"Senin adın mucizeydi kalbime güneş gibi doğan, tüm kırılmışlıklarımı onaran, tüm hüzünlerimi alıp götüren, tüm yaralarıma merhem olan . Sendin tek mucizem istemem ki başkasını. Ne sevsin başkası beni ne de baksın gözlerime. Tek sen sev sen bak böyle güzel."
Alvina kızların odasında onların uyuması ile saçlarını okşuyordu. Kolundaki saate tekrar baktığında saatin 00.00 'ı çoktan geçtiğini gördü. Nerede kalmıştı gerçekten bu adam. Tamam başta utandığı için biraz görmek istemiyor olabilirdi ama bu eve gelmemesini istediği anlamına gelmiyordu ki.
Kızların arasından onları uyandırmadan kalktı ve pencereden dışarıya bakmaya başladı. Gelen arabayı fark ettiğinde ise burada kaldığı kendi odasına gitti. Babaannesi gittiği için artık burada kalacaktı bugün. Yatağa girdi ve uyuyormuş gibi numara yaptı. Asaf önce kızların odasına girdiğinde onların uyuduğunu gördü. Sonrasında kendi odasına gitti. Alvina'yı göremeyince odasında olduğunu anladı. Yavaşça gitti ve kapıyı tıklattıktan sonra ses gelmeyince yavaşça girdi içeri . Alvina'nın uyuyuşunu izledi bir müddet. Sonra da üzerini örtüp geri çıktı. Aslında onunla konuşmak istemişti, yakında evini ve iş yerini geri verebileceğini söylemekti amacı. Bunu daha sonrya bırakmıştı artık.
Alvina ise gülümsemişti. Son günlerde aralarındaki değişim nasıl ilerlerdi bilmiyordu. Ama her ne oluyorsa güzel oluyordu. Alvina güne yüzünde kocaman bir gülümseme ile uyanmıştı. Üzerine giyeceği elbiseye bile çok zor karar vermişti. Kendine de çok fazla özen göstermişti. Nedense Asaf'a bugün güzel görünmek istiyordu.
Aşağı inmeden önce kızların odasına gitti. Mahinur Hanım onları hazırlamıştı. İçeri mutluluk saçarak giren kıza baktı. Mira
"Alvina Abla çok güzel olmuşsun. Tıpkı bir prenses gibi."
"Yok canım sizin gibi iki tane prenses varken ben nasıl olayım prenses"
Mahinur Hanım
"Gerçekten haklı Mira çok güzel olmuşsun kızım. Hayırdır bugün özel bir şey mi var yoksa?"
"Hayır . Sadece kızlarla akşama kadar vakit geçirmek istiyorum. "
"Yaşasın."
diye bağıran kızlarla Mahinur Hanım ve Alvina birbirine bakıp gülümsüyordu. Kızlar kahvaltıya inmek için koşarak odadan çıktıklarında Alvina Mahinur Hanımın göstermesi ile Mahinur Hanımın yanına oturduğunda
"Güzel kızım. Sen gelmeden önce ne kızlar ne de oğlum böyle değildi. Artık içlerinden geldiği için gülüyorlar. Sana nasıl teşekkür ederim bilmiyorum."
"Asıl benim size teşekkür etmem gerekir. Eğer oğlunuz olmasa ben tek başıma Efe ile savaşamazdım. Kızlar olmasa tekrar gülemezdim. Size çok şey borçluyum. Bir gün buradan gidecek olmak gerçekten üzücü."
İkisi de bu söz üzerine bir şey diyemedi. Asaf ta onları dinlemişti. Aslında kızlara bakmak için geliyordu ama ikilinin konuşmasına şahit oldu. Ne yani dedi içinden yani ben şirketi ve evi verirsem hemen gidecek mi? Ona karşı hissettiğini düşündükleri gerçek değil miydi? Mahinur Hanım çıktığında Asafa günaydın dedi. O da annesine günaydın diyerek karşılık verdi. Alvina'yı gördüğünde ise bir müddet büyülenmiş gibi kalmıştı. Bu kız gerçekten çok güzel olmuştu.
Kendine biraz olsun geldiğinde"Hayırdır Alvina bir yere mi gideceksin?"
"Evet bir randevum var"
"Kiminle ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN ADIN MUCİZE "S.A.M."(TAMAMLANDI)
قصص عامةAsaf Bedirhan 30 yaşında karısını kaybetmiş, ikiz kız çocukları ile yaşayan daha doğrusu onlar için yaşayan bir adam. Sevmeyi,mutluluğu ve de insanlara güvenmeyi ölen karısı ile çoktan unutmuştur. Bir daha sevmek ya da evlenmek hiç istemediği bir ş...