Yakışıklı mı yakışıklı sert mimarımız Yiğit Ertürk. Sakar, güzel ama bir o kadarda sivri dilli Edebiyat Öğretmenimiz Deniz Polat kader bu ikisinin arasında ağlarını örmeye çalışırken.Araya giren çılgın kardeşler, kaynanalar, radar komşular ve bu ağl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Su ve Aksel)
Güneş Koleji
-"Abbblaaaaa benim gördüğü mü sende görüyor musun yoksa ben hayal mi görüyorum?"
Su'yun baktığı yere baktığım da az daha gözlerim patlayacak seviyeye geldi Aksel'in etrafını kızlar sarmıştı.Bu çocuğun burda ne işi vardı ki. Eyvah eyvahhh!!
-"Doğru görüyorsun canım Aksel kız ordusu tarafından ele geçirilmiş ve halinden de epey memnun görünüyor."
Su adımlarını hızlandırdıkça çıldırmamak için de derin derin nefesler alıyordu. Adam resmen kızlarla içli dışlı olmuştu burdan bile kızların salyalarıyla Aksel'in bakemcikleri görünüyordu. Bu kadar komik ne anlatıyordu acaba şaklaban Aksel.Aramızda 5 adımlık mesafe kalmıştı ki Aksel sonunda beni farketmişti ne güzel aman ne güzel tek kaşımı kaldırıp sadece bir bakış atıp ablamın koluna girdim ve okula girdik.
-"Su"
-"Efendim abla."
-"Aksel kızların arasından kopup gelmeye çalışıyor ama Gamze koluna girmiş bırakmıyor."
-"Abla bakma şu şaklabana ya ne hali varsa görsün kız düşkünü zibidi."
-"İyi bakalım ben bir müdürün yanına çıkıp geliyorum sende uslu bir kız ol Aksel'i boğma tamam mı?"
-"Tamam abla tamam Haluk amcayla ne işin var ki?"
-"Ay Su sinir etme beni haftalık ders ve ek ders çizelgesini alıcam."
-"Tamam o zaman ben sınıfa geçiyorum."
-"Tamam canım."
Su ile ayrıldıktan sonra asansörlere doğru adımlarımı hızlandırdım.Aklım da Su da kalmıştı aslında.Asansörün kapısının açılmasıyla sert bir bedene çarpmam bir oldu birde hızımı alamayıp geri geri gidince sert kollar bir anda belimden yakaladı. Bir kerede biriyle çarpışmayayım ya vallahi kına yakıcam. Korka korka başımı yukarı kaldırdığımda bugünkü tesadüf kotamı doldurduğuma inanıyordum şuan kollarında olduğum adam aynı zamanda yılan etkisini yaratmıştı bende, hayır yani normalde Denize düşen yılana sarılıyor yılanın Denize sarıldığı nerde görülmüş ben içimden böyle güzel saçmalarken arkadan gelen öksürük sesiyle gözlerimi yılan Yiğitten çekip Haluk amcaya baka kaldım ay rezillik vallahi rezillik Yiğitin sırıtışını görmemezliğe verip ellerimi Yiğitin güçlü, sert, ağız sulandıran kollarından çektim. Yiğitte beni bırakınca içim bir tuhaf oldu tamam inkar etmiyorum yakışıklı adam acayipte güçlü kaslı maslı bir şey ama uyuz yani kalbim bu uyuzu görünce ne diye zıpzıp oynayıpta beni öldürmeye çalışıyor onu anlamadım organlarım bile düşman bana.
-" Deniz Hanım Edebiyat öğretmenimiz, Yiğit bey hemde en yakın arkadaşımın kızıdır Aksel'in de sınıf öğretmeni olacak 12 A dan Deniz hocam sorumlu bu yıl. Yiğit bey de Aksel adlı öğrencimizin abisi kızım Aksel ile ilgili seninle görüşmesi lazımmış."
