En sevdiğin çizgi filmi izlerken bi anda kesildimi elektirikler? Ödevi en güzel kendinin yaptığına inanıp çantana koymayı unuttun mu? Tam diğer yarımı buldum derken kayıp gittimi ansızın kollarından. Herşey nasıl uyumlu birbiriyle. Acılar ayni,hayatlar farklı. Karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı teyze gibisin mesela. Sanki elinden tutmasalar öleceksin. Birde tutup tam ortada birakan gevşekler varya. Bastonu onlarin götlerine sokmak istiyorum.
Prizdeki deliklerden biri bozuk olur ya hani yada kulaklığın diğeri çalışmaz, kumandanin bi tuşu basmaz mesela, perdenin tam orta yerindeki salak çıkar ve tekrar takmak zorunda kalirsin diğer yarısını.. En cok sen gibi olanlar seni uçuruma sürükler. Gidip yeni bi kulaklik alırsın. Prizi yerinden söküp yenisini takarsin. Sağlam olan bütün yanlarimizi biz sandiklarimiz yuzunden çöpe atariz. Yazik be
Yastiklara sarilarak uyuyoruz ya hani mesela. Saçma salak icatlar atiyorlar ortaya. Yok birini özlemişse insan yastıklara sarilarak uyurmuş. Siktirin gidin amina koyim. Özlemek bu kadar aciz olmak değil. Özlem duyulmaz. Ölmediyse sevdiğin özlemeye firsat vermeyeceksin. Veriyorsan eğer en ağır yavşaksin. Yada mazoşistsin. Neden işkence cektiriyorsun kendine? Git ve sarıl, yaninda ol. Bahane herşey. İsteyen istediği yerde olur bu kadar net.
Mecburiyet diye tutturmuş gidiyoruz. Yok şuna mecburum yok buna mecburum. Mecburiyetler, en büyük bahaneler. Biraz daha özgün olun. İstemediğiniz şeylerin üzerine mecburiyet damgasini vurmayin. Ben zayifim yapamiyorum deyip geri cekilin. Daha edepli olursunuz beyefendileğğ..
