Kafasını belli belirsiz sallayıp"Evet kısmen senin sorunsuz bir şekilde gitmen içindi."
Yaklaşık on dakikadır Yoongi 'nin anlattıklarını sindirmeye çalışıyordum.
Olayları kısa bir şekilde özet geçmişti ve anlattığı şeyler kafamda kurduğum felaket senaryolarının oldukça dışında kalıyordu.
Öyle ki Yoona'nın sadece iyiliğimi(!) istediği için Yoongi ile sevgili olması bu durumu daha da absürtleştiriyordu ki ben Yoona'nın bu kadar iyilik meraklısı olacağını sanmıyordum,kesinlikle bunun arkasında başka bir iş vardı.
Sesli bir nefes verip"Böyle bir şeye kalkışmadanda benim sorunsuz(!) bir şekilde gitmeme yardımcı olabilirdin."dedim.
Gözlerini ben hariç her yerde gezdirip"O zamanlar hayatımız bu kadar sakin değildi."
Gözlerimi kıstım"Peki bu benim düşüncelerimde neyi değiştirirdi?"
Sıkıntıyla nefes verip"Jen sadece sorgulamayı bıraksan olmaz mı?
Tek kaşımı kaldırıp,ona baktım.
"En azından şimdilik,zaten her şey zamanla yerine oturacak."
"Peki."
"Peki?"
"Yani bu konuyu uzatmayacağım, en azından bir süre."
Ayağa kalkıp mutfağa yöneldim"Bir bardak daha kahve ister misin?"
"Hayır."
"Kahve haricinde bir şey?"
Kafasını"hayır"anlamında sallayıp, ayağa kalktı.
"Ben gideyim artık."
"Biraz daha kalsan ölürdün."diye mırıldandım.
"Bir şey mi dedin?"
"Yok."koltuğun üzerinde toz varmış gibi çırpıp"Evi temizlesem diyordum da kendikendime."
Kaşlarını kaldırıp sorgulayıcı bir bakış attı.
Omuzlarımı silktim.
Daha fazla umursamadan arkasını döndü, dış kapıya doğru yürüdü.
Onu uğurlamamamın saygızlık olacağını düşünüp arkasından gittim.
"Bu arada yarın akşama bir planın olmasın."
Birden bana doğru döndüğü için burnum göğsüne çarpmıştı.