( Ben döndüm... Nasılsınız umarım unutmamışsınızdır beni.. Ben sizi çok özledim. Uzun süre yeni bölüm yayınlayamadığım için özür dilerim amcam vefat ettiği için evde değildim. Neyse umarım bölümden keyif alırsınız yazdığım bölümü bulamadığım için yeniden yazdım..)
( Kazuki )
Ne yapmalıyım şimdi. Bir çırpıda karar verip geldim ama...
Ne söylemeliyim şimdi?
Kıskançlık ruhuma, bedenime hükmetti. Hakkım var mıydı peki.. Sanmıyorum.. Haksızlık.. Bu büyük haksızlık..
Bu an... Şu durum haksızlık... Çok şanssızım.. İsyan etmek istiyorum. Evet........... Lanet olsun ki hala seni deli gibi seviyorum..
Ryuu...
Seni seviyorum ama artık korkmak istemiyorum. Oyuncak olmak ve beklemek istemiyorum.. İşte bu yüzden bu gece seninle vedalaşıyorum..
Senden, aşkımdan, kalbimden, oyundan ve geleceğimden sıyrılıp vaz geçiyorum...
''Pes ediyorum'' Bana böyle bakma Ryuu sende tahmin ediyorsun.. Oyundan çekiliyorum. Yenildim belkide ben sana zaten hep yeniktim.. Seni sevdiğim her saniye sana zaten yenilmiştim.. Mağlubum.. Kabul..Yine kazandın serserim..
Sana olan kızgınlığım, kırgınlığım, bıkkınlığım, nefretim, kıskançlığım hepsini yendin..
'' Seni seviyorum. HAYIR.. Hayır daha doğrusu her hücremle senden oluşan bir dünyada yaşıyorum. Serotoninlerimi (mutluluk hormonu) sadece sana salgılaya biliyorum. Oldu mu? Mutlu musun? Şimdi söyle boş kabuğa dönmüş bu bedeni arzuluyor musun?''
''------''
Bazen hayır cevabı bile kabulu olur insanların.. Sessizlik daha can yakıcıdır. Sessiz kalmak öyle keskin bir cevaptır ki anlayana....
Ben ne yazık ki o anlayanlardanım.. Anlamaz olaydım. Keşke aptal olsaydım. Bir kelime hatta tek bir harfe bile muhtaç kaldım.
Ryuu.....
Söyle... Her hangi birşey olur.... Havadan sudan en son aldığın davadan.......... Lanet olsun ne olursa olsun konuş.. Susma..
Yada sus boş ver her neyse.. Her zaman olduğu gibi sus.. Bile bile susmadın mı zaten.. Biliyordun gözlerinde eriyordum. Yine öyle sus.. Zaten bende vaz geçiyordum.. Vaz geçiyorum.. Bu yalvarışlar da nesi.. Kendine gel Kazuki... Kendime gelmeliyim di mi? kendimde benden çok sen varken nasl gele bilirim ki...
Kahretsin...
Ne haltlar yiyorum ki ben. Ne yapıyorum yani burda.. Onun evinde. Planım, adımlarım, kazanma hırsım, intikamım, terketme kaçma gitme planlarım... - Neden burdayım-
Bu kadar mı korktum onsuzluktan .. Bu kadar mı kaçırdım aklımı.. Niye kelepçeledim peki. Amacım ne ki? Evde yaptığım planda neydi.. Kandırılmışım işte, bir kez daha.. Oyun onun aleyhine onun alanında işliyor. Ben yine onun ağına takılan küçük sefil bir sinek...
-'' Ryuu sen hiç güneşe aşık kardeleni duydun mu? '' Delirmedim Ryuu bana öyle bakma.. Belki de epeydir deliyim bilmiyorum sadece öyle bakma önemsiyor ilgileniyor gibi görünme bana.. Sana veda etmeye vaz geçmeye çalışıyorum sonuçta..
Anlamıyorsun beni değil mi? Oysa dahi diyorlar sana. Zor da değilim ki. Çöz beni.. Niye büyüyor göz bebeklerin ne ki seni böyle şaşırtan. Sana akıttığım göz yaşlarım mı? Yoksa bir yandanda sana gülümseyen yüzüm mü şaşırmanı sağlayan.. Şaşırma..
Canım yanıyor evet ama yanımdasın sonuçta. Sana bir veda konuşması yapamasamda gülümsememi, acımı, aşkımı ve bedenimi sunuyorum al işte hepsi karşında..
( Ryuu..)
Titrek kararsız bedenin telaşlı. Bilmiyor muyum sanıyorsun duygularını. İçinde boğuştuğun karmaşanı. Bırakamam seni. İzin veremem gitmene. Amacım oyunu kazanmak değil ki. Kör müsün Kazuki. Aramızdaki bu oyunun sebebini gör müyor musun sahi. Ben seni sevmeye ve sensizliği reddetmeye başladığım da başladı oyun.
Ben bile fark edememiştim gerçi. Seni bırakmadım. Peşini hiç bırakmadım. Bencilliğim olarak görünsede tavrım ben sadece sana aşıktım.
Pes ediyorum deme karşımda. İkimizde biliyoruz ki pes etmiyorsun. Sen oyunumuzu bitirmeye çalışıyorsun.. Farkındayım.. Biliyorum Kazuki Allah aşkına artık seni tanıyorum.. Düşük omuzların, hüzne boyanmış bakışların, sağ bacağında gezinen elin... Veda ediyorsun değil mi? Ayrılmaya çalışıyorsun.
Benden vaz geçmek istiyorsun..
Saçmalık...
Zaman değil ölüm bile girse araya vaz geçemezsin ruhunu bensiz teslim edemezsin.. Vaz geçemezsin biliyorsun.. Kendine sadece acı çektiriyorsun.. Beni unutamazsın.. Adını bile unutsan beni unutamazsın. Seni beni unutacak kadar rahat bırakıcağımı da nerden çıkara biliyorsun. Beni unutmak gibi düşüncelerini unutacaksın...
Beni asla hayatından çıkaramayacaksın. Düzenli çalan sabah alarmın, en sevdiğin mevsim, sık kullandığın parfüm, günlük gazeten, sevdiğin kazağın, her aynaya baktığında yüzündeyim ben.. Nefesinde ve kalbindeyim ben.. Kabul etmelisin artık benden kaçamazsın beni unutamazsın.. Her zaman öyleydim hala öyleyim..Beni sevmekten asla kurtulamazsın. Beni sevmek zorundasın..
Ben seni seviyorken mümkün değil kaçamazsın.. Bana veda edemezsin..
Güçlüsün biliyorum ama yapamazsın. Bensiz yaşayamazsın Kazuki.. Bende yaşayamam sensiz yaşayamam... İkimizi de öldürürmeye meyillenme..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dahi serseri
RomanceAşkın sadece romantik tarafını değil farklı yönlerini de incelemeye çalıştığım bazen romantik bazen komik bazen dramatik bir çalışma umarım beğenirsiniz. Bu arada yaoi'dir. Homofobikler lütfen okumayın hem benim hemde kendi sağlığınız için..