7. Bölüm ►Dıngırdamak*

6K 277 62
                                    

  
Bölümde cinsellik vardır,  geldiği zaman okumak istemeyen okumasın. 

Medya ☆ Mathilda
▷▷ Exo - The Eve

Aslında yayımlamicaktım ama bazı okuyucular hatrına yayımlıyorum. 

@AyeKurak,  @poliskiz_  ve @nurdanecicek

Yorumlarınız için teşekkür ederim, @poliskiz_ özellikle sen başından beri hep yorum ve voteyi eksiksiz veriyorsun,  teşekkür ederim. 💞❤

Mathilda ile olan her kısım Rusça konuşulmaktadır.  
♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚♚

      Ben, Ezel Beran.  Kimseye duygusal anlamda herkese sınır çizen ben üç gündür o adamı aklımdan çıkaramıyorum. Timlerin ayrılmasından sonra sadece üç gün geçmişti ama gördüğüm her hareketi,  özellikle kaslı ve güldüğü halleri,  aklıma kazınmış gibiydi ve çıkmıyordu. 
Bir yandan korkutucu düzeydeydi bir yandanda....  Bilmiyorum.  İlk defa böyle garip hissediyordum.  Hani ishal olursunuzda karnınızda kasılmalar,  içinde biri varmışçasına kıpırdanmalar olur.  He işte bende aynı şeyler vardı tek farkla ishal değilim. 
       Sıcacık çayımdan bir yudum aldığımda içim ısınmıştı tâki altan aldığım soğukluk ile tekrardan üşüdüm. 
"Şu milattan önce kalma karavanda ısıtıcısı yok mu?  Kıçım dondu da. " dedim.
"Götünü kapatan şey giyeydin " dedi Beyza
"Karavanımı beğenmiyorsan, kalk siktir git ! " diye terslendi Ali.
" Arkanda şalim var al onu giy " dedi Asmin. Çayı önümdeki masamsı şeyin üstüne koydum. Asmini işaret ederek
"Bak bak gerçek kardeş bu.Pis hayinler "dedim gözlerimi kısarak. 
"De siktir git ." dedi üçü aynı anda,  Asmine ters ters bakarak ,
"Sana ne oluyor lan " dedim ilk başta afaladı  oflayıp bana baktı
"Sürü psikolojisi " dedi. 
"Kızlar muhabbet edeceğinize,  işinizi yapsanız.  " dedi Ege.  Ve geçen dünyaya geri gelmiştik. 
Bizim konumuz yine ve yine Ruslardı. Koduğumun milleti sıcak deniz aşkıyla yıllardır herkesin ebesini belliyorlardı. 
Bu sefer konumuz biyolojik silah daha doğrusu bu silahı yapabilecekleri deneylerde .  Sevgili Ruslar, bir kaç deney yapabilmek için hayvanları öldürdükleri yetmemiş gibi birde insanları denek almak istiyorlardı.  Ve tabiki de kendi cânım milletinden adam feda edemiyeceğine göre kurban lazımdı ve bu iş için biçilmiş kaftan Afrikadaki insanlardı.  Doğudaki o karışıklıktan dolayı karadan geçemeyeceğini anlayınca denizden geçmeye çalışacakmış ve geçeceği yer İstanbul boğazıydı.  Ama nasıl hangi şekilde ve en önemlisi ne zaman olacağını bilmiyorduk. 
Olay şu ki ilaç için çalışan herkes şu an bir restauranta kutlama yapıp,  içkiyle götü başı dağıtıyordu. Asıl bilgi onlardaydı hatta aralarında lider bile vardı ki kim olduğunu bilmiyorduk.  O yüzden bu gece onu öğrenmeliydik ki bunun öğrenmenin en güzel yolu rusların en sevdiği yoldan yapmaya karar verdik, cinsellik.  Kadın ağırlıklı olan guruba ,bizim danaları garson olarak yolladık.  Bende geceye uygun bir şekilde giyinmiş bekliyordum ki guruptan bir adamı kapiyim diye. 
Burda oturmamın nedeni de heriflerin tasmasını kim bağladıysa baya sıkı bağlamış,  hiç biri içki içmiyor ya da etrafındaki, masa dışındaki,  afet gibi kadınlara bakmıyordu . Vay anam babam,  adamlardaki sağdıklığa bak. 
"Uğur şu tepsiyi doğru tut ne öyle yeni gelin gibi.  " dedi Beyza . Uğur'un cevabı ise bir kaç küfürdü. 
"Rüzgar sende bi kadının peşinden gittin bir dönemedin arkadaş.  " dedi Asmin.  Rüzgar tuvalete giden bir kadını gözüne kestirip peşinden gitmişti ve hala dönmemişti. 
Kısa bir süre sonra kadın kameranın kadrajına girdiğinde , Rüzgarın niye hemen kaybolduğunu anladım.  Kadın bildiğin afeti,  çok fazla güzeldi. 
Ama şu an kadının gözlerinden ateş fışkırıyordu sanki,  ellerini yumruk yapmış bir şekilde masaya doğru ilerliyordu.  Arkasından rüzgarı gördüm  daha dikkatli bakınca da yanağındaki beş parmak izini. 
" Rüzgar ne oldu ,  kadına şaplak atayım derken kendini mi dövdün " dedi Bilal , Ege tırslarcasına
"Bilal şaplaklicam şimdi seni,  kızlar var lan kulaklıklarda " dedi,  Bilal homurtu ile önüne dönüp içki bardaklarını silmeye devam etti. 
" Sakın dalga geçmeyin valla sinirliğim " dedi rüzgar boş bir masaya doğru giderken. 
" Ne oldu lan,  kadın evlimiymiş " dedi Ali
"Valla o kadını elde etmek için Ezelin buraya gelmesi gerek " dedi,
İlk başta anlamadım,  daha sonra aklıma bir şeyler gelince kaşlarımı çattım,  anladığımda ise " De siktir " diye bağırdım " Lezbiyen mi " diye sordum. 
" Evet,  çabuk buraya gel,  kadın çantasını tuvalette unuttu,  almaya gitmeden o tuvalete gir " dedi
"Lan saçmalama,  başka kadın mı yok " dedim.  " Git onlara yürü,  bu kadın olması şartmı "
"Şart çünkü telefon konuşmasını duydum, deney hakkında konuşuyordu.  Liderin o olma olasılığı %70 " dedi.
"Ezel hadi kızım " dedi diğer bağlantıdan Servet Albayım.  Bu bildiğin güzellikle söylenen bir emirdi.
" Oda 662 tutuk 23 kat biliyorsun.  Senden sonra bizde oraya geçicez,  kadını getir.  Sen gelene kadar da bizde kadını araştıralım "dedi Beyza. 
Derin nefes alıp verdim siyah şalı ve çantamı alarak karavandan çıktım.  Restaurant ile arasında pek mesafe olmadığından topuklularımın izin verdiğince hızlı gidiyordum.
Hemofobik değildim eşcinsellerden nefret etmiyordum ama kendimi tuhaf hissediyordum. Miğdemde tuhaf şeyler oluyordu ve bunun nedeninin sebebini bilmiyordum. 
Mekana girdiğimde hızla tuvalete girdim.  Bembeyaz döşenmiş tuvaletin içinde sadece lavabonun önündeki siyah bir çanta ve ben baştan aşığı oraya aykırıydım. 
Lavabonun yanına gidip çantamı koydum,  kulaklığımı takmamıştım çünkü az sonra yapacağım şeyleri kimse hatırlatmasını istemiyordum.  Ses kayıt cihazını açtım, ki onu düzenleyip öyle verecektim,  bir şey söylerse diye. 
Üstümde usun kollu,  göğüs dekoltesi olan ultra mini koyu siyah kadife bir elbise ve ayağımda bordo Stiletto vardı.  Siyah göz makyajı dışında da hiç makyaj yok gibiydi ama badana yapmıştım resmen. 
Çantamın içinden çıkardığım dudak nemlendiricimi aldım ve eş zamanla kapı açıldı işte başlıyoruz. 
Kadın hala sinir krizi getiriyormuş gibiydi lavaboya doğru gelip iki elini beyaz mermerin üzerine dayanıp kafasını aşağı eğdi. Nemlendiricimi dudaklarıma götürürken " İyimisiniz " dedim,  sesimi kalın ve etkileyici kullanmaya  çalışarak.  O kafasını kaldırıp bana bakınca nemlendirici ile dudaklarımı nemlendirmeye başlamıştım, dikkatinin dudaklarımında olduğunu adım gibi biliyordum. 
" Bana mı dediniz " dedi,  yok aynada kendimle konuşuyordum. 
" Evet, kıpkırmızı görünüyorsunuz.  Bir sorun mu var " dedim ve rujumu kapağını kapatıp ona doğru döndüm. 
" Yok yani varda sizi ilgilendiren bişi değil." dedi, gülümseyerek kafamı eğdim ve başımı kaldırıp tam gözlerinin içine baktım.  Önüme gelen bir kaç saç telini kulağımın arkasına iteledim. 
" Anlatmak isterseniz dinlerim emin olun tanımadığınız birine derdini anlatmak daha kolay oluyor ve içinizi rahatlatır bir nebze " dedim.  Derin bir nefes alıp dayandığı mermerden ayrıldı bana doğru döndü. 
" Tamam bu seferde bunu deneyim.  Bir sırrım var ve bazı kişiler ile ortak bir sır.  Bunu normal bir insana söylediğim zaman ise bana karşı saf alıyorlar ve bu durum canımı çok yakıyor " dedi hüzünlü bir şekilde.
"İnsanlar ve pis ön yargıları.  "
" Aynen öyle,  bu benim tercihim ve en kötüsü ne biliyormusun bazıları bunu hastalık olarak görüyor "
" Aha,  galiba anladım.İnsanlar konuşur yargılar sanki siz insan değilmişsiniz gibi davranır.  Halbuki insanız " dedim
" İnsanız derken " dedi anlamayarak,  işte gelelim fasulyenin faydalarına. 
" Lezbiyen ya da Eş cinselsiniz değil mi " diye sordum. Gözleri şaşkınlıkla aralandı.  Çantama yönelip rujumu içine koyarken " Lezbiyenim " dedi.  Gülümseyerek ona doğru tam olarak döndüm. 
" Bende, ayrıca hasta değilim penis sevmiyorum sadece.  Bu hastalık olamaz.  " dedim.  Gözleri daha da açılmıştı, gözleri parlamıştı sanki ama açlıkla.  Aman yaa ,işi elleşip koklaşmaya getirecektik iyimi.  Çünkü böyle edepsiz konuşmam hoşuna gitmişti. 
"Hiç belli olmuyor " dedi,  hee bacım kafama pankart asıp 'Lezbiyenim ulan ben! ' yazısıyla gezicektim. 
" Gizemli olmak benim işim dedim " kıkırdayıp,  elimi kaldırıp yanağına koydum ve baş parmağımla yanağını okşadım,  gözleri seğirmeye ve vücudu hafif titredi " Senin gibi güzel bir kadının değerini bilmeyenlere boş ver,  değer görebileceğin kişileri bulabilirsin bence " dedim
" Zor oluyor " dedi,kendinden emin bir şekilde konuşan kadın şimdi sesi hafiften kısılmaya başlamıştı, kıvama gelmişti yani . Tam şu anda inşallah içeri biri girmezdi .
Elimi çekip aramızdaki mesafeyi kapatmak için bir adım attım , o da geriye doğru adım attı . Peşine bende adım attım oda geriledi bir kaç adım sonra duvara yapışınca gülümsedim .
" O zaman senin değerini bilelim " dedim fısıltıyla . Bu yaptıkları kısa sürede beynimden çıkaracağıma dair söz verip , kadının kırmızı rujla kaplı dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım . Elimin tersiyle narince yüzünden boynuna kadar gezdirdim " Bu kadar güzel olman bir suç olmalı"  diye fısıldadım , tepki veremicek kadar kendinden geçmişti. Dudaklarının yan kısımlarını ufacık öpücükler kondurmaya başlamıştım ayrıca elim yavaşça aşağı inerek küçük göğüslerinin üstünde durmuştu . Avucumun içine alıp sertçe sıktığımda feci bir şekilde inlemişti , uçları gün yüzüne çıkmış ve sertti.  .
Gülümseyerek dudaklarına asıldım.  Bunu bekliyormuş gibi karşılık vermişti,  ellerini boynuma götürmüştü.  Ben ona dokunabilirim ama maalesef onun bana dokunmasını istemiyordum, ince askılı elbisesinin tek askısını indirmiştim ve sol göğüsünü ortaya çıkmıştı.  Südyen giymeyi gerek duymaması işime gelmişti. Belinden tutup yapıştığı duvardan ayırdım ve mermere yönlendirdim " Otur " dedim ve hemen itaat etmişti.  Şu anın bozulmaması için arkamı dönüp kapıyı kitledim , arkamı döndüğümde bana açlıkla bakan gözleri gördüm. 
" Seni tatmin edeceğimden emin olabilirsin   " dedim.  Gülümsedi ve diğer askısını indirdi.  İki bacağının yanınına ellerimi koydum ve dudaklarına yapıştım.  Şiddetin etkisiyle geriye doğru gitti.  Dudaklarından ayrılıp boynuna yapıştım morarıcasına emmeye başladığımda kıvranmaya başlamıştı.  Hızla göğsüne geçtiğimde uçlarını direkt olarak dişlerimin arasına alıp çekememle ' Tanrım ' diyerek inledi. 
İki göğsünün canına okuduğumda kafamı kaldırıp dudağına öpücük kondurdum.  İki parmağını ağzına doğru soktuğumda hemen emmeye başlamıştı.  Şu an öğürme kıvamına gelmeme rağmen sahtece inledim. 
Ellerimi çektiğimde bacaklarını aralayıp parmaklarımı kilodunun üstünede gezdirdim. Kafasını geriye atıp inledi
" Tanrım,  çok iyisin " dedi,  töbe bismillah. 
" Seni kıvrandırmayı kessemi acaba.  "
" Lütfen " dedi " Dokun bana "
Kilodunu çıkartıp kenara koydum,  parmaklarımı değdirmemle büyükçe inledi.  Kadın sırımsıklam olmuştu ve bunu ben başarmıştım.  Erkekler üzerindeki etkim kadınlar içinde geçerliğdi demek. 
İşte o anda o kendinden geçmişken çantasının açıp içinden telefonunu aldım ki iki tane vardı , çantaya attım. 
G noktasını ( hasas nokta)  kısa sürede bulup parmaklarımla küçük dairesel hareketler yaptım,  kısık kısık inliyordu.  Etkim kaybolmaya başlamıştı ve daha fazlasını istiyordu. 
İki parmağımı da aynı anda deliğinden içine doğru kaydırdım.  Çığlık atarak kafasını geriye attı.  " Tanrım,  tanrım.  " diye sıraladı. 
" Öp beni " diye çığlık attı.  Dediğini yapıp öpmeye başladım.  Bir kaç dakika içinde kasılmaları başladı ve hemen sonra çığılık atarak sarsıldı.  Elimi yavaşça çekerek gülümsedim ona.  Nefesi düzene girdiğinde zevkten dolayı yüzü kızarmıştı. 
" Sana dokunmayı o kadar çok istiyorum ki " dedi kısılmış sesiyle. 
" Maalesef " çenesini tutup kendime çektim.  " Ama daha iyi fikrim var.  Benimle gel yukarıya.  Eğlenceli bir kaç oyuncağım var " dedim. 
" Asansörün orda bekle beni.  Arkadaşlarıma haber verip geliyorum.  " dedi.  Hızla kalkıp kendine çeki düzen verdi ve öpücük atmayı ihmal etmeden dışarı çıktı. 
Telefonumu alıp Asmini arayıp Bluetooth kulaklığını taktım.  Elimi ikinci defa yıkarken açtı.
" Hee "
" Kadın ile odaya geliyoruz,  ayrıca sado nerde , telefon vericem ona.  "
" Vay arkadaş, tuvaletin çıkışına gönderiyom tamam " dedi
Elimi beşinci yıkayıştan sonra elime krem sürüp çantamı ve şalımı aldım.  Uzun bir kolidordan geçince çıkışında beni bekleyen Sadoya iki telefonu verdim ve hızla asansöre ilerledim.  Rüzgarın yüzünde pis bir sırıtış vardı ve yanağındaki kızarıklık gitmişti.  Ona ters ters bakıp Asansörün önünde durdum. 
Kadın geldiğinde çağırma tuşuna bastım. 
" Bu arada adim Mathilda " dedi
" Bende Hope" dedim gülümsedim.  Asansörün açılma sesini duyunca içeri girdim.  Asansörün köşesine geçip 23'e bastım.  Kadın önüme gelip durdu.  Tek kaşımı kaldırıp ona bakarken gülümseyip dudağımı öptü daha sonra boynuma boynumdan dakoltemin açıkta bırakan göğüslerimi öpmeye ve emmeye başladı. Lan niye ikinci üçüncü katta değildi bu oda. Elleri eteğimin üstüne gelince telaşa kapıldım.  Elini tutup ona karşı gülümsedim. 
" Odaya kadar sabret " dedim
" Asansör fantezisi kadar güzeli var mı " dedi,  bacım benim de var ama seninle değil ulan. 
" Daha güzelini göstercem ben sana " dedim,  ve beklediğim ses gelince asansörden fırladım. 
660-661 ve 662 sonunda. Kapıyı açıp kadına yol gösterdim.  Gülümseyerek  içere girdi,  ıslık tuturarak içeri girdim. 


Kadın ilerlerken sağ taraftan Dilara çıkıp kadının elini ve ağzını tuttu .
" Şimdi eğlence sırası bizde güzelim " dedi.  Karşılarına geçtiğimde kadın bana şok olmuş gözlerle bakıyordu pis pis sırıtıp elimi salladım.  Yatakta Beyza ve Asmin oturuyordu, Ege ve Uğurda buradaydı. 
" Aşkım,  yeni bir tecrübe edindin nasıl hissediyorsun.  " dedi Asmin
" Rüzgar eğer yanıldıysa , yapıcağım işkenceleri ben bile tahmin edemiyorum " dedim ve kendimi kızların arkasına geçip yatağa attım. 
" Ali Ömer  , bağla " dedi Ege,  Uğurda ona yardım etmek için ayağı kalktı ve ikisi kadını bağladı.  Kadını şok içinde olduğundan karşı bile koyamamıştı garibim. 
" Şimdi,  Merhaba Mathilda " dedi Ali dedi.  Kadın ise kafası öne doğru düşmüştü. 
" Ne oldu lan buna " dedi Uğur kadını Tokatlarken. 
" Gerizekalı vurma.  Bayıldı işte az sonra ayılır " dedi Ege. 
Yatakta tavanı izlerken aklıma yine o gelmişti.  Acaba şu an nerdeydiler,  hangi dağda hangi görevdeydi.  Bu görevden sonra yine bir araya gelecektik o zaman sapasağlam görürdüm onu. 
   Bizim işimiz buydu. Ülke için kimlikten kimliğe bölünüp bambaşka insanlar oluyoruz.  Bizlerin hayatı kolay kolay yoktu,  aramızda sadece bir kişi evliydi onun dışında dışarda kimsenin bir hayatı yok gibiydi.  Bizim hayatımız da canımızda vatana fedaydı .

★☆★☆★☆★☆★

" Şimdi efendim aldığımız bilgiler şunlar;  Kadının adı Mathilda.  Kadın kimya uzmanı.  Birazcık uzun uğraşlardan sonra öğrendik ki silah örnekleri 19 Aralıkta bir turist gemisi ile bizim boğazlarımızdan geçip afrikaya inecekmiş, itirafların hepsini derleyip size yolladım. "  dedi Bilal. 
" Ayrıca Sado Kadının telefonlarını araştırdı.  İlaçların asıllarının yapıldığı silahların yerini de tesbit ettik.  Rus Federasyonu'na yolladık. İlgilileneceklerini söylediler ."
Komutandan bir kaç mırıltı duyduğumuzda küfür ettiğini anladık. 
"Tamam, Elinize sağlık.  Dosyaları ayrıca deniz kuvvetlerine de yollayın. SAT lar göreve başlasın.  " dedi
" Emredersiniz " dedi
" Hazırlanın,  Berelilerin yanına gidiyorsunuz. Bir kaç pürüz çıktı.  " dedi
" Ne oldu komutanım sorun ne " diye atıldım hemen,  mal ben, niye atlıyon ki.
" Sağlıklarında bir sorun yok.  Oraya gidince anlarsınız.Hemen çıkın oradan anlaşılmadan, uçak sizi bekliyor . "
" Emredersiniz " dedik ve telefon kapandı. 
" Kıyafetlerim nerde lan " diye sordum. 
" Annaaa,  ben seni unuttum. Valizler çoktan gitti " dedi Beyza
" Gerizekalı,  götüm donuyor lan.  Ne giycem ben. "
" Dıngırdama be,  gidince giyinirsin uçak sıcaktır,  arabadan inip arabaya bincen.  " dedi. 
" Dıngırdıycam ben sana Beyza şimdi.  " dedim sinirle.  Ege montunu çıkartıp bana fırlattı. 
" Seni seviyorum biliyorsun " dimi dedim.  Yav he he dermiş gibi bakıp ayaklandı. 
" Kalkın haydi " dedi ve kapıya doğru gitti.  Ayaklanmaya başladık,  ben Egenin montunu giymeye çalışırken Asmin dibime girdi.
" Hayırdır " dedim tek kaşımı kaldırarak. 
" Asıl sana hayırdır.  Ne oldu Berelilerden bahsedilince bi şaha kalktın "
" Ne alakası var be " dedim fermuar ile uğraşırken. 
" Valla ben bilmem üç gündür Leylasın, bişi olmuş gibi. "
" Defol la başımdan " dedim
" Oha resmen bişi olmuş,  kaçmaya çalışıyorsun.Yoksa aklında şu adam mı var "
" Kim Ateş mi " dedim hemen. 
" Katil kendini belli etti.  Evet canım o " dedi. 
" Saçma sapan konuşma be.  Gidiyom ben götüm dondu zaten " dedim ve hızla çıkışa gittim. 
" Ateş bacayı sarmış resmen " diye bağırdı arkamdan Asmin. 

Anan Asmin Anan. 

↙↘↙↘↙↘↙↘↙↘↙↘↙↘↙↘↙↘

Hayat bazen movik movik!

Yorumlar ve Voteler feci düşüşte,  canlarım emeğe azıcık saygı istiyorum .

Yorum ve Votelerinizi bekliyorum

Şafakta Aşk ₪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin