Just do it..
(Sadece yap)Oturduğum rahatsız kafe sandalyesinde beklerken işlerin ne ara bu kadar çıkmaza girdiğini düşünmeye çalışıyordum.
Her şey birkaç ay önce - sekiz ay kadar-başlamıştı aslında yurt dışına okumak için başvuru yaptığımda kabul edileceğini düşünmezdim yani koskoca Oxford ve ben imkansız gibi geliyordu.
Yoongi 'ye başvuru yaptığımı söylememiştim söylesem vereceği tepkiden korkuyordum.
Bir yanım söyle kurtul diyordu diğer yanım söylersen kaybedersin ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim.
Yakın arkadaşım olan Yoona sürekli söylemem için baskı yapıyordu.
Neden bu kadar ısrar ettiği hakkında hiçbir fikrim yoktu fakat sonraları niyetini anlamıştım tabi.
Aptal ben o zamanlar çevremdeki insanların çıkarları için yanımda olduklarını göremeyecek kadar kördüm ve bu aptallığım benim için çok pahalıya patlamıştı.
Yoongi 'yi kaybetmiştim,yani her şey bir anda olup bitmişti.
O öylece ellerimin arasından kayıp gitmişti..
Her şeyi söylemeye karar verdiğim o günün aynı zamanda onu kaybedeceğim günün olmasını nerden bilebilirdim ki.
Yoongi'yi kaybetmek benim için yolun sonuydu.
Düşüncelerimin bölünmesi karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle oldu.
O gelmişti.
Aylardır her zerresini özlediğim adam artık tam karşımda duruyordu.
Gözlerimi gözleri haricindeki her yerde dolaştırıyordum.
Bir kaç dakika önceki bütün cesaretim toz olup havaya karışmıştı.
Sonunda içimde bir yerlerde hala ufak bir cesaret kırıntısı bulup gözlerimi gözlerine odakladım.
Bakışları çok ifadesizdi - yani en azından dışarıdan göründüğü kadarıyla.
Tabi bu onu tanımayanlar için geçerliydi o ifadesiz bakışların altında ne anlamlar yattığını bilmeyenler için geçerliydi.
Ben onu herşeyiyle iyi tanıyordum.
Peki ya değişmişse diye haykırdı iç sesim.
Ya ayrı kaldığınız sekiz ayda onda bir şeyler eksildiyse..bir an için kendimle savaş vermeye başladım.
İç sesim haklıysa ve gerçekten onda bir şeyler eksildiyse, bakışları artık gerçekten beni umursamayak kadar ifadesizleşti ise..
Gözlerim hafiften dolmaya başlayınca anlamaması için bakışlarımı önümdeki kahve bardağına diktim.
Bir kaç dakika sessizliğin ardından sıkışmış olacak ki konuşmaya başladı.
"Beni buraya susalım diye mi çağırdın?"
Bakışlarımı bardağın üzerinden ayırmadan konuştum yada konuşmaya çalıltım
"Oh h-hayır ş-şey aslında ne söyleyeceğimi u-unuttum."
Kısa bir an için kıkırtısını duyduğumu sanıp o fark etmeden yüzüne baktım.
Gerçekten gülüyordu ona baktığımı anlayınca aniden yüzünü donuklaştırdı ve başka yöne çevirdi"Hala bir aptalsın." bunu söylerken mırıldanmıştı fakat sonuç olarak duymuştum.
Bu sefer kekelememek adına boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
" Aslında konu sen ve senin bana olan güvensizliğin onca yıla rağmen sadakatsizliğin "dedim.
Derin bir nefes alıp devam ettim" Bütün suçu bende arıyorsun fakat kendine hiç soruyor musun ki ben de hata yaptım mı diye. "
Ona baktığımda ifadesiz gözlerinin yerini küçük bir şaşkınlık ifadesi kaplamıştı tabi bu saniyelik sürmüştü şimdi ise gözlerinde şimşekler çakıyordu.
"Ne dediğinin farkında mısın sen?"
"E-Evet"
"Hah! Farkındaymış sen gittin kızım, basıp gittin üstelik seni sevgilimle konuşurken duymasaydım haberim bile olmayacaktı şimdi de gelmiş benim suçlu olduğumumu söylüyorsun saçmalık."
Sevgilim kelimesini bastırarak söylemesi biraz olsun canımı yakmamıştı canımı yakan şey neden bu kadar kör oluşuydu.
"Hiç bir şey biliyorsun, neler olduğu hakkında en ufak bir fikrin bile yok."
Gözlerimden ani bir yaş firar etti o görmeden silmek istiyordum elimi yavaşça kaldırıp yüzüme getireceğim sırada çenemde bir el hissettim yüzümü yavaşça kaldırıp dolu olan gözlerimle gözlerine bakmamı sağladı.
" Anlat o zaman, anlat ki yine seni seveyim."
O kadar çok bölümü yazıp sildimki yani ne yazacağını bilmemek çok kötü demek istediğim kelimelerin uyumu, cümle çeşitliliği, geniş sözcük haznesi falan gerçi hala tam olmadığını hissediyorum ama.. Umarım beğenirsiniz.
Bu arada oy veren elleriniz dert görmesin ve bu hikayenin ilk yorumunu atan değerli insana buradanda teşekkür etmek istiyorum..
Okuduğunuz için teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eternally Grateful-Yoonnie-
FanfictionElmas nasıl yontulmadan kusursuz olmazsa, insanda acı çekmeden olgunlaşmaz.. - Konfüçyus Okuyan herkese teşekkürler... Yayın tarihi:2017 Tamamladı:2020