17.Bölüm

59 29 108
                                    

Multimedia=Güneş

GÖKALP

Depodan çıktığımda lavaboya gittim, üzerimdeki  doktor kıyafetlerini çıkarıp  sırt çantasına koydum kavga sırasında çok ağrım  vardı  aynada sırtıma  baktığımda  yara izinin  yok olduğunu  gördüm. Hızlı bir şekilde  iyileşmişti.

Lavobadan çıkıp adımlarımı Semih"in odasına  yönelttim  aklım  hala sırtımdaki  yaradaydı nasıl bu kadar çabuk iyileşmişti. Semih"in odasına geldiğimde  kapıyı  iki kez tıklayıp içeri  girdim, beni gördüğünde hemen toparlandı  oturuşunu  dikleştirdi.

-Hoşgeldin Gökalp  bir sorun mu  var.

-Hayır, sadece  bir kaç ağrı  kesici  istiycektim.

-Tamam bekle ben hemen veriyim.

Ardından bir kaç çekmecesini karıştırdıktan sonra bulmuştu  bana doğru  uzatı hemen alıp cebime  koydum.

-Bu arada Güneşin odası nerede.

-2. Katta 201 numaramı  odada.

-Tamam sağol.

Tam odadan çıkacakken, Semih"in  adımı  seslenmesiyle  durdum.

-Gökalp

-Efendim  Semih.

- Fazla yorma kendini, yaran daha taze.

-Tamam denerim.

Odadan çıktığımda derin bir nefes vermiştim, o adi herifi  öldürmemek için zor tutuyordum  kendimi. Adımlarımı Güneşin kaldığı odaya çevirdim. Aklım  hala Sedanın  iğrenç  oyunundaydı düşünmem gereken o kadar  çok  şey vardıki  ama en iyisi  Efendimin  yanına gidip  ona  danışmam  olmalıydı.

Şuan için  en iyi  kararları  o verirdi. Güneşin yanına gitmeden önce  kısa bir mesaj  attım.

-Buluşmamız gerek acillll!!!

-Tamam koçum yeri mesaj  atarım birazdan.

Hemen cevap  gelmişti, telefonu kapatıp  cebime koydum Güneşin  yanına geldiğimde, en huzurlu uykusundaydı sanki... herşeyden habersiz  yatıyordu gerçekleri öğrendiğinde eminim  yüzüme bakmazdı. Gerçi önce  ruhumu alırdı  bende acı çekmezdim, hem nasıl  baksınki babasını  öldürdüm.. canından  bir parça aldım bu saçma sapan  hayata sürükledim hepsi  benim suçumdu.

Yanına gidip sandalye oturdum, bir süre uyuyan  masumluğu  izledim o kadar  saf o kadar masumduki. Bi an sadece bi an benim olmasını diledim,  yanındaki sandalyede oturdum.. parmaklarımı yüzünün her zerresinde gezdirdim. Saçları  masumluğu  saflığı  beni benden alıyordu.

-Beni affet.. küçüğüm.

Bir kaç cümle fısıldadım affetmeyeceğini  bildiğim halde.. gerçi bunu uyurken söylemiştim ona uyandığında  cesaret  edemezdim. Kaç saat geçmişti bilmiyorum  uyuyakalmıştım. Telefonumun  mesaj sesiyle uyandım..

Bilinmeyen numara

-Yarım saat sonra .......... burda ol bekliyorum.

-Tamam efendim  hemen geliyorum.

Mesajı  yanıtlayıp ayağa kalktım, son kez Güneşe bakıp alnına bir öpücük  kondurdum. Hızlı adımlarla  hastaneden çıktım.. fazla vaktim  yoktu  ana caddeye çıkıp hastaneden biraz uzaklaştım ara bi yol bulunca yoldan geçen taksiye elimle durmasını  istedim. Taksiciye  gideceğim adresine  söyledim.. gideceğim  yerin biraz ilerisinde inip taksinin gözden kaybolmasını  bekledim risk  alamazdım.

Saate baktığımda 10 dakika kaldığını  gördüm adımlarımı  hızlandırarak.. sık  ağaçların olduğu yere girdim yürürken birilerini  olup olmadığını  kontrol ediyordum. Efendimi  gördüğümde  bir ağacın altında  arkası  dönük  bekliyordu  siyahların  içinde kaybolmuştum. Başını yüzünü  gizleyecek  şekildedir  kapatması.. görenler için ürkütücü  olsada daha çok sherlock holmesin gizemli havasını  katıyordu.. bazen çok  saçma şeyler düşünebiliyordum. Yanına gidip seslendim gerçi seslenmeme  gerek yoktu geldiğimi  anlamıştı..

- Merhaba efendim.

-Geldiğini  duydum evlat. Her adım sesinde sherlock holmesi  düşünüyordun..

-Bazen nasıl bildiğinizden  şüphe  ediyorum  efendim. Yoksa akıl okuyucu musunuz.

-Hayır evlat sadece seni çok iyi tanıyorum. Evet acil konu neydi..

-Aslında herşey efendim Seda Güneş  ben herşey.. ben artık düşünmekten yoruldum.

-Eee anlat belki  sorununa çare  buluruz.

Elini omzuma  koymuştu. Destek olmak için..

-Efendim bugün hastanedeyken  tesadüf  Semih  ve Sedanın  konuşmalarını  duydum.. Kardeşim  Rüzgarın elinde değilmiş  beni kullanmak için  yapıyormuş.. ayrıca Güneş güneşin annesi  ama öz kızı hakkından hiç iyi planları  yok. Bide beni  hastanede Güneş iylestirdi bunun üzerine  şüpheleri  var.. ben  yok öyle birşey dedim ama inanmadı  sanki eğer  öğrenirse. Dünyanın  sonu demek..

-Nasıl. Güneş iylestirdi seni ama bu imkansız. Hiç bir ruh emici  yaşam veremez.

-Bilmiyorum nasıl  yaptığını  Tek bildiğim. Güneşin  rüyama gelip bana can vermesi. Hepsini  öldürmek istiyorum..

- Sakin ol  evlat. Şuan için kimseye ölüm yok.

-Peki kardeşim hakkında yalan söyleyen  biri için nasıl  sakin olabilirim. Ya kardeşim  Sedanın  elindeyse  kim  bilir  neler yapmıştır ona kendi öz kızının  babasına bile acımadı... kardeşime  acırmı  peki ya Güneş o nolcak.

-Gökalp

Adımı bağırmasıyla sustum..

-Unuttun mu.

-Neyi efendim...

-Düşmanı gafil almak istiyorsan.. kuş gibi kafese  girip kartal  gibi pencelerini çıkartman.

-Galiba  haklısınız, efendim şimdilik bişey bilmiyormuş  gibi  yapmak.

-Aynen koçum düşmanı  uykusunda  vurmak  asıl hedef. Şimdi benim  gitmem  gerek sana söylediklerimi sakın unutma..

-Tamam efendim  dikkat  edin kendinize..

-Sende dikkat  et koçum. Gözünü  dört  ..

Arkasını  dönüp bir kaç adım  attı. Tam o sırada  bişey söylemek için durdu. Bana bakmadan.

-Gökalp..

-Buyrun efendim..

-Güneşi  koru o bize lazım..

-Endişe  etmeyin  efendim canı  canım  kanı kanım  ölüm pahasına  koruyacağım..

-Biliyorum evlat bu yüzden seni seçtim.

Olduğum yerde gözden kayboluşunu izledim....

17.Bölüm  Sonu

Biliyorum bugünlerde pek bölüm paylaşmadım  açıkçası yazasım  yoktu bu bölüm bile içime sinmedi sizi seviyorum  bi aksilik  olmazsa 2 saat  sonra  İNTİKAM ATEŞİ  yeni bölüm gelecek sizi seviyorum 😍😍😍😍😘😘😘😙😙😙😙😙

GÜN'EŞ DÖNÜMÜ (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin