Uyuz ve Prenses

1.8K 98 47
                                    

Sorduğu soruya nasıl tepki vermeliyim bilemiyordum. Onu seviyorum, yani galiba evet evet seviyorum. Ama öyle de değil sanki,
(Kafa yapın beni benden alıyor.)

Azize bu sefer haklıydı. "Bu soruyu sormak için erken tamam." Dedi ve arabaya geri dönüp sürmeye devam etti. Yüzünde soğuk, sanki üzüldüğünü gizlemeye çalışır bir ifade vardı. "Timur." Dedim. Hiç bakmadı cevap da vermedi bende fırsattan istifade sanki hiç dememişim gibi yola döndüm.

"Seni eve mi bırakayım, okula mı?" Dedi soğuk bir sesle. "Eve bırak çünkü akşama hazırlanmam lazım." Dedim bana kısa bir bakış atıp yola geri döndü. "Nereye akşam?" Dedi. "E beni yemeğe çıkarmayacak mıydın? Timur arkadaşım!" Dedim ufak bir tebessümle. "Çıkaracak mıyım?" Sorusuna göz devirerek. "Tamam çıkarma o zaman." Diyerek cevap verdim. "Yok yok tamam şey o zaman saat 7-7.30'da alırım seni." Kafamı salladım.

...

Eve gelir gelmez Buket'i aradım.

Sonradan Bela Kişisi Aranıyor...
"Alo!" Dedim heyecanla. "Efendim yavrum?" Dedi merakla. "Nerdesin? Ne yapıyorsun? Eve gelme olasılığın ne?" Diyip kendimi koltuğa attım. "Okul kantinindeyim, Uzay'la oturuyoruz, %95." Demesiyle bağırarak, "Hemen eve gelmen lazım! Bana yardım etmelisin!" Dedim. "Neden, ne oldu ki?" Göz devirdim ve sorusuna cevap verdim. "Bizim kızlara kesinlikle söylemiyorsun! Akşam Timur'la yemeğe çıkıyoruz!" İki üç dakika tepkisiz kaldı. "Niye kızlara söylemiyoruz ki?" Bir yandan ne giyicem diye düşünürken, Buket'in sorularına cevap veriyordum. "Ahh yeter hadi gel anlatırım hepsini!" Dedim ve telefonu kapattım.

...

Aradan yarım saat bir saat geçmişti. Saat 6'ya geliyordu. Ben yetişemicem diye korkarken birden kapı çaldı. Hemen gidip kapıyı açtım, Buket gelmişti. Beni görör görmez konuşmaya başladı. "Bizim kızlar bu gün 8'de falan gelecek, hepsine indirim var dedim. Ama yine de fazla zamanımız yok haydi hız!" Kafamı hızla salladım ve yanağını öpüp odama depar attım. Arkamdan da o gülerek geliyordu.

"Şimdi elimiz de ki mallara bakalım." Dedi ve dolapta hiç olmayan elbiseler aramaya başladı. "No no no hayır hayır hayır!" Göz devirerek bana döndü. "Ne hayır ya! Ne giyiceksin kızım, eşofman tişört mü?" Dedi ve aramaya devam etti.

"Evet! Siyah tayt ve beyaz tişört giyerim! Ne gerek var süslenmeye o kadar!" Dedim. "Afra saçmalama ya!" Dedi sitemle. "Hah bak buldum bile! Hadi sen çık ben giyineyim, hazırlanıp geliyorum." Ayağını yere süre süre odadan çıktı. Bende hemen dolaptan siyah bir tayt, beyaz bir uzun kollu ve siyah bir ceket aldım.

Saçlarımı da hallettikten sonra, çantanın içine telefonum, cüzdanım gibi şeyleri içine attım. Telefonuma gelen mesaj sesiyle hemen çantadan çıkartıp baktım;

-Mesajlar-

Uyuz: Kapıdayım, biraz erken geldim ama bekleye bilirim hazır değilsen."
"Yoo hazırım iniyorum 5 dakikaya."

Dedim ve hemen odamdan çıkıp kapıya ilerledim. "Cidden bu halde mi gidiceksin Afra ya!" Diyen Buket'e dönmeden konuşmaya başladım. "Aynen öyle sonradan belacım! Hadi kızlar nerede derse birşeyler uydurursun sen!" Dedim ve sarılıp aceleyle aşağıya indim.

Timur'un arabasını görünce hemen ilerledim. Ön koltuğa oturdum. "Merhaba uyuz bey." Dedim keyifle ve emniyet kemerimi bağladım. "Selam prenses hanım." Dedi ve güldü. "Eeee nereye götüreceksin beni?" Dedim ve ona kısa bir bakış attım.

5'İ BİR YERDE #Wattys2018 FİNAL YAPTI!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin