~ 21. Bölüm ~

5.3K 450 195
                                    

  Kız gecenin bir yarısı kapısı çalındığından oturduğu yerde irkilip ardından ayağa fırladı. ''Kim o?''

''Yeşil büyücü!''

Kız kıkır kıkır gülerek kapıyı açtı ve Loki'nin girmesi için kenara çekildi.

''Buyurmaz mıydınız haşmetli büyücü hazretleri?'' eliyle içeriyi işaret etti ve Loki içeri girdikten sonra yavaşça kapıyı kapattı.

''Sana tılsımını getirdim.'' diyerek avucunu açtı ve elinde duran parlak yeşil taşı gösterdi.

''Ben hala bu tılsımın tam olarak ne işe yarayacağını anlamadım. Anlatsana biraz?''

''Pekala. Şöyle ki: Bu tılsım yanında olduğu müddetçe kimse sana büyü yapamaz. Hiçbir büyünün etkisinde kalamazsın yani. Ayrıca kimse sana fiziksel zarar da veremez çünkü tılsım seni, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı daha dirençli kılacaktır. Üstüne bizon da otursa hissetmezsin örneğin.''

''Haa, güzelmiş! Dolayısıyla yanımda sen yokken bile beni koruyacak bir şey var.''

''O yüzden yaptım bunu zaten geri zekalı.'' diyerek güldü ve takmak için izin istercesine kolye zincirine takılı taşı salladı.

Kız arkasını dönerek saçlarını yana çekti. Loki de özenle kolyeyi taktı ve kızı kendisine döndürüp şöyle bir baktı. ''Çok yakıştı. Hatta o kadar çok yakıştı ki seni öpebilirim bile.'' diyerek kıkırdadı.

''Tılsım için bir ödeme yapılmayacak sanıyordum? Amacın bu muydu Loki Bey!'' diyerek ağzını kocaman açan kız ardından gülmeye başladı.

''Amacım seni korumak. Öpmek ise sadece zevkine.'' yüzündeki muzip gülümseme bir an bile silinmemişti. Kız ise utanmaya başlamıştı.

''Ne yani? Beni öpmeyi bu kadar çok mu istiyorsun?'' diyerek kaçamak bir bakış attı kız.

Loki kızın gözlerini kaçırmaması için, çenesinden kavrayarak gözlerinin içine baktı. Kız, Loki'nin büyüsüne kapılırcasına ona doğru çekildi. Sonrasında ise dudakları buluşmuştu ve Loki'nin dili kızın ağzının içinde gezinmeye başlamıştı. Loki kendini tutamayıp yanlışlıkla kızın dudağını ısırdığında acıyla geri çekildi.

Kız ürpererek gözlerini açtı ve ondan uzaklaştı. ''Loki? Ne oldu, iyi misin?''

Loki elini dudağına götürüp ''Tılsım olayını biraz abartmış olabilirim. Belki de öpüşürken takmasan iyi olacak.'' dedi. Kız anlamayarak ''Nasıl?'' diye sordu.

''Sana zarar verene de zarar verme özelliği var. Hem de senin hissettiğinden on kat fazla.''

Kız kendini tutamayıp kahkaha atarak yatağa düştü. ''Ayy, o yüzden miydi? Kıyamam ben sana!'' diyerek Loki'yi yanına çekti ve Loki bir anda kızın üstüne kapaklandı.

''Kıyamam diyorsun ama tılsım hala boynunda?'' diyerek kaşlarını kaldırdı.

''Bana zarar mı vereceksin ki bayım?''

Ağzını ''bilmem'' anlamında büzerek ''Öyle bir amacım yok ama şey biraz acıtabilir.'' dedi.

''Ney?'' kız sormuştu sormasına ama ne demek istediğini anlamış gibiydi ki gülüyordu.

''Anladın bence.'' gözlerini devirdi ve kıza muzipçe baktı.

Kız tılsımı bir çırpıda çıkardıktan sonra ''Tamam, tamam. Çıkardım görüyorsun.'' dedi. Loki tam kızın tişörtünü çıkarmak üzereydi ki kapının çalınmasıyla ikisi de kapıya döndü. ''Birini mi bekliyordun?'' dedi tanrı şaşkınca.

''Aslına bakılırsa hayır ama bu saatte biri geldiyse önemli olmalı, değil mi?''

''Çalar çalar gider belki?'' kapı alacaklı gibi çaldığı için kız Loki'nin bu sözüne aldırış etmedi ve onu üstünden iterek kapıya yöneldi. ''Sen saklan bir yere, ben bir bakayım.'' dedi kısık sesle.

Loki'nin bir yere saklanmasına gerek yoktu. Bir anda görünmez oldu ve yatağın üstüne minik bir kedi gibi oturdu.

Kız ''Kim o?'' diye sorduktan sonra dışarıdan Thor'un telaşlı sesi geldi.

''Loki'yi hiçbir yerde bulamıyorum! Nerede olduğunu biliyor musun?''

Loki gözlerini devirip bir of çekti.

Kız Loki'ye döndü ama onu göremedi. Yine de kendisinin onu gördüğünü biliyordu, bu yüzden ''Ne yapmalıyım?'' diye ağız oynatarak boşluğa sordu. Loki sadece elini görünür yaparak ''Gitmesini söyle.'' demeye çalıştı. Kız ise bunu anlamış olacak ki kapıyı hafifçe aralayıp ''Nerede olduğunu ben de bilmiyorum, bence sen git ve tekrar bak. Hem neden arıyorsun ki onu?'' dedi.

''Marcelius ile ilgili bir mesele.'' diye tısladı Thor.

''Hmm. Kötü bir şey yoktur umarım?''

''Hayır hayır, onu bulmama ramak kalmıştı ama elimden kaçırdım. Büyücülerle dövüşmekte iyi değilim diyebiliriz... O benden daha yararlı olacaktır bu konuda.''

''Anladım. Bulursan bana da haber ver, hadi görüşürüz.'' diyerek Thor'un konuşmasını beklemeden kapıyı kapattı kız. Rahatlamış bir şekilde nefes vererek sırtını kapıya dayadı ve görünür olan Loki'ye baktı.

''Gitmen gerekli sanırım.'' dedi üzgünce.

''Hep mutlu anlarımı mahvediyor bu Yıldırım Çocuk! Bak sen de şahit oldun sonunda!'' diyerek burnundan soluyan tanrı kapıya yöneldi.

''Neyse canım. Biz de ilginç aktivitemize sonra devam ederiz.'' dedi ve elleri arkasında durarak şirin bir şekilde Loki'ye baktı. Her ne kadar gitmesini istemese de... Loki ise kızın dudaklarına bir öpücük kondurup ''Devam edeceğiz elbette. Ama senden bir şey istiyorum tamam mı? O tılsımı asla çıkarmayacağına söz ver, olur mu? Yıkanırken dahi çıkarma onu.'' diyerek kavradığı yanaklarını okşadı kızın.

''Söz veriyorum da... Cidden bu kadar abartmaya gerek var mı?'' diyerek surat astı kız.

''Ben diyorsam vardır.'' tam çıkmak için kapıyı açıyordu ki ''Ayrıca uyurken de tak.'' dedi işaret parmağını sallayarak.

''Anladım! Sevişmediğimiz her an o tılsım takılı kalacak! Anlaşıldı! Hadi git şimdi.'' diyerek güldü.

Asgard'ın Kurtuluşu (Loki Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin