Phantom (Türkçe Çeviri)

Otuz Üç

Yorum ve oylarınız için teşekkür ederim. Yine öyle olmasını umarım. İyi okumalar. :) -

Gözlerimiz fal taşı gibi açılmış, ekrana bakakaldık. Videoda ne olabilirdi? Harry'nin cinayetini çözmek için bir anahtar görevi görebilir miydi?

Kafam sorularla kaynıyordu ancak tek yapabildiği Ava'nın diğerlerinin yanına oturuşunu gösteren videoya odaklanmaktı.

'Bunu ne diye kaydediyorsun ki?' dedi Harry gıcık olduğunu belli eder bir tonda.

'Artık üçüncü sınıf değiliz. Lisede bir yıl daha ve ardından özgürüz!'

Harry, iç çekip ünlü süveterinin kollarını sıyırdı. Görüntüsü bile insanı ürpertiyordu.

'Harry okula bir yıl geç başladı. Bu yüzden bizden büyük olmasına rağmen aynı sınıftaydık. Neden geç başladı bilmiyorum gerçi.' dedi Max.

Başımla onayladım. Harry'nin üçüncü sınıfın ortasında on sekizine basmasını bu açıklıyordu.

Ekrana bakarken Ian'ın bahsettiği tansiyonun da ne olduğunu anlıyordum. Nate ve Max'in Harry'le devam ettiği diyalogtan, Ava'nın yan koltukta sigara içerken ona attığı iğneleyici bakışlardan..

Dikkatle Harry'i izledim. Bildiğim Harry'nin tam zıddı gibiydi. Somurtarak oturuşu, annesine karşı önceki videodaki davranışları; beni, onu hayattayken tanımadığıma memnun eder nitelikteydi. Hep böyle miydi? İlk videoda ,küçüklüğünde, futbol oynarken çok neşeli ve heyecanlı görünüyordu. Böyle mutsuz ve her şeyden bıkmış haline neden olan neydi?

'Sigara içmeyi keser misin?' diye atladı videodaki Harry.

Ava sigarasını uzun uzun içine çekti.

'Hayır.'

İçeceğini kenara bıraktı, öne eğilip dirseklerini dizine yasladı.

'Sigara içmeyi kesmeni söyledim.'

'Ben de hayır dedim.'

'Kesin şunu çocuklar.' dedi Nate ve tıpkı bugün olduğu gibi cebinden bir deste kart çıkardı. Ava ve Harry'nin birbirine attığı pis bakışların arasında kartları kardı.

Ava ve Harry arasındaki tansiyon videosun izliyor bile olsam o kadar somuttu ki. Harry sehpadaki kültablasını Ava'ya gönderdi.

'Madem kolyemi çaldın, en azından dediğimi yapıp şu sigaranı söndür.'

Kolyemi çaldın mı?

Ava sigarasını söndürüp arkasına yaslanırken hasetle çocuğa gözlerini dikmeye devam etti.

'Ne kolyesi?' diye sordu Max.

'Hiç.' deyip içeceğinden uzun bir yudum aldı.

'Kendini biraz rahat bırak Harry. Bugün yazın ilk günü.' diye çıkıştı Ava.

'Günlerden ne olduğu umrumda değil. Bu anlamsız partiyi benim evinde veriyor olmanın sana daha az kızgın olabileceğim anlamına geldiğini mi sandın?'

'Sakinleş Harry.' dedi Nate.

'Bu bir parti değil.' derken gözlerini devirdi Ava.

'Sadece birkaç arkadaşımız işte.'

'Yine de benim evimde, önceden haberim olmaksızın olan bir şey. Lanet olsun Ava.'

Benim evim mi? Odayı tanıyamamıştım. Duvarlar ahşap kaplıydı ve bir sürü şatafatlı süs vardı. Dekorasyonundan dolayı tanıyamamış olabilir miydim?