26.Bölüm:"Aradığımı buldum"

172 12 0
                                    

Selam cancanlar,Şu özür faslını geçip bölümü okumanızı istiyorum,o nedenle özürü boşverin 😋😅
*umarım önceki bölüm sonunu hatırlıyorsundur  tekrar yazmaya üşendim de*

Nurşah  ona dondurma yapacağını duyduğuna şaşırmadı çünkü Onur ona hünerlerini sergilemek için herzaman istekliydi.Nurşah Onurun ona isteklilik ile bakan gözlerine gönlünü kaptırdığı için reddedemedi.Pastacı olanın koluna tekrar girip hiç konuşmadan geniş cadde boyu yürümeye devam ettiler.

O akşam serin hafif, meltemin yerini poyrazın aldığı ve sokaktaki insanlar birer birer evlerine itelediği vakitlerde best coupleımız Nurşah ve Onur mekana vardılar.Kepenkleri olmayan bu minik işyerini açmak için, ellerini cebinden çıkardı Onur ve kolayca açtı pastahanesinin kapılarını sonuna kadar.Işıklar yandığında etraf aydınlandı,kapı girişi adeta panayır yerini andırıyordu renk renk ledlerle aydınlatılmış cam duvarlar,serin sessiz sokağın içindeki japon bahçesi gibiydi.İnsanın dükkana bakarken bile içini ısıtacak görünüşteki bu mekana Nurşahta girdiğinde büyüsüne kapılmadan edemedi.
İçeriye girdi ve parkasını girişteki vestiyere astıktan sonra o rengarenk ışıkların altındaki koyu kahve ahşap bir iskemle çekti kendine ve arkasına yaslandı.Ortamdaki mutluluk kokusunu içine çekti.Gülümsedi.Gözlerini kapatıp bir dakikalıkta olsa onlu yaşlarına geri döndü.Bahçesinde seksek oynadığı küçük pansiyonu hatırladı,oradaki arkadaşlarını, geçirdiği heyecanlı ve eğelenceli vakitleri,yediği ev yapımı dorayakileri hatırladı az bir müddette olsa,geçmişi özlediğini hatırladı geleceğini hiçe sayarak...

Onur kombiyi açtıktan sonra tekrar Nurşahın yanına döndüğünde onu gözlerini kapatmış,kendini sandalyenin gerisine atıp sırıtırken buldu.Birkaç saniye bu hoş manzaranın tadını çıkardıktan sora yanına gitti ve oda bir iskemle çekti kendine.Nurşahın karşısına kuruldu.Nurşah Onurun geldiğini fark ettiğinde önündeki yuvarlak masanın üzerine dirsekleriden yardım alarak eğildi ve sırtını gerdi.Elleri arasına aldığı yüzü avuçları arasındaki bir marshmellowu andırıyordu.Onur yarım ağız sırıttı ve sessizliği ilk o bozdu.

"Eveet dondurma yapımına başlayalımmı?"

"Şey...Sanırım artık canım dondurma yemek istemiyor" diyerek sıkılarak karşılık verdi Nurşah,yanakları hâlâ avuçları arasındayken.

Onur yine aynı ifadeyle "Ozaman ne ister paşa gönlünüz hanım efendi?"
Dediğinde,Nurşah biraz şaşırdı.Sonuçta biraz kapris yaptığını hissetmişti.Bu durumdan memnun bir şekilde tekrardan konuştu.

"Sıcak birşeyler istiyorum dışarıdaki soğuk yüzümü tokatlayıp sonbahar günü dondurma istediğim için cezalandırdı beni."

Onur içinden gelen dokunma isteğini yenemedi,en azında işaret parmağı ile kırmızı yanaklara bastırdı,oluşan dalgalanmayı kedilerin akvaryumu izledikleri gibi,büyülenerek izledi.

Nurşah karşısındaki biyolojik yaşını biliyordu ama artık ruh yaşınıda öğrenmişti."6"

Kız erkeği bozmadan,-zorlansa bile-ciddiyetini koruyarak yaptığı anlamsız hateketi fark edip durmasını bekledi.Durduktan sonrada delici bakışlarıyla dik dik baktı ona.Ama  ruh yaşı 6 olan "ağabeyimizden"beklenen tepki gelmedi.

"Neyse hadi beraber pişirelim ozman matmazel."
Dedikten sonra ayağa kalkıp bir elini önüne bir elinide karşısındaki marshmellow'a uzattı.
Nurşah eli tutarak bulunduğu yerden ayağa kaltı ve bir an içerinin soğuk olduğunu fark edip kollarını  önünde birleştirdi.Onur
bu durumu fark edip kapı kenarındaki cam kapılı olan dolaptan getirdiği tüylü mürdüm renkli benekleri olan battaniyeyi getirdi ve Nurşahı sardı.Kız olanın omuzlarına dokunan  eli bağımsızlığını ilan edip orada yaşamak istiyordu ama Onur buna izin vermeyerek omuz..ay battaniyeyle fazla yüz göz olmadan ayrıldı.

Asansör;Aşk HattıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin