu.Odayı incelemekten farkedememiştim ama üstümde elbisem yoktu.Beyaz renkte kalçalarımın biraz altında biten tshirt vardı.Dün gece ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yok.En son taksi arıyordum.Aklıma gelen düşünce ile kendimi yokladım.Dün gece birisiyle birlikte olmadığımı farkedince azda olsa gülümsedim.Şimdiyse tek derdim vardı.O da beni evine getiren erkekse kıyafetimi onun değiştirip değiştirmediğiydi.

Sonunda kendime gelip ayağa kalktığımda televizyonun yanındaki  kapıya doğru yürümeye başladım.Açtığımda uzun bir koridorla karşılaştım.Yavaş yavaş ilerleyerek nereye gideceğimi bulmaya çalışıyordum.Sonunda merdivenleri görünce hızla oraya gidip aşağıya inmeye başladım.Beni kim evine getirmişse gerçekten zengin olmalıydı.Merdivenler bittiğinde salonu incelemeye başladım.Yine siyah beyaz renklerle döşenmiş sade ve güzel bir odaydı.Ben salonu incelerken duyduğum sesle hemen sağ tarafıma döndüm.Sesin geldiği yere doğru giderken biraz korkuyordum.Açık kapıyı görünce ses çıkarmamaya çalışarak içeriye bakmaya başladım.Ve kıvırcık saçları görmemle gözlerimin irileştiğini farkettim.

Emotions Don't LieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin