toy | namjoon

3.3

"On dakika içinde şirkete dönmem gerekiyor, defteri getirdin mi?"

Min Woo kendisine hızlı adımlarla yaklaşan arkadaşını gördüğünde dilini ısırdı ve derin bir nefes aldı. Namjoon ellerini birbirine çarptı ve gözleri biraz daha büyüdü.

"Hızlı ol."

Min Woo ellerini gözlerine götürerek ovuşturdu ve sıralayacağı cümleleri düşündü. Tabiiki söyleyecek bir şeyi yoktu.

"Üzgünüm dostum."

Namjoon durakladı ve omuzlarını dikleştirdi.

"Ne demek üzgünsün? Neler oluyor?"

"Defter yok, tamam mı?"

Dudaklarını ıslattı ve sakinleşmeye çalıştı. Bir anda kalp atışları hızlanmıştı.

"Bana onu aldığını söylemiştin?"

Min Woo kekeledi ve ellerini cebine sokarak bakışları arkadaşı dışında her yerde gezinmeye başladı.

"Almıştım."

"Almıştın ve?"

Bahanesi olmadığı için omuzları düştü ve arkadaşını hayal kırıklığına uğrattığı için kendine kızdı.

"Şimdi yok."

Namjoon elini alnına götürdü ve derin nefes aldı. Kesinlikle hayal kırıklığına uğramıştı.

"Sewon sorun çıkardı mı?"

"Hayır, hayır çıkarmadı. Ne olduğunu bilmiyorum."

Namjoon çocuğun boş konuşmalarından sıkıldığında gözlerini kıstı ve bir kaç adım yaklaştı.

"Başka bir şey var. Neler oluyor?"

"Benim salaklığım sadece. Biri dolabımdan almış olmalı."

İkisi arasındaki huzursuzluk yıllardır ilk defa hissediliyordu.

"Bana doğruyu söyle Min Woo. Doğruyu biliyorsun."

Min Woo'nun gözleri uzun süre omzunun arkasında takılı kalınca arkasını döndü fakat hiç bir şey göremedi.

"Çok fazla piçlik yaptım. Bir kere olsun sözümü tutmama yardım et."

"Sewon'a bir şey mi verdin?"

Arkadaşının sessizliği onu giderek sinirlendirdiğinde, konuşmaya devam etti.

"Kime söz verdiysen, siktir et. Kimse sözünü tutmuyor."

"Dani'ye söz verdim."

Namjoon arkadaşının ağzından ilk defa onun adını duyduğunda afalladı.

"Dani? Ona ne söz vermiş olabilirsin?"

Arkadaşı sessiz kaldığında geri çekildi.

"Defteri ona verdin değil mi?"

Daha fazla arkadaşının yanında durmadan geriye doğru yürüyerek okul koridorlarından çıkmaya başladı.