👔SAM-5👗

12.8K 631 81
                                    

"Hayat işte sen hayallerini kurarken diğer tarafta da başkaları senin kurduğun hayalleri nasıl yıkacağını düşünüyor . "

Alvina kendini bir anda bir çok karmaşanın içinde buluvermişti. Anne babasını kaybettiği o günden sonra bir daha böyle bir acı yaşamamayı dilemişti yaradandan. Demek ki bitmemişti hala imtihanı. Ama o zaman sığındığı bir liman,başını yasladığı bir omuz vardı. Şimdi o güvendiği omuzun yani Efe'nin ihanetine uğramıştı. Şimdi ne yapacaktı kime güvenip sırtını dayayacaktı. Tamamen kimsesizdi. Babaannesinin de yanına bu halde gidemezdi. Ona da para gönderemeyecekti artık. Alvina'nın aklını bunlar istila ederken gözlerini araladığında ona bakan bir çift mavi göz beklemiyordu.gözlerini kapatıp tekrar açtı. Aniden kalktı bir an ne olup bittiğine anlam verememişti.

"Ne işim var benim burada yani daha doğrusu beni hiç tanımadığı halde o kadar hakareti eden ve de beni polise şikayet eden adamın dizinde ne işim var demek istedim."

"Söylediklerim için haklısın ön yargılı davrandım. Kızım için de çok endişlenmiştim o yüzden. Burada ne aradığınıza gelince bayıldınız biz de sizi hastaneye götürüyoruz."

"Gerek yok ben iyiyim.Kendi evime giderim ben. Kimsenin yardımına ihtiyacım yok. Durur musunuz Faruk Bey? "

Faruk ne yapacağını bilemedi. Ama Asaf'ın dur demesi ile durdu. Alvina arabadan indi bir kaç adım atmıştı ki gözünün kararması ve yeniden bayılması bir olmuştu. Asaf inip inatçı kızı kucağına aldı. Tekrardan aynı şekilde arabaya bindi. Çok geçmeden de hastaneye gelmişlerdi. Alvina'nın yanından çıkan doktor :

"Aşırı stres ve üzüntü ile beraber bir şey de yemediği için tansiyonu düşmüş. Hastanız kendine geldi serumu biter bitmez çıkarabilirsiniz. Geçmiş olsun."

"Teşekkür ederiz."

dedi Asaf. Ziya Bey

"Alvina kızımın yanına gideyim ben. Sizin beklemenize gerek yok Asaf Bey. Faruk ve ben bırakırız onu evine. Tabi o ev hâlâ Alvina'ya aitse. "

dedi hüzünlü bir sesle. Arkadaşının emanetine sahip çıkamamanın derin üzüntüsünü yaşıyordu yaşlı adam. Alvinanın kaldığı odanın önüne geldiğinde kapıyı tıklayıp Alvinanın girebilirsiniz demesi ile odaya girdi. Boş sandalyeye oturduğunda kızın haline içi daha çok acımıştı. Üzerindeki paramparça gelinlik , ruh halinin kıyafetinden ve dış görünüşünden daha kötü olduğu da kesindi.

Alvina Ziya Amcasını görmesi ile gözleri yaşardı.

"Biliyor musun Ziya Amca onlardan ayrı olmak şimdi daha çok dokunuyor canıma. Onları daha çok özlüyorum. Güvendiğim tek bir adam vardı o da yok artık ve benim için hiç te hoş olmayan şeyler düşündüğü de kesin. Ben savaşamam kimseyle o kadar güçlü bir insan değilim ben."

dedi gözyaşları içinde. Faruk nişanlısını aramasıyla onunla konuşmak için dışarı çıktı. Asaf ise Ziya Beyin arkasından gitmişti. Alvina ile konuşmak özür dilemek ve de geçmiş olsun demek istiyordu. Odaya girecek cesareti bir türlü bulamıyordu kendinde . Kapının önünde duruyordu ve konuşmalarını da duymuştu. Bu kızın güvendiği adam kimdi. Anne babasından bahsettiğinde de üzülmüştü. O da hayattaki en kıymetlisini kaybetmişti. Sevdiğin bir insanı kaybetmek çok zordu. Ve kız iki tanesini birden kaybetmişti. Odaya giremeyeceğini anladığı için dışarıda aralık kapıdan onları dinliyordu.

"Yapma kızım böyle yaparsan onları da üzersin. Hem onlar ister miydi annen de baban da seni çok severdi. Biricik çocuklarıydın sen. Baban sana hiç kıyamazdı biliyorsun. Efe'ye gelince merak etme ben ve Faruk onun hakkından geliriz. Hiç bir şey yapamaz. Seni sahipsiz mi sandı ben varım burada Ziya amcan. "

SENİN ADIN MUCİZE  "S.A.M."(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin