ﻬ Atlantis'in Laneti ﻬ Yarı Texting (+18)

651 6 0
                                    


Selam güzellikler, özel bölüm ile ilgili attığınız mesajları hala değerlendiriyorum.

Ondan önce yeni bir kurgu ile geri geldim.Bilim Kurgu ve Fantastik karışımı bir kurgu . 

Beni orada da yalnız bırakmıyacağınızı umuyorum.

Kendinize iyi bakın, tanıtımı Bi buraya bırakıyorum.

Hikayeye Profilimden ulaşabilirsiniz .


┈ ┈ ┈ ⋞ 〈 ⏣ 〉 ⋟ ┈ ┈ ┈


" 1907 yılında yani bundan tam 97 yıl önce büyüye, yaratıklara ve ya olan dışı olan varlıklara inanılıyor inanılsa da kimse tarafından dillendirilmiyordu. O yıllarda bir gurup bilim adamı ve tarihçi, efsaneleşen Atlantis ülkesini aramaya ve bulmaya yemin etmişlerdi. Ve bildiğiniz üzere Atlantis bulunmuştu . Ama yunan tantılarından olan Hekate tarafından lanetlenen Atlantis, ana kapısına dokunan bilim adamı tarafından tüm dünyaya lanetini bırakmıştı.
Bu lanete dünya üzerindeki tüm insanlığın inandığı ya da efsaneştirdiği tüm yaratıklar dünyamızda görülmeye ve insanlığa zarar vermeye başlamıştı. İnsan nüfusu çok fazla düşüş yaşamış hatta yok olma eşiğine gelmişti.
Bildiğiniz üzere tanrılar ana karaları birbirinden ayırarak kıtaları ortaya çıkarmıştı ve hepsi olimpos dağından inip bu bölgelere geçmişti. Ve bölgeleri yaparken insanlığı geliştirirken son güçlerine kadar kullanıp dünyadan silikleştiler. O yüzden de yapılan saldırılara karşı hiç bir şey yapamazken, tanrıların annesi olan Gaia' nın ruhu insanlığı kutsadı. Ve bazı belirli insanlara, bazı güçler ortaya çıkmaya başladı. Bizi korumayı salıyacak güçler.
Zaman geçtikçe bu güçleri olanlar birlikte hareket ettikçe daha güçlü olduğunu farkettiğinde ise 1953 de Aegis avcıları kuruldu.
Dünyamızı koruyan bu birlikler günümüze kadar gelerek bizi korumaya devam ediyorlar. " dediğinde nefesi kesilmişçesine onu dinliyordum o kadar güzel anlatıyordu ki içim kıpır kıpırdı. Sağ ön sırada oturan kızıl saçlı bir kız elini kaldırarak söz aldı.
" Peki efendim bu güçler ne? " diye sordu, eğitmen tebessüm ederek ona baktı.
" Korkmayın Bayan Celpas, dedikodular da ki gibi kızıl saçlı olan insanların kanlarını emmiyorlar." dediğinde küçük kız derin bir nefes alıp rahatladığında kıkırdadım, buna inanması çok saçmaydı.
"Aegislerin güçlerine gelirsek aslında hepimizin bildiği temel elementler, Ateş, su, toprak ve hava. Kimin ne gücü olduğunu anlamanız için sol boynunda ki lekeleri dikkate almanız gerekir. Eğer bir avcı güçsüz ise bu leke silik eğer çok güçlü ise leke oldukça belirgin olacaktır. Tabi zamanla element kullanıcıları başka birleşimler yaşamaya başladı yani bazı durumlarda melez olmaya başlandı ama sakın beni yanlış anlamayın yavrularım bu melezler kesinlikle kullanıcıların çocukları değil. Herhangi birisi olabilir, güçlerin kimde nasıl çıkacağını bilmiyoruz sadece tek bildiğimiz element sembolleri 15 yaşına yakın bir zaman belirginleşmeye başlıyordu. Melez güçler ise şimşek,bitki, buz, ışık ve Karanlıktır. Bir hava kullanıcısı iseniz şimşek gücüne sahip olabilirsiniz bir su kullanıcısı iseniz ışık gücüne sahip olabilirsiniz bir bir ateş kullanıcısı iseniz buz gücüne ve son olarak toprak gücüne sahipseniz bitki gücüne sahip olursunuz. Karanlık gücü ise hiç bir element farketmeksizin ortaya çıkmakta. Yani ateş olup karanlık gücünü kontrol edebilir ya da bir su da olabilir ama karanlığı kontrol edebilen çok kişi yoktur 97 yıl içinde sadece 17 kişi gelmiştir " dedi ve elindeki şişeden bir yudum su içti. Elini kaldıran bir arkadaşıma o sırada söz hakkı verdi.
" Efendim benim abim bir toprak kullanıcısı ve onun söylediğine göre hiç bir hava kullanıcısı karanlığı kullanmamış doğru mu? " dedi, eğitmen kafasını sallayarak doğruladı onu.
" Evet bir istisna dışında doğru bu, böyle bir karışım henüz görülmedi çünkü havayı kullanmak aşırı zordur karanlığı kullanmak da çok zordur ve bu iki karışım aynı anda olması imkansız derecede azdır ama ilk zaman kayıtlarında böyle birisinin olduğunu ama zamanın şartlarından dolayı çok fazla yaşayamadığını biliyoruz. " dedi. Merakıma yenik düşüp elimi kaldırdım bana söz hakkı verdiği gibi konuşmaya başladım.
" Efendim, birden fazla kullanıcı olabilir mi? " diye sordum heyecanla.
" Evet Bayan Eretria olabilir ki Aegis birlikleri var. Başkentte olan Kolezyum da eğitim alan birlikler var. Her birlikte 4 temel kullanıcı olmasının yanı sıra bir kaç kullanıcı da yanlarında bulundurarak gurup olurlar. Toplam temel olarak 5 birlik var. Bunun dışında ise şu an toplam 29 kullanıcı var. Tabi bu sadece bizim bölge için geçerli toplam 3 bölgede de aynı düzenle kurulmuş birliklerde var yani dünya üzerinde toplam 87 kullanıcı var. " dediğinde içimde mutluluk tohumları oluşmuştu. Zil sesini duyduğumuzda ana eğitmen, bizim sınıftan çıkmamızı beklemeye başlamıştı heyecandan içim kıpır kıpırken tüm sınıfı bende bekledim, onlar gidince, ayaklarımın yere değmediği sıradan atlayarak eğitmeni yanına koştum, tebessüm ve heyecan ile konuştum
"Efendim" diye seslendim, tebessümle bana bakarak konuştu.
"Bayan Eretria, bu heyecanınızı neye borçluyuz" diye sordu.
" Efendim bu gün boynumda leke olduğunu farkettim ve kolezyum kitaplarına baktığım kadarı ile bu leke benim bir hava kullanıcısı olduğumu gösteriyor" dediğimde heyecanla boynumu gösterdim. Hızla dizlerinin üzerine çöküp, elleri ile saçlarımı geriye attı ve boynumu kontrol ettikten sonra, geri çekildiğinde gülümseyerek bana baktı.
" Evet güzeller güzeli Estellam, sen bir Hava kontrolcususun" dediğinde, içimde fırtınalar kopmaya başlamıştı, bende bir kullanıcısıydım bende bir Aegis'im.

Şafakta Aşk ₪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin