uǝǝʇɹıɥʇ

427 42 11
                                    


Sehun ve Luhan mutfakta beraber yemek yapıyorlardı. Sehun arada yardım bahanesiyle Luhan'a arkadan sıkıca sarılıp geri çekiliyor, bazen de o doyamadığı cennet kokusunu içine çekiyordu Luhan'ın. Keşke dedi Sehun;meleğimin değerini daha önceden bilseydim, onu bu kadar çok incitmeseydim. Luhan ise bu sıralarda ne yapacağını bilemiyor sadece Sehun' dan etkilenmeme politikasını aklına getirip sakinleşmeye çalışıyordu.

Sonunda yemek hazır olduğunda ikisi de heyecanla masayı hazırlayıp oturdular. Sehun önce Luhan'ın tabağını hazırlayıp ona verdi daha sonra ise bir tane de kendisine hazırladı. Bu Luhan ile beraber yapıp yediği ilk yemekti ve cidden onunla bir şeyler yapmak mükemmel hissettiriyordu. (Sanki sevişiyonuz Sehun sakin karşim nabıyon aq.)

Yemekten sonra Sehun bir anda ortadan kaybolmuştu. Nereye gittiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu ve ben istemsizce o günü düşünmeye başladım. Tüm hayallerimin, sevgimin, ümitlerinin kırıldığı o gün. Ben farkında olmadan ağlamaya başlamıştım bile. Ne diye buraya gelmiştim ki? Bu aptal evde ne işim vardı? Bir kere aldatılmak ve kullanılmak az mı gelmişti? Bu düşünceler içimdeki kinimi tekrar gün yüzüne çıkarmıştı. Kapıya doğru giderken arkamdan Sehun sarıldı.

"Bırak da gideyim Sehun acıtıyor, lütfen bırak artık."

"Bugün olmaz Luhan. Bugün değil."

"..."

"Sana göstermem gereken bir şey var Luhan benimle gelir misin?"

"Sadece Amerika'ya geri dönmek istiyorum Sehun, bıraksan olmaz mı?"

"Luhan..."

"Pekala geleceğim. Şöyle bakma."

Sehun sevinçle Luhan'ın elini tuttu ve odaya götürmeye başladı. Odanın önüne geldiklerinde Luhan'a gözlerini kapatmasını rica etti. Lu ilk başta biraz tereddüt etse de sonradan kapattı ve Sehun'un içeriye çağırmasını bekledi. Sonunda beklediği ses geldiğinde içeriye girdi. Burası muhteşemdi. Projektörün beyaz duvara yansıttığı uzay manzarasıyla buraya girdiğiniz anda sanki uzayda sonsuz bir huzurun içinde gibi oluyordunuz.

(Bunun gibi fakat şu resimler hareket ediyor ve bu da sizi sanki uzayda gezintiye çıkmışsınız gibi gösteriyor.)

"Sehun... Bu mükemmel. Ben böyle bir şey beklemiyordum..."

"İşte burası Luhan sana olan özlemimi giderdiğim yer. Sen benim sonsuz uzayımsın Lu. Fakat yanımda değilsin ben de yokluğunda bunları yaptım işte. Bana seni hatırlatıyor burası. Seninle de paylaşmak istedim sadece. Biliyorum senin kadar güzel değil ama ne yaparsın işte... "

Bir anda kollarına atlamıştı. Neden yaptım bilmiyordu, sadece sarılmak istemişti. O kadar iyi hissetmişti ki Luhan bunu dile getirmeyi bile düşünmüştü. Sehun şaşırmış olacaktı ki kolları arasında hiç kıpırdamadan duruyordu. Sonunda kendine geldiğinde Luhan'ı kucağına alıp sıkıca sarılmaya başladı.

"Beni affeder misin Luhan? Bize bir şans daha veremez misin? Bak, emin ol seni hiç ama hiç üzmeyeceğim. Yalvarırım affet beni Lu."

"Sehun seni kalbim affetse bile beynim reddediyor. Sana inanmayı reddediyor. Beni yine üzeceğini söylüyor. Üzgünüm ben artık beynimle hareket ediyorum."

"..."

"Ama şunu söylemeliyim ki buraya gelirken senden nefret ediyorum. Ama şu an... Bilmiyorum artık etmiyorum sanırım Sehun."

"Peki ya Amerika'ya geri döndüğün zaman tekrar beni unutmaya ve nefret etmeye başlarsan?"

"İstersen mesajlaşabilir bazen de telefonda veya görüntülü konuşabiliriz Sehun."

"Pekala bunlarla yetinebilirim sanırım. Yani umarım."

"Yetinmelisin."

"Her neyse hadi gel oturup galaksimizi izleyelim Lu. Sadece ikimiz."

"İzleyelim Sehun."

İkili bir kaç saat boyunca sakince oturup izlediler. Çok güzeldi her şey. Gerçek olamayacak kadar güzel. Sehun ilk başlarda fazlaca ısrar edip Lu ne kadar kabul etmese de Luhan'ı kolları arasına almayı başarabilmişti. Şimdi ikisi de huzuru yaşıyorlardı. Akşam olduğunda biraz dışarı çıkıp yürüdüler. İkisi de konuşmuyordu. Sessizdi. Ama rahatsız edici bir sessizlik değildi bu. Ortada iki aşık insanın kalplerinin hızla çarpma sesleri vardı bir kere.

Eve geri geldiklerinde Luhan çok yorulmuştu ve uyumak istiyordu.

"Sehun ben nerede yatacağım? Hadi yatağımı ayarlayalım da uyuyayım çok uykum geldi de."

"Ne yatak ayarlaması Lu beraber yatacağız tabiki de. Israr istemiyorum. Haydi gel sana pijama vereyim."

"Pekala Sehun. Pekala."

Luhan ona verilen kıyafetleri giymek için banyoya gitti. Aslında o sapık Sehun odada giyinmesini istemişti fakat o sapığı dinlemeyecekti. Ağırdan satmak lazımdı bir kere. Sehun'un kıyafetleri içinde kaybolmuştu resmen. Çok büyüklerdi. Odaya girdiğinde Sehun dayanamayarak bir kahkaha patlattı ve bu Luhan'ın sinirlenip Sehun'un üstüne atlamasıyla sonuçlandı. Yüzleri arasında yok denecek kadar az mesafe vardı. Sehun kiraz rengi dudaklara bakmayıp onları öpme isteğini görmezden gelmeye çalışıyordu. Fakat sadece çalışıyordu. Luhan için de aynı durum geçerliydi. Sonradan durumu kavrayıp hızla üstünden kalktı Sehun'un. İkisi de bir süre tavanla bakıştılar. Sonunda Sehun sıkılıp Luhan'a kollarını sardı.

"İyi geceler meleğim."

"İyi geceler Sehun."

Yarın zor bir gün olacaktı. Sehun Luhan'ı nasıl öylece bırakacaktı? Bunları şimdi düşünmeyip sadece kolları arasındaki bedene odaklandı. Yarın neler olacağını düşünmeden huzurlu bir şekilde uykuya daldı.

Choreographer ¦osh×xlhn¦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin