Sessizliğim içimdeki çığlığın katiliydi, bense o sessizliğin kıyameti.
Ellerimi, bedenimden oldukça büyük olan pollarımın uzun kollarının içine çektim.
Annem öldüğünden beri epeyce kilo vermiştim ama babam anlayıpta yemem için zorlamasın diye bol şeyler giymeyi alışkanlık haline getirmiştim.
İlk başlarda bu durum canımı sıksa da bir süre sonra içlerinde kaybolduğumdan kendimi korunaklı hissediyordum.
Keşke şimdi de böyle hissedebilseydim.
Bu bolluk, üzerimde ki örtü ve kilitli olduğundan emin olduğum halde önüne koltuğumla dayanak verdiğim kapı bile şuan beni güvende hissetmiyordu.
O, evden çıkalı saatler olduğu halde bana gelip bir şey yapacak olma düşüncesiyle uyuyamıyorum.
İlk yarım saat babam da tehlikede diye korkarken odalarına çıkıp uyumaları ile derin bir nefes almıştım.
Şimdi endişelendiğim tek şey kendimdi ama göz kapaklarım bana inat kapanıp huzura kavuşmak istiyordu sanki.
Göz kapaklarım bağımsızlığını ilan ettiği sırada büyük holde gelen tıkırtılarla irkildim.
Adım sesleri gittikçe yaklaşırken daha çok sindim örtünme.
Anne...
Beni bu şeytanın elinden kurtar, çünkü senden başka meleğim yok.
Kapının kulpu aşağıya doğru indirildiğinde gözlerimi sımsıkı kapattım. Kapı biraz daha zorlandığında küçük bir kıkırtı duydum ama bu neşeden tamamen yoksun, alayla doluydu.
"Kızıl..."
Nefesimi tuttum.
"Elimden böyle kurtulacağını sanıyorsan eğer, yanılıyorsun."
Mideme kramplar sokan fısıltısı son bulup adımları uzaklaşınca soluklandım.
Göz kapaklarım huzurla kapanırken yarının getireceği endişeyi bir kenara bırakıp uykunun kollarına atladım.
Sabah ilk defa alarmımın sesi ile değilde babamın kapımı yumruklamasıyla uyandım. Gözlerimi görebilmek için ovalarken gelen konuşma seslerini yeni duyuyordum.
"Doğa! Kızım iyi misin?"
İçimden 'Nasıl olduğumu bilmiyorum baba' diye geçirirken bacaklarımı aşağı indirip yataktan doğruldum ve kapımın önündeki dün akşam koyduğum koltuğumu eski yerine koymak için ittim.
"Doğa'm iyi misin kızım, ses ver bize."
Verebilsem verecektim de sesim çıkmıyordu ki.
Koltuk ikinci defa itişimde yerine yerleşirken üzerindeki kitabım sallanmaktan dolayı düşmüştü.
Bu küçük gürültü kapının önündekileri hareketlendirirken babam tekrar kapıyı zorlamaya başladı.
O, kapıyı kırmadan acele edip kiliti açtım ve hızla açılan kapının arkadasından bana çarpmasından son anda kurtuldum.
Babam korkuyla koyulaşmış gözlerini bana dikerken beni kendine çekip sarıldı. Ellerim, şaşkınlıktan öylece hava da kalırken sonrasında bende ona sarıldım.
"Ne diye kitliyorsun şu kapıyı?!"
Babamın sert çıkan sesi benim için ne kadar endişelendiğini gösteriyordu. Haklıydı da ama benim de kendimce haklı olduğum şeyler vardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/129059942-288-k439912.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİM
RomanceYeni bir sonun başlangıcı, bitmişliğin yenisi, acının merhameti ve üveyin tutkusu...