Rüzgarı dinle.. Kimin çığlıkları kim bilir. Kim ağlıyor, kim özleyipte söyleyemiyor içindekileri..
Gece.. Karanlıktan korkarak ona saklandin mi hic sen? Geceden nefret edip karanlığı bu kadar özlemle bekledin mi saatlerce. Güneş gitsin, ay çöksün, karanlik doğsun diye.. Doğsun ki gecede saklanan o yüzler ortaya çıksın. Nefretini kus, özlemini dillendir, sevgini satirlarina bulaştır.
Rüzgar ne kadar şiddetli olursa o kadar dolmuştur insan. Kendini yiyip bitiren insana benzemiyor mu ağaçlardan gelen sesler. Sustu rüzgar.. Galiba insan tükendi.Hayattan bezdin mi hiç? O saçları umursamayarak çıkıp lanet olasi o sigarayi almak için gittin mi markete? İnsanlarin sana bakislarini hissedip ama hiçbirinin iğrenç göz temaslarina maruz kalmamak için yere gömdün mü başını? Ne acizler, anlayışsızlar, boklar. Sigara için değilen eziyet.. Aptal insanlarin önyargıları.
Geceni aydinlatan sigaraysa yalnizsindir. Muziklere sağır olup, sigaranin cigerlerine kadar çektiğin sesine odaklamışsa zihnin mutsuzsundur. Yada mutlu olmaya çalışan herkeslerdensindir. İçine çektiğin dumani dışarıya ne kadar gec birakirsan o kadar sahiplenicisindir. Ya peki şey oluyor mu sende de? Kul tablasina sigariya birakmak istemeyişin mesela? O neden? Düşün bi.
Sokaklar bom boştur ya hani. Yürürsün nereye,kime olduğunu bilmeden. Sonu olmadan.. Sadece burnun ve parmak uçların üşür ya ne hoş bi duygu. Soğuğu hissetmek.. İçine işler ama burnun ve parmak uçlarınla bunu dışarıya yansitirsin. Elleri hep sıcak olan insanlar ne iticiler aq. İçindeki soğukluğu karakterine yansitan duygusuzlar. Nefesin kesilir. Durup 3 kez nefes alma şansı verirsin kendine. Neden 3 o bilmiyorum. Eskiden kalan alışkanlıklar. Alışkanlık demişken, dişlerini fırçalar gibi tutundun mu birine. Tam dozunda ama. Fazlasi dis etlerini kanatir ya hani o kadar fazla değil. Etkisiz kalacak kadar lafta olan tutuluşda değil bu. Tam dozunda..
Yagmur sesini toprak kokusunu çok seven herkeslerdenmisin? Yoksa bulutlar agliyor diye salakca dusunenmi? Ha bide filozof dusunurlerimiz var tabii. Su buhar oluyor bulutlarda toplaniyor sonra tekrar yeryuzune. Aman ne zekisin aq. Yağmuru dinledin mi hiç? Ne anlatiyor? Yeryuzune aşık bulutun duygulari olamazmi? Herşey herkesi inandirici boyutta mi olmali, yada bir düzen içinde? Düzeni kuranin ben. Düzensiz yaşayarak mutlu olmayi deneyin. Baklava değilde fırın sütlaç yeyin. O naif tadi farkedip ona aşık olacaksiniz.
