-"Zorba ayı ya bıraksana beni ! Orman kaçkını kolum koptu hayvan herif!" ben kolumu çekmeye çalıştıkça öküzden bozma insan müsvettesi beni sürüklemeye devam ediyordu.
" Mendabur ayağımda topuklu var görmüyor musun? Bileğimi mi kırayım onu mu istiyorsun! dur gelemiyorum!"-"Kim dedi sana o çıtaları giy dolan diye sirk mi burası yürüyemiyorsan giyme sende. Zorlamı giydiriyorlar sanki..Boyun kısaymış gibi boyun kaç senin hem bir kız için fazla uzun değil misin sen küçükken süt dolu kazana mı düştün ?"
-"Çok mu komiksin acaba sen! 1.78 boyum var kusura bakma senin standartlarını düşünemedim .Herkes uzun boylu ister sen kısa istiyorsun heralde bak bakayım şu bacakların boyuna abide resmen!"
-"Başlatma abidenden! antik sütun gibi bacaklarını açtın, bu kadar millet baktı da ne oldu? Kürdan gibi kırıp eline vericem o zaman göreceksin abideyi sen"! Yiğit'in yanından geçen adamın "maşallah" diyerek Deniz'e bakması sinirlerini komple hoplatmıştı. Bir anda arkasına dönüp Deniz'i omzuna attı. En azından ön manzara kapanmış oldu.
Deniz ise bu ani hareket karşısında çığlığını koyvermiş bakmayan kim kaldıysa onlarda bakmaya başlamışlardı bunun utancıylada hızla yüzünü Yiğit'in sırtına gömmüş ordan saydırmaya devam ediyordu.
-"Ölümün benim elimden olacak sen manyak mısın psikopat mısın nesin sen be adam ?!!!!"
-"Bence sus hala millet bize bakıyor.Hem böyle daha iyi değil mi Denizciğim hem sapık bakışlardan hem de seni topuklu hezimetinden kurtardım kahramanım diyip teşekkür edeceğine sen hakaret ve tehditlerinle başımı şişiriyorsun ve de acayip ağırsın kızım zayıfla az!"
Deniz hem heyecandan hem sinirden ve en önemlisi de tepe taklak oluşundan dolayı acayip derecede yüzüne kan pompalanmış renk alıp renk veriyordu bayıla bilecek bünyeye sahip olsaydı emindi ki şuan 3. bayılışını gerçekleştiriyor olurdu.
-"Öküz toynakların buz gibi çek şunları bacaklarımdan sapık herif!" Toynak lafından sonra elini Deniz'in bacaklarından çeken Yiğit Deniz'in kurtuldum rahatlığıyla nefesini derince vermesinden sonra hızlıca Deniz'in poposuna şaplağını geçirdi. Pişman mıydı tabi ki hayır bu durumdan olukça da memnundu ama çıkan sesle bazı organlarına aşırı derecede kan pompalanmış olabilirdi.
Deniz'in çığlığı ikinci kez hastane duvarlarında yankılanırken" Al sana toynağın işlevleri Deniz hanım! ders 1"
-"Ya manyak, aygır, pis sapık !!!! ne yaptığını sanıyorsun sen ya acıttın!"
-"Bir sus artık ya ağzı bozuk mahalle karıları gibisin valla!"
Demek ağzı bozuk mahalle karısı ha al o zaman diyerek hızla Yiğitin poposuna yapıştırdı.
-"Ahhhh kzım ne yapıyorsun ya!"
-"Nasıl oluyormuş Yiğit bey!"
-"İyi oluyormuş aslında senin de hızlı ve acılıdan hoşlandığını öğrenmiş olduk! Yalnız elin acayip ağır ben eli hafiflerden hoşlanırım ama olsun idare edicez artık..."
Deniz hangi cesaretle Yiğit'in poposuna vurduğuna anlam getiremezken poposuyla bakışmasıda ekstra sorundu maşallahı vardı valla hiç poposuna da bakmamıştı şimdiye kadar!
-"Maşallah de nazar değdireceksin Denizciğim!"
-"Neye be!"
-"Popoma iki saattir içli içli bakıp derince nefesini veriyorsun sapık hayallerinde başrol olmak istemeyiz açıkcası."
-"Hadi be ordan bakmıyorum bile hem senin popona mı kaldım daha seksilerini de görmüştüm."Bu söylediğine kendi bile inanmıyorken adamı nasıl inandıracaktı orası ayrı bir sorundu zaten şimdiye kadar çarpılmadığına dua ediyordu yalan söylemeyi beceremeyenlerdendi sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞTÜN ELİME
Storie d'amoreYakışıklı mı yakışıklı sert mimarımız Yiğit Ertürk. Sakar, güzel ama bir o kadarda sivri dilli Edebiyat Öğretmenimiz Deniz Polat kader bu ikisinin arasında ağlarını örmeye çalışırken.Araya giren çılgın kardeşler, kaynanalar, radar komşular ve bu ağl...