"Yani bütün bunlar benim gitmem için miydi?"
Kafasını belli belirsiz sallayıp"Evet kısmen senin sorunsuz bir şekilde gitmen içindi."
Yaklaşık on dakikadır Yoongi 'nin anlattıklarını sindirmeye çalışıyordum.
Olayları kısa bir şekilde özet geçmişti ve anlattığı şeyler kafamda kurduğum felaket senaryolarının oldukça dışında kalıyordu.
Öyle ki Yoona'nın sadece iyiliğimi(!) istediği için Yoongi ile sevgili olması bu durumu daha da absürtleştiriyordu ki ben Yoona'nın bu kadar iyilik meraklısı olacağını sanmıyordum,kesinlikle bunun arkasında başka bir iş vardı.
Sesli bir nefes verip"Böyle bir şeye kalkışmadanda benim sorunsuz(!) bir şekilde gitmeme yardımcı olabilirdin."dedim.
Gözlerini ben hariç her yerde gezdirip"O zamanlar hayatımız bu kadar sakin değildi."
Gözlerimi kıstım"Peki bu benim düşüncelerimde neyi değiştirirdi?"
Sıkıntıyla nefes verip"Jen sadece sorgulamayı bıraksan olmaz mı?
Tek kaşımı kaldırıp,ona baktım.
"En azından şimdilik,zaten her şey zamanla yerine oturacak."
"Peki."
"Peki?"
"Yani bu konuyu uzatmayacağım, en azından bir süre."
Ayağa kalkıp mutfağa yöneldim"Bir bardak daha kahve ister misin?"
"Hayır."
"Kahve haricinde bir şey?"
Kafasını"hayır"anlamında sallayıp, ayağa kalktı.
"Ben gideyim artık."
"Biraz daha kalsan ölürdün."diye mırıldandım.
"Bir şey mi dedin?"
"Yok."koltuğun üzerinde toz varmış gibi çırpıp"Evi temizlesem diyordum da kendikendime."
Kaşlarını kaldırıp sorgulayıcı bir bakış attı.
Omuzlarımı silktim.
Daha fazla umursamadan arkasını döndü, dış kapıya doğru yürüdü.
Onu uğurlamamamın saygızlık olacağını düşünüp arkasından gittim.
"Bu arada yarın akşama bir planın olmasın."
Birden bana doğru döndüğü için burnum göğsüne çarpmıştı.
Ne ara kas yapmıştı bu?
Burnum cidden acımıştı doğrusu.
Elimi burnuma götürüp, yakınlığımızı umursamamaya çalışarak kafamı kaldırıp"Ne,niye?"diye sordum.
Sesim burnumu tuttuğum için bir garip çıkmıştı.
Sorumu takmayıp bana doğru eğildi.
"Çünki ben öyle istiyorum?"
Nefesini yüzümde hissetmek gerilmeme neden oluyordu.
Boynuma doğru eğilip "Nefes al Jennie."diye fısıldadı.
"Hı."
Geri çekilip"Diyorum ki nefes al."dedi.
Gözlerimi kırpıştırıp"Nefes mi?"
Nefes neydi?
Kafamı iki yana sallayıp içinde bulunduğumuz garip etkileşimden kurtulmak için bir kaç adım geriye gittim.
Yutkunup boğazımı temizledim arada ki sessizliği gidermek adına konuşmaya başladım"Şeyden bahsediyorduk en son neden yarın akşama bir işim olmamalı?"
Tek gözünü kırpıp"Dedim ya çünki ben öyle istiyorum."
Kaşlarımı çattım"Düzgünce soruyorum düzgünce cevap ver Yoongi!"
Ellerini cebine koyup"Seni de kızdırmaya gelmiyor hiç."deyip sırıttı.
Gözlerimi devirip" Söyleyecek misin artık."
Hiçbir şey söylemeden arkasına döndü. Elini kapı kulbuna götürüp ağır hareketlerle aşağıya indirdi.
Kapıyı açıp dışarı çıktı.
Bana dönmeden konuşmaya başladı.
"Eski bir deftere yeni şeyler yazamazsın Jennie çünki defter zaten hırpalanmıştır."
Ayakklarıma çevirdiğim bakışları bana döndürdüğü yüzüne çıkardım.
"Defter."diye mırıldandım, kısık çıkan sesime inat gülümsedim ve devam ettim."Ve bizim artık yeni bir defter almamız gerek Yoongi."
Vücudunu tamamen bana döndürdü damarlı elleriyle yanaklarımı okşayıp
"Evet sevgilim artık yeni bir defter almalıyız."dedi.
Anın büyüsüyle gözlerimi kapattım.
Alnıma yumuşak bir öpücük kondurup geri çekildi.
Yavaşça gözlerimi açıp ona baktım.
"Ve ben de artık gitmeliyim."
Gülümseyip asansöre binişini seyrettim.
Sonunda yeni bölüm attım oh be çok kez yazıp sildim kanıt olarak da şunları bırakayım
yarın da Majesty's Secret 'e yeni bölüm atacağımYoonnie ile ilgili yeni bir hikaye yazıcağım hatta tanıtımı yazdım diğer hikayeliri bir an önce bitirip yayınlamak istiyorum..
Okuduğunuz için teşekkürler..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eternally Grateful-Yoonnie-
FanfictionElmas nasıl yontulmadan kusursuz olmazsa, insanda acı çekmeden olgunlaşmaz.. - Konfüçyus Okuyan herkese teşekkürler... Yayın tarihi:2017 Tamamladı:2020