Sammy -12

504 24 5
                                    

O gece Karen bizde kaldı yabancı dizi izleyip kola ile kafa bulduk. Evet ''Cola'' demedim ''Kola'' dedim çünkü o artık türkçe.

Karen'la TVD'yi izledikten sonra Ian Somerhalder'ın fotoğraflarına bakarken gülme krizine girdik. Gerçekten bir an karnımın yarılacağını sandım. Fotoğraflar o kadar şeydi ki... anlatamıyorum o derece. Kesinlikle google görsellerde adınızı aratmayın ! Biz böyle gülerken mutfağın oaradan bie ses gelince ikimizde birden gülmeyi kesip birbirimize baktık ve sırıtttık. İkimizinde aklından aynı şey geçiyordu , bundan eminim çünkü karen beni bende onu çok iyi tanıyordum. Kısacası biz PLL izliyoruz. Ve hayatımız çok normal her genç kız gibi. Öyleki arada yazın yine akşam oturuyoruz balkondan kuş varmış biz tabi PLL izlemenin de verdiği heyecanla ben ayakkabı çekeceğini Karen da bir sobayı alıp balkona dalıp -A diye çığlık atığımız doğrudur. Kuş olduğunu görünce üzülüp ''Bizide bul -A'' dediğimizi hatırlıyorum.Evet biz böyle piskopatız. Aslında Karen olmasa -az önceki gibi- ses geldiğinde ödüm kopardı ama böyle olunca çok eğlenceliydi.Karenla gözümüze en iyi silah gibi bir şey alıp mutfağa daldık. Bana gayet sesli bir şekilde yaptığımızda ne kadar mal olduğumuzu bir kez daha düşündüm. Ama - kolayla- kafayı bulmuştuk sonuçta.Biz müstekil bir evde oturuyorduk. Evin küçük bir bahçesi ve mutfaktada oraya aılan bir kapı vardı. Kpıdan tekrar tıkırtı geldi. Hiç düşünmeden gidip kapıyı açtım bir de ne göreyim ? Shit.

Karen'ın ağzından

Dışarıdaki yağmurdan sırılsıklam olmuş tatlı mı tatlı bir sibirya kurdu. Sibirya -kurtları çok seviyorum- gözleri beni bitiriyor köpek öyle bir bakıyordu ki içim acıdı ve hemen onu içeri alırken Kath'in bakışlarını gördüm. Kopekten mi korkuyordu ? ah tabi ki korkuyordu. Geçen yaz sıf bu yüzden yolunu değiştirip benden on beş dakika sonra sonra eve gelmişti onu umursmadan köpeği sevmeye başladım .

Kath köpekten bir metre uzakta duruyordu. İstemsizce güldüm. Köpekten cidden tırsıyordu. Ben köpeği yıkasammı diye düşünürken Kath ''O kurt mu köpek mi ?'' dedi ne diyeceğimi bilemedim ve düşünmeden '' Hem kurt hem kurt köpek ... Kurt köpeği.'' diye saçmaladım.

Sonra bir havlu kapıp havluyı maviş sibirya kurdunun tüylerini kurulamak için kullandım. Salona geçtiğimizde Kath hala uzak duruyordu. Onu köpeğe alıştıracaktım çünkğ köpek çok tatlıydı ve bizde kalmalıydı.

Oyş şu tipe bak yerim ya. Kesinlikle kedi insanı değilim böylelikle canım tatlı sibirya kurdumla kediler benden uzak duracaktı.

''Ona ne isim verelim ?'' diye sordum üçlü koltuğa kendimi atarken.

Kath sanki ona gizli bir erkek arkadaşım varda ona söylemiyomuşum gibi baktı ''Ona bakıcak mısın ?'' diye bağırdı.

''Evet çok tatlı değil mi ?'' sözümü tam bitiremeden ''Değil !'' diye bağırdı.

Of bu kızı anlamıyorum. Neyse ne dediği öneml değil o artık benim köpeğim.

''Hadi isim' söyle Kath.'' dedim.

''Of kızım mal mısın ? Yok köpek falan bu eve sokmam onu''

''Zaten kendi evimde beslicem size de gelmem çok sorun olmaz o yoksa ben de yokum.'' dedim biraz sert olmuştu ama olsun o köpeği istiyorum. Kath kızgın bakıyordu ama sonra bakışları yumuşadı.

''Tamam ama fazla yaklaşmasın ve isminide ben koyucam''

''Peki anlaştık güzel bir şey koy'' kath düşünür gibi yaptı ve ''Sammy'' dedi ona mal mısın bakışımı attım.

''Kanka bu mal mısın bakışımı yoksa zeki misin anlayamadım çok benziyo'' ona ciddi misin bakışı attım bu sefer.

''Tamam bu harikasın bakışı olamayacağına göre az önceki mal mısın bakışıydı.Yani ismi beğenmedin.Ne var ki güzel bence ve Sam'le hiçbir ilgisi yok. Hani şu Supernatural'daki Sam varya sen ona hep tatlı dersin ya o yüzden falan Sam'le alakası yok hem Sam'in gözleri yeşil yeşilin biraz açık tonu''

''Kath yeter kapa çeneni !'' ne saçmalıyo ya bu kız ''Birde Sam'e tatlı diyorum ama Dean'i daha çok sevdiğimi müsür yardımcısı bile biliyor'' ona ne ayaksın bakışı attım tepki vermedi. Yeter ya artık bakışla konuşmayacağım yok bu kız anlamıyor fazla zorlamıyorum.

''Tamam Sam'i de severim Sammy olsun'' dedim.

''Peki artık uyuyalım mı yarın okul var ?''

+++

Sabah olunca tabi ki kahvaltı yapamadan çıktık. Çünkü ikimizde hazırlamaya üşendik. Kath'le aynı cadde üzerinde oturduğumuzdan Sammy'i eve bıraktım ablam evdeydi ve köpekleri sever yani sorun yoktu ona bakardı. Üstümüzüde değiştirip kath'in yanına gittim Köşedeki mavi eve bakıyordu. Bizim caddeler karşılıklı küçük bahçeli müstekil iki binalı evlerden vardı. Kolumla Kath'i dürtünce yürümeye başladık. ''Kim oturuyor o evde diye sordum.''

''Bilmiyorum seni beklerken tanışınıyorladı.''

''Hımmm.''

''Biliyo musun Sam o evin karşısında oturuyor.''

''Hımm.''

''Sen beni dinliyor musun Karen ?''

''Hımm''

''Karen !''

''Ya pardon birşey düşünüyordum.''

''Ne ?!''

''Sen Sam den falan hoşlanıyor olabilir misin ?'' aslında bunu düşünmüyordum. Yeşil hıkamımı giyseyfim diye düşünüyordum ama bunu söylersem beni keseceği için aklıma gelen şeyi salladım.

''Ne nasıl yani neden böyle bir şey soruyosun ki şimdi ?'' ah şimdi ne diyeceksin Karen! işte bakıyoruz.

''Ne biliyim hoş çocuk yani niye olmasın?'' Kath ne diyeceğini buamamış gibiydi sonunda konuştu.

''Herneyse bugün kamera kayıtlarını silmemiz lazım.'' Ah tabiki ben hastanede yatarken onlar ajancılık oynuyordu.bu haksızlık neyse sonra aklıma bir şey geldi.

''Kath siz kamera kayıtlarını silebiyorsak izleyebilirizde.''

''Evet yani gizlice yapıcaz niye ki?'

''Of kath sence niye ? Dün size saldıran adamı görebilirmiyiz diye bakıcaz işte kamera kayıtlarına ''

Kath direk boynuna atladı. tabi bu sırada okulun bahçesine olmamız baya garipti.

''Karen seni çok seviyorum ya süpersin !''

''Tamam ya çekil Kath''

Beraber sınıfa girdik.

Geçmişim GeleceğimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin