Uzun ve tazeleyici bir uykudan sonra uyandım. Annemin yaptığı pankeklerin kokusunu duymadığım bir sabaha daha...
Kendimi bildim bileli bu kokuyu duymadığım sabah yoktu.
Eski evimize gelmiş annemin odasında resimlere bakarken elime bir tanesini almış ve yere uzanmıştım. Anlaşılan uyuya kalmıştım.
Üzerimdeki beyaz ince elbise uyurken biraz yukarı kaymış ve buruşmuştu.Sessiz ve ıssız evde yattığım yerden kalktım ve annemin beni çağırması için hazırlandım ama orada kimse yoktu.
Yalnızdım...
Dünya da neredeyse artık tamamen yalnız...
Mutfağa inip bir bardak su aldım ve içerken dün kapattığım telefonumu açtım. Tahmin ettiğim gibi bir sürü arama vardı hepsi de babamdandı.
Saat 8 de boş taksi bulabilme ihtimaliye evimize son bir bakış attım ve eski okuluma gitmek için her sabah önünden geçtiğim markettin karşısındaki taksi durağında geçtim. Şansıma boş taksi bulabilmiştim her ne kadar son paramı ona verecek olsam da. Kısa sürede yeni evimize geldiğimde taksiden inip anahtarım olmadığı için zile bastım.
Kapıyı uykusuz gözleriyle babam açarken boynuma atlaması bir olmuştu. Kollarının arasında kaybolurken ben hareketsizdim. Geri çekilip alnımı öptükten sonra
"Nerdesin kızım sen? Tüm gün seni aradım cevap vermedin. Ne kadar endişelendiğimizden haberin var mı?" diye telaşla sordu.
Sessiz kalıp arkamızda dikilen Mine'yi uzunca bakınca babamda bunu fark etti.
"Endişelendiğiniz değil baba, endişelendiğin. Benim için sadece sen endişelenebilirsin çünkü babamsın."
Babam Mine'ye kısa bir bakış attı.
"Doğa, böyle düşünme. Mine sırf senin için balayı tatilimizi iptal ettirdi. Ona haksızlık etme lütfen."
Alaycı bir şekilde güldüm.
"Şimdi anlaşıldı derdiniz. Balayınız iptal oldu demek. Ah! Ne kadar üzüldüm bilemezsiniz. Çok üzgünüm gerçekten."
Babam sinirlenmeye başlamış yüz ifadesiyle "Doğa!" diye uyardı ama anlamadığı bir şey vardı. Ben bu kadını sevmiyordum. Hiçbir zamanda sevmeyeceğim!
"Ben iyi olduğuma göre gidebilirsiniz balayınıza."
Babam bana öylece bakarken Mine konuştu.
"Sanırım bunu biraz erteleyebiliriz Kenan. En azından Doğa kendini iyi hissedene kadar."
Ne sanıyordu bu kendini? Gerçek annem falan mı?
"Ah! Ben iyiyim çok düşüncelisiniz ama bana sökmez böyle numaralar."
Babamın sıktığı yumruğu gözüme çarparken bağırdı.
"Doğa, derhal odana!"
Alayla güldüm yine.
"Teşekkür ederim, daha fazla burada durmaya mecalim yoktu zaten."
Hızlı adımlarla yukarı kattaki odama çıkarken tırabzanların başında onu gördüm.
Üvey abim...
Çatık kaşları ile bana bakarken dağınık saçları yeni uyandığını kanıtlıyordu.
Altına ona bol gelen bir eşofman altı üstünde ise hiçbir şey yokken dikilmiş beni izliyordu. Yanından geçerken kolumdan tutup beni kendi odasına soktu. Anlaşılan dün yaptıklarım ona yetmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİM
RomanceYeni bir sonun başlangıcı, bitmişliğin yenisi, acının merhameti ve üveyin tutkusu...