Luhan sabah alarmın sesiyle uyandığında uykusuz hissediyordu. Hepsi o aptal Sehun yüzündendi! Onun sarılışını, kulağına fısıldamasını düşünmüştü uzun bir süre. Ona bu sefer kanmayacaktı. Bu sefer olmazdı, Luhan dayanamazdı. Bunları siktir edip zor da olsa kalktı yataktan. Banyoya giderken hyunglarının hala uyanmadığını düşünüp odaya birden daldı. O an pişman oldu... Çünkü onlar... Tanrım hemen çıkmalıydı yoksa psikolojisi kaldırmazdı.
"Yah! Luhan kapıyı çalar insan. Defol sevgilimle sevişmemizi bölme daha fazla aptal."
"Tanrım! Baek hyung bozulan psikolojimin hesabını soracağım sizden. İnsan kapıyı kilitler orangutan tipli şempanzeler sizi!"
"LUHAN ÇIK ARTIK ŞU ODADAN!?!?"
"Tamam be çıktım çabuk sevişip hazırlanın bugün buluşma var!"
Son cümlemi de söyledikten sonra hızla odadan çıkıp banyoya girdim.
Duşumu kısa bir sürede aldıktan sonra odaya geçip dünden hazırladığım kıyafetlerimi giydim. Saçlarımı da biraz tarakla düzenledikten sonra hazırdım. Aynadan nasıl göründüğüme 1000.kez baktıktan sonra cidden yakışıklı olduğuma karar vermiş bulunmaktaydım. Aşağı indiğimde Baek ve Chan hyung kahvaltılarını yapıyorlardı.
"İnsan beni de çağırır pezevenkler sizi!"
"Çağırdık fakat aynada kendine bakmakla o kadar meşgul durumdaydın ki bizi duymadın bile." dedi Chan hyung omuz silkerek.
"Ya napayım ama çok heyecanlıyım!"
"Yoksa bizim küçük Lulu'muz sevgili mi yaptı ne bu telaş Lu 😏"
"Ne alaka lan yapsam sizin gibi azgın şempanzelerde kalmak yerine onun evinde kalırdım."
"Ah bu arada erkek arkadaş demişken Lu bebeğim sana düşündüğüm harika birisi var!"
"İstemiyorum hyung."
"Lulu bak biliyoruz senin için bir daha birisine güvenmek zor olacak fakat bu böyle gitmez. En azından benim için bir denesen olmaz mı?"
"Hyung..."
"Tamam sus. Kabul ettin olarak algılıyorum bunu. O zamaaann ben onu da çağırayım buluşmaya yanında durur. Ondan sonra da birlikte yemek yemeye falan gidersiniz."
"Hyung bari siz de gelseniz."
"Olmaz Lu. Yalnız olun ki birbirinizi iyice tanıyabilesiniz."
"Pekala."
Sonunda buluşmanın yapıldığı yere gelmiştik. Baek hyung yanında Jihyun denen çocuğu da getirmişti. Aslında baya yakışıklıydı ve bana gerçekten ilgi gösteriyordu. Ama bilmiyorum ihanet ediyor gibi hissediyordum işte. Kime ihanet ediyordum? Bende bilmiyordum. İnsanlar yavaş yavaş içeriye alınmaya başlamıştı. Görevlilerin söylediğine göre baya fazla insan varmış dışarıda. Ölecektim kesinlikle.
4 saat olmuştu. Bu 4 saat boyunca gelen her takipçimle sarılıyor kısa da olsa sohbet ediyordum. Cidden hepsi fazla tatlıydı! İmkanım olsa da daha çok sohbet edebilsem onlarla diye düşündüm. Ben bunları düşünürken önüme gelen bedenle irkildim. Daha yüzüne bakamadan bana sıkıca sarılmıştı. Fazla sıkıydı nefes alamıyordum.
"Şey nefes alamıyorum da. Rica etsem biraz yavaş olur musun?"
(Hakan yavaaşş ciğerimi söktün kdmkbsksnsjd)"Üzgünüm seni o kadar özlemişim ki... Dayanamadım bir an."
Bu ses tahmin ettiğiniz üzere Sehun'un sesiydi. Tanrım! Ben ne zaman kurtulacağım bu adamdan...
" Kurtulamayacaksın Luhan. Seni bırakamam nefesim. Üzgünüm."NE? Ben az önce sesli mi düşündüm lan?
"Evet az önce sesli düşündün Lu." deyip kıkırdamıştı. Çok güzel gülüyordu şerefsiz. Ne diyorum lan ben! Tamam Lu, sus artık Lu. Güzel güldüğü falan yok iğrenç birisi o.
"Tamam sarıldın artık gidebilirsin."
"Yanındaki adam kimdi az önce? Sana neden yakın duruyor Lu?"
"Sehun, git. Lütfen."
"Gitmek istemiyorum Luhan. Hep yanında olmak istiyorum."
O an teknolojiye, bilim adamlarına aklıma gelen kim varsa sövdüm. Neden sosyal medyada olduğu gibi, hayatta da engelleme tuşu hala yapılmadı ki yahu!?!
"Sehun, bekleyenler var. Lütfen artık git. Defolup git."
"Pekala..."
Gitmeden önce gözlerime hayal kırıklığıyla baktı. Kötü hissetmemi sağlamıştı. Çok kötü. Neyse ki az kişi kalmıştı. Bir an önce eve gitmek istiyordum. Tüm bunları boşverip uyumak istiyordum. Ama daha Jihyun ile birlikte yemeğe gidecektik.
Buluşma bittikten sonra görevlilere bana yardım ettikleri için teşekkür edip Jihyun ile beraber çıkmıştık. Arabaya binerken ileride Sehun'un arabasına yaslanıp bize öldürücü bakışlarını gördüm. Umursamadım. Büyük ihtimal peşimizden gelecekti.
-------
"Bugün için teşekkür ederim Ji. Çok güzeldi seninle tanıştığıma memnun oldum. Ve şey Sehun'un yaptıkları yüzünden ben özür dilerim. Kendisi biraz aptaldır da."
"Önemli değil Lu. O herif seni rahatsız ederse söylemen yeterli çaresine bakarım. Ben de seninle tanıştığıma memnun oldum. Bunu gitmeden önce tekrarlamalıyız. "
" Tabiki o zaman ben seni müsait olduğum bir zaman ararım. Görüşürüz Ji. "
" Bekliyor olacağım. Görüşürüz Lu. "
Jihyun'la sandığımın aksine gayet iyi alışmıştık. Onun da yaraları vardı benim durumumu anlattığımda o da bana anlatmıştı. Bu yüzden birbirimizi anlamakta zorluk çekmemiştik. Sehun'un neler yaptığını merak ediyorsubyz değil mi? Anlatayım hemen. Aptal sürekli masamıza gelip bizi rahatsız etmişti bu da yetmezmiş gibi Jihyun'un üzerine yanlışlıkla(!) kahve dökmüştü. Adam yandı be yazık vallahi. Daha sonra lavaboya girmek için ayaklandığımda peşimden gelmiş ve bana yine hesap sormaya çalışmıştı. Onunla başa çıkmak cidden zordu. Beni yoruyorsun Sehun, cidden yoruyorsun. Hem ruhsal hem de fiziksel olarak.
(Kendi yazdığımı fesat anladım pü)
--------Selaamm! Umarım bölümü beğenirsiniz yazılı haftam başlamadan önce atayım dedim. Sizi fazla bekletmek istemedim. Yazılılar başlıyor... Kendimi yukarı tekkeden atasım var LXMXLSNSKAMLSMS. Neyse umarım yazılılarınız iyi geçer~ Sizi seviyorum hoşçakalın.
Birde şu sayfamda gördüğüm ve hemen HunHan versiyonunu yaptığım şeyi atayım. Benim çok hoşuma gitti KXMDLDNSLMSHSNS
Bu tam olarak ben aq KXMDKDMSLSBSLMSŞSNDLSMLXÖDŞSNSLSÖSHSPSM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Choreographer ¦osh×xlhn¦
Non-FictionSehun ve hayat Luhan'ı yakıp küle çevirdiler. Peki ya Luhan o küllerden geri doğarsa?