~ 8. Bölüm ~

6.9K 490 246
                                    


  Kahvaltıdan sonra kız oturmuş televizyon izlerken Loki elinde bir cep telefonuyla salonda, kızla televizyonun arasında belirdi.

''Şöyle birden çıkma huyuna son verir misin? Kalpten gideceğim bir gün!'' kız elini adrenalin dolayısıyla hızla atan kalbine götürdü.

''Bu şey ne? Anlayamadığım bir tür patlayıcı falan mı? Bana bu cihazın ne olduğunu hemen anlat yoksa seni parçalarına ayırıp Mariana çukuruna atarım!'' dedi Loki elindeki çalan telefonu göstererek.

''Ver şunu bana! O benim telefonum! Nereden buldun sen onu!?'' kız, telefonu olduğu sanki aklına yeni gelmiş gibi bir anda sinirlenerek ayağa kalktı ve telefonunu Loki'nin elinden aldı.

''Ötüp duruyordu! Sinirlerimi bozuyor!'' dedi kızgın bir tonda.

''Eyvah! Babamdan 102 cevapsız çağrı mı? Ne diyeceğim ben şimdi ona? Nasıl açıklayacağım!''

''Sakin ol! Babandan çağrı mı? Ne demek istiyorsun?''

''Bak, bu elimde görmüş olduğun şey bir cep telefonu. Bununla dünyadaki diğer insanları arayabiliyor ve anında onlarla konuşabiliyorsun, ayrıca farklı işlemler için de kullanılabiliyor: Bilgi edinmek, bir şeyler izlemek veya dinlemek ya da bir şeylerin fotoğrafını çekmek için... AMA KONUMUZ BU DEĞİL! BABAM 102 KEZ BENİ ARAMIŞ, NE DİYECEĞİM BEN ONA?! Polise bile haber vermiştir kesin!''

''Tamam sakin ol, ben her şeyi halledeceğim.''

''Nasıl halledeceksin? Telefonun ne olduğunu bile bilmezken nasıl halledeceksin acaba?''

''Babanı ara ve telefonu bana ver.''

''Çıldırdın mı sen? İmkansız! Ne diyeceksin ona? 'Merhaba, ben kötülük tanrısı Loki ve kızınızı rehin tutuyorum. Ama endişelenmeyin, ona zarar vermek gibi bir niyetim yok sadece enerjisiyle ilgili bir şeyleri anlamaya çalışıyorum, hatta ben onun hayatını bile kurtardım.' mı diyeceksin?''

''Aslında oldukça güzel bir açıklama ama ben daha insancıl bir şey düşünmüştüm.''

''Hayret! Demek insancıl şeyler de düşünebiliyorsun!''

Loki telefonu kızın elinden alarak kurcalamaya başladı.

''Telefonu bozacaksın, bırak şunu! Tamam, ver. Ben konuşurum onunla.'' kız telefonu alıp babasını aradı ve babası da sanki pusuya yatmış bir kaplan gibi derhal harekete geçerek telefonu açtı.

''Nerelerdesin sen? Bir açıklama bekliyorum! Bir haftadır ortalarda yoksun kızım? İnsan bir şey der, bir haber verir? Çabuk eve gel!''

''Babacığım sana da günaydın. Bak, her şeyi açıklayacağım, tamam mı? Ama ben şu an bir arkadaşımda kalıyorum ve eve gelemeyeceğim. Beni mazur gör ama sana söz veriyorum, döndüğümde her şeyi açıklayacağım sana!''

''Sen neler saçmalıyorsun? Gitmeden önce haber vermiş olsan, biz de bilsek anlayacağım ama böyle birdenbire arkadaşında kalmalar falan? İyi misin hayatım? Bir fotoğraf gönder, bir şey yap da iyi olduğunu bileyim bari. Bir haftadır uyku uyumuyorum, polise bile gittim!''

''Özür dilerim baba, böyle olsun isteme-'' Loki telefonu kızdan aldı ve kızın ona erişememesi için kendini ruhani bir duvarın içine hapsetti. Kız ona ulaşmaya çalıştığında eli duvara değiyor ve canı yanıyordu.

''Loki ver şu telefonu bana!''

''Kızım? Her şey yolunda mı? Sana bir şey mi yapıyorlar?''

Loki sakin bir ses tonuyla, bir İngiliz beyefendisi gibi konuşmaya başladı. ''Kızınıza zarar verdiğim falan yok. Ben arkadaşı Loki'yim. Şimdi kızınızın kaybolduğuna dair her şeyi unutacak ve polise de bir yanlışlık olduğunu söyleyeceksiniz. Sen kızın uzun bir seyahate çıktığını zaten biliyordun. Belki de asla dönemeyeceği bir yolculuğa çıkacağını sana söylemişti ve sen bunu kabul ederek onu mutlulukla göndermiştin, unuttun mu?'' Loki'nin bu ikna edici ''konuşması'' ya da diğer bir deyişle büyüsü, sıradan ölümlüler üzerinde oldukça etkiliydi ve adam sanki kızını bir yurt dışı seyahatine göndermişçesine rahat, mutlu ve dertsizdi. Kızına selam söylemesini tembihleyerek telefonu kapattı.

Asgard'ın Kurtuluşu (Loki Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin