Multimedia=Güneş
GÖKALP
Depodan çıktığımda lavaboya gittim, üzerimdeki doktor kıyafetlerini çıkarıp sırt çantasına koydum kavga sırasında çok ağrım vardı aynada sırtıma baktığımda yara izinin yok olduğunu gördüm. Hızlı bir şekilde iyileşmişti.
Lavobadan çıkıp adımlarımı Semih"in odasına yönelttim aklım hala sırtımdaki yaradaydı nasıl bu kadar çabuk iyileşmişti. Semih"in odasına geldiğimde kapıyı iki kez tıklayıp içeri girdim, beni gördüğünde hemen toparlandı oturuşunu dikleştirdi.
-Hoşgeldin Gökalp bir sorun mu var.
-Hayır, sadece bir kaç ağrı kesici istiycektim.
-Tamam bekle ben hemen veriyim.
Ardından bir kaç çekmecesini karıştırdıktan sonra bulmuştu bana doğru uzatı hemen alıp cebime koydum.
-Bu arada Güneşin odası nerede.
-2. Katta 201 numaramı odada.
-Tamam sağol.
Tam odadan çıkacakken, Semih"in adımı seslenmesiyle durdum.
-Gökalp
-Efendim Semih.
- Fazla yorma kendini, yaran daha taze.
-Tamam denerim.
Odadan çıktığımda derin bir nefes vermiştim, o adi herifi öldürmemek için zor tutuyordum kendimi. Adımlarımı Güneşin kaldığı odaya çevirdim. Aklım hala Sedanın iğrenç oyunundaydı düşünmem gereken o kadar çok şey vardıki ama en iyisi Efendimin yanına gidip ona danışmam olmalıydı.
Şuan için en iyi kararları o verirdi. Güneşin yanına gitmeden önce kısa bir mesaj attım.
-Buluşmamız gerek acillll!!!
-Tamam koçum yeri mesaj atarım birazdan.
Hemen cevap gelmişti, telefonu kapatıp cebime koydum Güneşin yanına geldiğimde, en huzurlu uykusundaydı sanki... herşeyden habersiz yatıyordu gerçekleri öğrendiğinde eminim yüzüme bakmazdı. Gerçi önce ruhumu alırdı bende acı çekmezdim, hem nasıl baksınki babasını öldürdüm.. canından bir parça aldım bu saçma sapan hayata sürükledim hepsi benim suçumdu.
Yanına gidip sandalye oturdum, bir süre uyuyan masumluğu izledim o kadar saf o kadar masumduki. Bi an sadece bi an benim olmasını diledim, yanındaki sandalyede oturdum.. parmaklarımı yüzünün her zerresinde gezdirdim. Saçları masumluğu saflığı beni benden alıyordu.
-Beni affet.. küçüğüm.
Bir kaç cümle fısıldadım affetmeyeceğini bildiğim halde.. gerçi bunu uyurken söylemiştim ona uyandığında cesaret edemezdim. Kaç saat geçmişti bilmiyorum uyuyakalmıştım. Telefonumun mesaj sesiyle uyandım..
Bilinmeyen numara
-Yarım saat sonra .......... burda ol bekliyorum.
-Tamam efendim hemen geliyorum.
Mesajı yanıtlayıp ayağa kalktım, son kez Güneşe bakıp alnına bir öpücük kondurdum. Hızlı adımlarla hastaneden çıktım.. fazla vaktim yoktu ana caddeye çıkıp hastaneden biraz uzaklaştım ara bi yol bulunca yoldan geçen taksiye elimle durmasını istedim. Taksiciye gideceğim adresine söyledim.. gideceğim yerin biraz ilerisinde inip taksinin gözden kaybolmasını bekledim risk alamazdım.
Saate baktığımda 10 dakika kaldığını gördüm adımlarımı hızlandırarak.. sık ağaçların olduğu yere girdim yürürken birilerini olup olmadığını kontrol ediyordum. Efendimi gördüğümde bir ağacın altında arkası dönük bekliyordu siyahların içinde kaybolmuştum. Başını yüzünü gizleyecek şekildedir kapatması.. görenler için ürkütücü olsada daha çok sherlock holmesin gizemli havasını katıyordu.. bazen çok saçma şeyler düşünebiliyordum. Yanına gidip seslendim gerçi seslenmeme gerek yoktu geldiğimi anlamıştı..
- Merhaba efendim.
-Geldiğini duydum evlat. Her adım sesinde sherlock holmesi düşünüyordun..
-Bazen nasıl bildiğinizden şüphe ediyorum efendim. Yoksa akıl okuyucu musunuz.
-Hayır evlat sadece seni çok iyi tanıyorum. Evet acil konu neydi..
-Aslında herşey efendim Seda Güneş ben herşey.. ben artık düşünmekten yoruldum.
-Eee anlat belki sorununa çare buluruz.
Elini omzuma koymuştu. Destek olmak için..
-Efendim bugün hastanedeyken tesadüf Semih ve Sedanın konuşmalarını duydum.. Kardeşim Rüzgarın elinde değilmiş beni kullanmak için yapıyormuş.. ayrıca Güneş güneşin annesi ama öz kızı hakkından hiç iyi planları yok. Bide beni hastanede Güneş iylestirdi bunun üzerine şüpheleri var.. ben yok öyle birşey dedim ama inanmadı sanki eğer öğrenirse. Dünyanın sonu demek..
-Nasıl. Güneş iylestirdi seni ama bu imkansız. Hiç bir ruh emici yaşam veremez.
-Bilmiyorum nasıl yaptığını Tek bildiğim. Güneşin rüyama gelip bana can vermesi. Hepsini öldürmek istiyorum..
- Sakin ol evlat. Şuan için kimseye ölüm yok.
-Peki kardeşim hakkında yalan söyleyen biri için nasıl sakin olabilirim. Ya kardeşim Sedanın elindeyse kim bilir neler yapmıştır ona kendi öz kızının babasına bile acımadı... kardeşime acırmı peki ya Güneş o nolcak.
-Gökalp
Adımı bağırmasıyla sustum..
-Unuttun mu.
-Neyi efendim...
-Düşmanı gafil almak istiyorsan.. kuş gibi kafese girip kartal gibi pencelerini çıkartman.
-Galiba haklısınız, efendim şimdilik bişey bilmiyormuş gibi yapmak.
-Aynen koçum düşmanı uykusunda vurmak asıl hedef. Şimdi benim gitmem gerek sana söylediklerimi sakın unutma..
-Tamam efendim dikkat edin kendinize..
-Sende dikkat et koçum. Gözünü dört aç..
Arkasını dönüp bir kaç adım attı. Tam o sırada bişey söylemek için durdu. Bana bakmadan.
-Gökalp..
-Buyrun efendim..
-Güneşi koru o bize lazım..
-Endişe etmeyin efendim canı canım kanı kanım ölüm pahasına koruyacağım..
-Biliyorum evlat bu yüzden seni seçtim.
Olduğum yerde gözden kayboluşunu izledim....
17.Bölüm Sonu
Biliyorum bugünlerde pek bölüm paylaşmadım açıkçası yazasım yoktu bu bölüm bile içime sinmedi sizi seviyorum bi aksilik olmazsa 2 saat sonra İNTİKAM ATEŞİ yeni bölüm gelecek sizi seviyorum 😍😍😍😍😘😘😘😙😙😙😙😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN'EŞ DÖNÜMÜ (DÜZENLEMEDE)
Fantasyhep yada,hiç savaşmadan kazanılmazmış,hiç bir şey Aşk, Ölüm , Kaçmaya çalıştığın, Gerçekler, Gizem, Gerilim, tatlı bir heycan, Tarafını sen seç hangi taraftasın bu bildiğiniz kurgulardan değil bu tamamen farklı.