Dört

18.9K 1.2K 299
                                    

-Üçüncü bölüme olan ilgi için çok teşekkürler. :)

Vakti olan varsa yazdığım Koza adlı fanfic'e de göz atması beni çok mutlu eder.

Dördüncü bölüm sizinle, iyi okumalar. :) -

*

Dakikalarca dehşet içinde pencereye baktım.

'Ben geldim J-' diyerek içeri giren annem ona doğru dönmemle durdu.

'Bir sorun mu var? Hayalet görmüş gibisin.'

Sözlerindeki ironiye başımı sallayıp hafifçe güldüm.

Bana dik dik baktı.

'Hayır hayır iyiyim.. Gerçekten.'

'Pencere neden açık? İçerisi soğuk değil, değil mi?'

'Sadece çalışıyor mu diye baktım.' diye yalan söyledim.

'Ha.' deyip başıyla onayladı.

'Akşam yemeğini yapıyorum ben o zaman.' dedi.

'Tamam.' diye yanıtladıktan sonra odadan çıkmasını bekledim. Gözden kaybolduğu an pencereye geri döndüm.

Aşağı bakmak için biraz sarktım ama bahçenin hiçbir yerinde Harry'e dair bir iz yoktu.

Biraz önce onun olduğu yatağıma baktım. Nevresimler pürüzsüz ve dokunulmamış duruyordu. Tuhaf, kim bilir ne kadar zamandır üzerinde birisi uzanıyordu.

Yatağa oturdum ve düşünmeye başladım.

Harry bir ölüydü. Nefes alan hiç kimse o kadar tuhaf bir soğuk etkisi bırakamazdı. Tamamıyla içimde hissetmiştim, şimdiye kadar bildiklerimden çok farklı bir soğuktu.

Benden ne istiyor olabilirdi? Ona soramadan annem eve geldi.

Of anne.

Tümüyle karmakarışık ve tutulmuş hissetmeme rağmen bir ölüyle bu kadar somut iletişimde olmak istemeden ilgimi çekmişti.

H.S. , Harry Styles'tı, bir gün aniden odamda ortaya çıkan alaycı ve ölü bir çocuk; kutuyu, fotoğrafı ve kolyeyi odama bıraktıysa kesinlikle bir şey istiyor olmalıydı.

Daima kafaları kurcalayan ''Ölümden sonra hayat var mı?'' sorusunun yanıtının Harry Styles olduğunu farkettim.

Kutuyu ve fotoğrafı sakladığım gibi, bir şekilde bunu da kendime saklamayı bilmeliydim.

Kalktım ve yeniden pencerenin yanına gittim. Bu acayip çocuğa dair bir işaret için gözlerim bahçede tekrar gezindi.

Tüm benliğimle çileden bıkmış ve şaşkınlık içinde de olsam, onu yeniden görmek istiyordum.

~

''Bazı özel kertenkele çeşitleri tehdit altında hissettiğinde avcıyı korkutmak için kanlarının gidiş yollarını kontrol edebilme ve dolayısıyla kuyruklarını kalan vücutlarından ayırabilme yeteneğine sahiptir.''

Ekran küçük kertenkelenin zıplayarak uzaklaştıktan sonra ardında bıraktığı kuyruğuna yakınlaştığında babam heyecanla 'Harika!' diye bağırdı.

Yüzümü buruşturdum.

Bugün babam bir değişiklik yapıp History Channel izlemek yerine Animal Planet izlemeye karar vermişti. Konu ne zaman açılsa eğer tarih profesörü olmasaydı biyoloji öğretmeni olacağını söyler.

Bence babam hayatında farklı bir alan seçecek olsaydı büyük ihtimalle bu şimdikinden de daha sıkıcı bir şey olurdu.

Eh, bu benim görüşüm yalnız.

Phantom (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin