Gökalp'in beni takip edicegini biliyodum o yüzden şaşırmamıstım. Yerden hızlıca kalkarak Burak'ın arkasına gectim. Burak oldukca sasırmıstı,Gökalp'e nefretle bakıyodu ama gözlerinden her ne kadar nefret etse de özlediği belli oluyodu. ''Senin ne işin var burda?'' dedi kaşlarını çatarak. Gökalp Burak'a doğru yaklaştıkca ben Burak'a daha cok sıgınıyodum. Kolunu o kadar sert sıkmıstım kii! Sonunda Burak bi cümlesiyle kendime gelmemi sağladı. ''Yukarı çık'' dedi sessizce, basını hafifçe arkaya cevirerek. Sinirli miydi yoksa degil miydi pek anlıyamamıstım. Basımı olumlu bi sekilde sallayarak yukarı cıktım.
BURAK:
Deniz'i burdan uzaklastırmak en mantıklısıydı. Gittiğinde Gökalple bas basa kalmıstık. Hani böyle kardesleri hep cok yakın bilirsiniz,ara sıra kavga ederler ama yine de birbirlerini severler ya iste biz de o yok.
Gökalp elini saclarında gezdirdi ve tebessümle "Oo kardeşim uzun zaman oldu görüşmeyeli." Dedi elini omzuma doğru götürerek. Yamuk ağızlı pezevenk. Tipi aynı bana benziyodu. Kişiligini sorucak olursanız... ASLA. Geri çekildim. Sözlerine devam etti. "İyi kız bulmuşsun tebrik ederim bayaa gideri var."
Ağzına sıctıgımın. Üstüne atlamamak icin kendimi zor tutuyodum,elimden geldigince sakin olmaya calısıyodum ama olamadım tabikii. BURAK KARAHAN BU. SAKİN OLABİLİR Mİ SİZCE??!
"Ona dokundun mu doğruyu söyle!!! Bisey yaptın mı?!! Niye kacırıyosun onu pezevenk herifff!! Ne istiyosun ondan!!! Ne diyceksen bana de KORKAAAAKKKK!!!!" Diye bağırarak yüzüne art arda yumruklar yağdırmaya basladım. Cevap vericek zaman bile bırakmıyodum. Ya burada benim yumruklarım arasında gebericekti ya da gebericekti baska secenek yoktu.
Burnundaki kanı silerek gülümsedi. ''Beyaz teni o kadar güzeldi kii.. Vücudunda ellerimi gezdirirken her kısmını hissedebiliyodum..'' dedi gülümsemesine devam ederek. Hayır hayır benim Denizime dokunamazdı. ASLA! ONA SADECE BEN DOKUNABİLİRDİM!! Bu cümleler agzından cıkarken ben yumruk atmayı kesmiş ona bakıyodum. İlk baştaki öfkeli halimi simdi nefret ve hüzün almıstı. Bunu yapmıs olamazdı. İstese de yapamazdı. Deniz... BUNA İZİN VERMEZDİ. Birden kahkaha atmaya başladım. Bu kahkahalarım Gökalp'i ürkütmüştü. Bana ürkek gözlerle bakıyodu. ''Gidebilirsin.'' dedim kahkahalarımın arasından. ''Ne?'' Dedi afallamıs bi sekilde. ''Vurmuycak mısın?'' Kulağına yavaşça yaklaştım. ''Yüzün dağıtılmak için fazla güzel. Seni döverken kendimi dövüyomuş gibi hissediyorum.'' dedim fısıldayarak. Gülümsedi. ''Yavaş yavaş akıllanıyosun abicim ha? Bi orospu icin kardesini dövmemen en mantıklısı.'' dedi ve arkasını dönerek arabasına dogru yürümeye basladı. Arkasından sessiz ama hızlı adımlarla gittim ve omzuna bi bakar mısınız acaba dermişcesine dokundum. Korkarak arkasına döndü. '' Yüzümüz benziyo olabilir ama kişiliğinden nefret ediyorum.'' diyerek sert bi yumruk daha attım.
Onu bayılana kadar iyice benzetmiştim. Kıvranıyodu. Bi tane daha yumruk atsam anında bayılırdı. Her yumruğumda ''O orospu değil'' demistim. Değildi. Deniz benim ömrümü gecirebilcegim tek kadındı. Arkamı döndüğümde Deniz'in yüzüyle karsı karsıya kaldım. Sinsi bi tebessümle bana bakıyodu.
DENİZ:
''İyi benzettin bebegim amaa...'' Gökalp'in yerde kıvranarak yatan bedenine yaklastım. ''Son tekmeyi ben atmak istiyorum.'' diyerek karnına sert bi tekme geçirdim. Ve ardından sanki bi boks macını kazanmıs gibi ''Ve kazanaaaannn'' diyerek Burak'ın elini tuttum. ''Buraaakkk KARAHAAAANNNN!'' Henüz elini kaldırmamıstım. Gülmeye basladım. ''Ahahaha tabiki de saka. Kazanaaaann Deniz HANSOOOYYY!!'' Diyerek Burak'ın elini bıraktım ve kendi elimi kaldırdım. Burak ta gülmeye basladı.
Birbirimize cok yaklasmıstık,gülüşmelerimizin ardını anlamlı bakıslarımız almıstı. Özlem dolu bakıslar.. Ay türk filmi gibi ayooollll .s Her neyse öhöm öhöm devam edelim. Burak aniden dudaklarıma yapıştı. Yıllardır öpüşmemis gibi delicesine öpüsüyoduk. Hem de nerde bilin bakalım? Evin önünde,bir sürü insanın gectigi sokağın kaldırımında. Büyük ihtimalle millet bize tip tip bakmıştı ama umrumda degildi.
Öpmeyi bıraktıgında benden uzaklasmamıstı. Nefeslerimiz karısıyodu. Kirpiklerimiz.. Birbirine değmek üzereydi. " Seni cok özledim" dedi sessizce. Bu cümle agzından cıkarken nefesi yüzümü ısıtıyodu. "Ben de" dedim. "Ama bi sorunumuz var..." Diye devam ettim ve geri çekildim. Gökalp'in yerde yatan bedenine baktım. "Bu hayvanlar aleminde bile adı geçmeyen şahısı napıcaz?" Kalçamı tuttu ve sakin bi sekilde iç çekerek "Biri görüp ambulansı falan arar mutlaka canım" dedi. Aramasalardı daha iyiydi. Burda ölüp gitseydi hic degilse dünyadan bi pislik eksilmis olurdu. Başımı olumlu yönde salladım. "Eve girelim mi artık?" Dedim esneyerek. "Sen nasıl istersen sevgilim" dedi ve eve girdik.
Evi cok özlemistim. Biliyorum 1 gün olmustu ama olsun özlemistim. Burda oldugum icin şanslıydım. Koltuğa öküz gibi atladım. Sanırım kırılmıstı. Şirin bi şekilde gülümseyerek Burak'a baktım. Burak ayağımı kaldırarak oturdu ve tekrar indirdi. "Sana bi şey sormak istiyorum." Dedi,sesinde endişe,öfke ve üzüntü vardı. Koltukta doğruldum ve Burak'ın dibine oturdum. Yüzümü ona cevirerek şirin bi şekilde "Sor götcügüm" dedim. Öksürerek sesini tazeledi. "O.. O hayvan sana dokunmadı diymi? Bi şey yapmadı?" Kafasını öne eğdi. Onun bu hali cok hosuma gidiyodu. Biliyorum diyceginiz sevgilinin üzülmesi hosuna mı gidiyo diye amaaa AY EM DİFRINT BİÇIZ AY EM DİFRINT.
Koltuktan kalktım ve "Dokunmadı tabi kii benim izin vercegimi mi sanıyosunnn?? Valla vurdu mu yapıstırırımm hi yaaa huuuuu!" Diyerek salak salak dövüş hareketleri yapmaya basladım. Burak rahatlamısa benziyodu. "Biliyodum" dedi gülümseyerek. Öne gelen bi tutam sacımı kulağımın arkasına aldı ve alnımdan öptü. "Bana neler olduğunu anlatabilir misin prenses?" dedi. Onu kırmak imkansızdı. Bu tatlılık nasıl kırılabilirdi beee?? Her şeyi anlattım. ''İşte sonuç olarak taa yine senin yanındayım.'' dedim ve konusmamı bitirdim. Anlatırken öyle heyecanlı anlatmıstım ki,gören aksiyon filmi falan anlatıyorum sanardı. Hayatım gerçekten de film gibiydi. Bunlar kimin başına gelebilirdi ki? Burak ''İşte benim aşkımmm!'' diyerek tekrar alnımdan öptü. ''Puff annem Rüya falan merak etmistir baya ya bi de onlara mı anlatcaağğm'' diyerek iç çektim. '' Anlatma'' dedi rahat bi şekilde. ''Bütün gece sevistigimizi ve telefonu acamadıgını söylersin.'' dedi gülerek. Karnına yumruk attım. '' HA HA HA ne komik.'' Yanıma iyice sokuldu yüzsüz. ''Sahii hic sevismeyi düsündün mü acabaaa sevgilim?'' dedi,elini belime koydu ve tisörtü cok azcık yukarı kaldırdı.yüzündeki tebessüm gittikçe büyüyodu. Acaba artık zamanı gelmiş miydi? Bilemiyodum. Ama istekliydim. Yanii.. Kim böyle bi erkekle sevismek istemez kii? Ben aklımdan bu soruları gecirirken Burak sevisme hazırlıklarını yapmaya baslamıstı bile. YUH AQ. ABAZA YA ABAZA. İNSAN Bİ SORAR ÖKÜZ. Çok fazla ağırlıgını vermeden üstüme cıktı. Dudağıma kücük bi öpücük kondurdu. ''Her zaman benimle misin?'' diye sordu gülümseyerek. Ben de gülümseyerek karsılık verdim. '' Her zaman seninleyim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Büyüsü
Teen FictionHiç bir aşk engelsiz veya acısız değildir. Aşk hem mutlu eder hem de acı çektirir. Bakalım birbirine delicesine aşık iki genç bu karmaşık yolda nelerle karşılaşacaklar?