27.Bölüm:Genç Kadın,Genç Adam

159 12 13
                                    

Bölüm EcemN147 ye ithaf edilmiştir.
Düzenlemeye üşendiğim 27.bölümü sonunda düzenleyip sizlerle buluşturuyorum,yeni yılın ilk bölümünü okumaya hazır mısın bakayım,devamını okuduğuna göre hazırsın ama önce ufak bir fragman -bilgi- vermem gerekiyor bölüme geçmeden önce :)
Şimdi sevgili okurcan bu bölümde ufak dramatiklik var bölümü depresyondayken yazdım idare et :P
İyi okumalar umarım beğenirsin ❤.
(Bölüm şarkısı ef sa ne)

O akşam pankekler ve çikolatalı sütler bittikten sonra,önemli şeyler konuşulmadı.Nurşah saatin fazla geç olduğunu söyleyip gitmek istedi,Onurda ona bir taksi çağırdı ve gece sonlandı...

Sabah olduğunda alarmın çalmasıyla zorakide olsa yatağından ayrıldı,odasından çıktı pijamalarıyla banyoya yürüdü.Vardığında suyu açtı ve yüzüne bir kaç kez su çarptıktan sonra gözlerini temizledi.Gece çok sıcaklamış olacaktı ki dudaklarının susuzluktan çatlamış olduğunu gördü.Yüzünü kurulamadı ve banyodan ayrıldı.Biraz olsun  ayıldığını zannetti. Yarı kapalı gözlerle odasına doğru yürüdü,kapısını açtı içeriye attı kendini.Haftalık planında bugün için hazırladığı giysiyi giydi.Nurşah düzen konusunda biraz sıkıcıydı.Her hafta pazar günü iş kıyafetlerinin günlük programını çıkarırdı.Hiç üşenmezdi bunu yaparken,velhasıl kelam hazırlandı alel acele ve makyaj yapmak için oturdu masasına. Porselen tenine kıyamadı ama göz altındaki morlukları kapatmak için çabaladı.Sabaha karşı eve geldiği için uyku süreside kısalmıştı tabi.Dudaklarını nemlendirdi,ruj sürmek istedi ama mutfaktan gelen Sudenin sesi onu durdurdu.Ruju eline alıp mutfağa gitti.İçeriye girdiğinde Sudenin sabah erkenden kalkıp ona kahvaltı hazırladığını gördüğünde duygulandı.-İşin aslı farklıydı ama neyse-
Sude Nurşahı masaya oturttu ve önündeki tabağa az önce pişirdiği omleti koydu.Açık bir çayla servis yaptı,yanına oturdu yemesini emretti ve meraktan açılmış gözleriyle Nurşahı izlemeye başladı.
Nurşah birkaç lokma ağzına attıktan sonra gözleri Sudeye takıldı ve yemeyi bıraktı.Sude iki üç dakika Nurşahın konuşmasını bekledi ama istediği gerçekleşmedi.Sıkıldı,sordu.

"Dün gece yarısına kadar Onurla ne yaptın bakalım?"

Sude muzur muzur gülerek sordu birazda kızmıştı çünkü yakın arkadaşını beklerken koltukta uyumuştu.Nurşah ona nereye gittiğini söylediği için de olanları dahada merak ettiğinden beklemişti birazda.

"Pankek yedim."

Nurşah cümlesini bitirdi ve çayını içti rahatça.

"Pankek mi, nöbetçi bir pastahane mi buldunuz? /(var mı acaba?) Cidden sadece pankek mi yedin hiç mi birşey olmadı?"

"Ah evet birde sıcak çikolata içtik."
Nurşah Sudeyi meraklandırmaktan aldığı hazla gülümsedi.

"Kızım düzgünce anlatsana şunu kerpetenle alıyorum lafları ağzından."
Sude şirin bir sinirle konuştu.

Nurşah gümüş saatine baktı,acele etmezse trafiğe fena halde takılacaktı.
Sudeye akşam anlatacağını söyledi ve ayağa kalkıp Sudeyi öptü.
Dişlerini fırçaladı ve rujunu sürdü,stüdyoya gitmek için hazırdı.

Gelelim Onurun sabah yaşadıklarına.

Sabah güneş doğarken burnuna düşen saçlarının onu gıdıklamasıyla uyandı,yatağında bir müddet oturduktan sonra ayağa kalktı yatağını topladıktan sonra gün içinde giydiği giysilerle uyuduğunu fark etti.
Gece evine geldiğinde direkt yatağa girdiğini hatırladı.Banyoya girip sıcak suyun altında duş aldı.Saçlarının uzadığına döktüğü şampuanın hala köpürdüğünü gördükten sonra inanmıştı.Hafif uzun dalgalı saçlarıyla tam bir gitarist gibi gözüküyordu.Lisedeki uzun saçlarını özledi.Sonra neden kestiğini hatırladı.Öfkelendi,ergenken yaşadıkları bir kere aklına geldikten sonra gitmemek için ısrar ediyorlardı.Geçirdiği panik atak krizlerini düşündükçe göğsünün sıkıştığını hissediyordu.Nefes alamıyordu âdeta.Daha ilk okuldakyken başlayan istismarlarını,karanlık odalara kilitlenişlerini hatırladıkça dahada öfkeleniyordu.Babasına gittikçe artan nefret ve kini bir virüs gibi bütün vücudunu sarıyordu.Ölmesine rağmen Onuru dahada yaralıyordu,yaş aldıktan sonra unutması gerekiyordu ama olmuyordu.Henüz yedi yaşındayken babası yüzünden yaşadıkları hiçte unutulacak şeyler değildi ve bu istismarlar liseye kadar da devam etmişti.Onur düşüncelerini bölüp farklı şeyler düşünmek istedi.En son gördüğü yüzü hatırladı,Kafasının içindeki kara günler bir bir renklenmeye başladı bunu yapmasıyla.Mutlu oldu nedensizce.Hatırına gelen kötü anılar hızlıca terk etmişti düşünce mekanizmasını.Durulanıp banyoda çıktı.Bornozuna sarınıp camdan dışarıyı izledi.İnce ince yağan karı gördükten sonra içi yünlü sarı sweatini ve erkek baldırlarını saran lacivert kotunu giyindi,saçlarını kuruttu.Spor modellerde olan saatine baktı ve içinde bir çok bestesinin bulunduğu nota defterini yanına aldı ve gitar çantasını sırtına taktı.Siyah şişme montunu üzerine geçirdi,anatharlarını aldı ve evinden dışarıya çıktı.

Asansör;Aşk HattıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin