"KATİL"

4.9K 152 90
                                    

Acı o kadar derin bir şeydi ki eğer onu bir varlığa benzetsem deniz derdim.

Acının içine düşen insanlar aynı denizde olduğu gibi en dibe batarak boğulurlar. Ölü bedenleri ise tuzlu sulara karışır durur. Gözyaşlarımıza...

Boğazım boğulmuşum gibi acırken gözlerimi açmıştım. İlk görüntü gri bir bulutken ikinci göz açıp kapamam ile netleşmişti her şey.

Başımda dikilen babam ve o hariç geri kalan üvey aile bireylerim...

Acı bedenimde yoğun hissedilirken boğazımdaki ağrıyı görmezden gelip konuşmaya çalıştım.

Baba...

Söylemek istediğim kelime buydu ama ağzımdan çıkan tek şey küçük bir inleme olmuştu.

Neden konuşamıyordum?

"Bir şey demek istiyor sanırım."

Mine'nin ince sesi ile babam başımı okşarken "Söyle kızım, ne oldu?" diye sordu endişeyle. O an odadan koşarak çıkan hemşireyi yeni fark ediyordum.

Ağzımı açıp bu sefer kuruyan boğazım için su istemek istedim ama yine sesim çıkmamıştı.

Babam kaşlarını çatlarken doktor odaya girmiş ve uyandığımı gördüğü halde saçma sapan sorular sormuş ardından da babama dönüp ne olduğunu sormuştu.

Babam bir şeyler anlatmaya çalıştığımı ama konuşamadığımı soylediginde yanına gelip elindeki aletle ateşime baktı.

"Dün geceye nazaran düşmüş ateşi, neden konuşmadığına gelirsek büyük ihtimalle soğuktan ses telleri zarar görmüş olabilir. Yani geçici konuşamama durumunun ortaya çıkması olası."

Doktorun dedikleriyle pencere tarafında, duvara yaslanmış, sevgili üvey abimin dudakları yukarıya kıvrılırken ben kaşlarımı çatmıştım.

Ne demek geçici konuşamama durumu?

Babam elimi sıkıca kavrarken endişeyle doktora döndü.

"Ne kadar sürer tahmini bu süreç?"

Doktor bana gülümserken kolumdaki bitmiş serumu çıkardı.

"Bu hastamıza ve size bağlı. Eğer direnci yüksekse ve siz ona iyi bakarsanız 1 haftadan daha kısa süre de sesi geri gelir. Taburcu işlemlerinizi halledeyim ben, geçmiş olsun tekrardan."

Doktor elindeki dosyaya bir şeyler karaladıktan sonra çıkıp giderken babam bana küçük bir bakış attı. İlk defa gözlerinde anlatmak istediği şeyi anlamadım.

Endişeli, korkmuş, kızgın?

Mine giymem için getirdiği yedek kıyafetleri verdikten sonra babamla birlikte çıkış işlemlerini yapmak için dışarı çıkmıştı.

Yataktan doğrulup elimde kıyafetleri üzerime geçirmek için odada yalnız kaldığım çakma abi bozuntusuna baktım.

Neden çıkmamıştı bu?

Ağzımı açıp çıkması için bağırmaya çalıştığımda yoğun bir öksürük krizine girdim.

Nasıl alışacaktım bu duruma?

Bu halime daha çok sırıtırken kendime hatırlattım, Alaz'dan nefret ediyordum!

Bir kaç adımda yanıma gelirken "Yardım etmemi ister misin portakal?" diye sordu.

Saçlarımla uyumlu kaşlarım belli olmadığından ne kadar çatsamda etkili olmuyordu.

Ayrıca portakal ne demek ya? Çocuk musun?

ÜVEY ABİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin