Sabah uyandığımda Rüya üstümdeydi. Kilo mu almıs bu ya nefes alamıyorum valla. "Rüya kalk üstümden annem kalk sabah oldu." Diye kulağına bagırdım. O sırada kafama bi yastık darbesi geldi. "Gidinn rahat bırakın bizii öhüzleeerr allah versin karşimm lan gitsenizee!" "Noluyo lan ben Deniz yavrum hani şu 10 yıllık arkadaşın olan kızcağız." Rüya o zaman kendine gelmişti bana bakarak gülmeye basladı. "Seni zombi sandıydım da. Rüyamda zombilerin kafasını kesiyodum." Hay allahım psikopat ya. Her şeyi unutmak istiyodum,yasananları,Burak'ı,her şeyi. Kalktım ve kahvaltı hazırlamaya basladım. Bakın? Ben? Kahvaltı? Hazırlamak? Evet dogru duydunuz. Zeytin,peynir,salam falan cıkardım. Omlet yaptım. Bunları yaparken aklıma o gün geldi. O iddayı duydugum gün. Burak ta bana kahvaltı hazırlıycaktı güya. Yalandan gülümsüycekti,yalandan gözlerimin içine bakıp,yalandan seni seviyorum diycekti. Sahi ya bu kadar kolay mıydı gercekten? Yalandan seni seviyorum diyebilmek... Her ilişkinin bi sonu vardır. Size ilk seni seviyorum dediklerinde "Ne zamana kadar?" diye sormak lazım galiba.
Her neyse kahvaltıyı hazırladım ve "Goca popoluumm kahvaltı hazır haydin gel yavrim" diye bagırdım. Rüya geldiginde gözlerine inanamadı. "Sen yumurta kırabiliyo muydun lan? Vay pisliik,biliyodun da bana eziyet cektiriyodun demi allah evine atesler yagdırsığğn amiin. Ay tövbe yagdırmasın,aynı evdeyiz. Tövbe yarabbim tövbe" Diyip kendi mallığına gülerek masaya oturdu. Gercekten üzüntümü gideren tek kisi Rüyaydı. "Bogön oyon koço?" diye sordum ağzım dolu konusarak. Onun da ağzı doluydu. "Soközo" dedi hala yemeye devam ediyodu öküz. Ney sekizi mi? 8 Mayıs.. Bilin bakalım kimin doğum günü? Evet,Burak'ın. Aman banane ya banane. Kutlasın o arkadaşlarıyla,umrumda degil. Bunları düşünürken dalıp gitmistim. Rüya'nın "Laann noldu dalıp gittinn" diye bagırmasıyla kendime geldim. Dalgın bi sekilde "Bugün Burak'ın doğum günü" dedim. "Ee bundan bizene yaa kutlasın istedigi gibi" diye cevap verdi. "Tabi ya bizene" diye tekrar ettim ve kahvaltıyı toplamaya basladım. Acaba inadına evine gidip dogum gününü kutlasa mıydım hayvanın. Böyle evini basıpp, "Doğum günün kutlu olsun lan yavsak. Keske doğmasaymışın" diyip yüzüne öyle bi tüküresim vardı ki. Yapardım ki. Ciddiyim yapardım. Ama onun suratını görmeye bile tahammülüm yoktu. Rüya sanki aklımı okurcasına "Gidip doğum gününü kutlasana lan,böyle azcık da döversin." dedi gayet de ciddi duruyodu. Gülmeye basladım. "Ya üşeniyom valla." . "Hadi hadi giyin de git sana güveniyorum tekme tokat gir de şuna rahatla" diye gaza getirdi. Her ne kadar o beni üzmüş olsa da ben yine de onu doğum gününde üzmek istemiyodum ama yapıcaktım. Üstüme öylesine bi seyler gecirip dısarı cıktım. Burak'ın evinin önüne geldigimde derin bi nefes alıp verdim. Evet evet hazırdım. Zili caldım ve kapının acılmasını bekledim. Bi 2 dk falan bekledikten sonra kapı acıldı. Burak'ın gömlegini giymiş bi kız karsımda duruyodu. "Buyur,sen kimsin canım?" diye sordu gözlerini üstümde gezdirerek. Ya allah belasını versin bu Burak'ın. Şimdi de bi kız bulmus ne güzel. Ohh bi de işi pişirmişleer masallah. Ya bi insan bu kadar şerefsiz olabilir mi? Betim benzim atmıstı,keske gelmeseydim allah belamı versin diye düsündüm. "B-ben y-yanlıs bi adrese öhöhöhö geldim galiba,kusura bakmayın rahatsız ettim." Dedim zar zor konusarak. Arkadan Burak pantolununu giyerek kapıya dogru yürüyodu. "Kimmiş can.." Cümlesinin sonunu getiremeden beni gördü ve şoka girdi. Gerci artık sevgili degildik,istediğini yapabilirdi. Ama bana daha dün gece seni seviyorum derken bi kızla nasıl beraber olabilirdi? Ağlamamak icin kendimi zor tutuyodum ama gözlerim dolmustu. Burak'a gülümseyerek baktım ve gülümserken yüzüm kasıldıgı icin gözümden bi damla yaş geldi. Hemen elimle sildim. "Keşke doğmasaymışsın,doğum günün kutlu olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Büyüsü
Teen FictionHiç bir aşk engelsiz veya acısız değildir. Aşk hem mutlu eder hem de acı çektirir. Bakalım birbirine delicesine aşık iki genç bu karmaşık yolda nelerle karşılaşacaklar?