Düşmanım

13 0 0
                                    

Sonunda güzel bir mağara bulduk. Bu kadar yol geldikten sonra yeni bir sığınak bulamasaydık halimiz haraptı. Yolda saldıran hayvanlarla savaşırken bir kaçımız öldü ama bu iyi oldu hatta sevindim çünkü ne kadar kalabalık olursak erzaklar o kadar hızlı biter ayrıca bu sayede şu an en iyi savaşçı benim. Hava çok soğuktu kar yağıyordu içeri girdiğimiz gibi ateş yaratmaya başladık. Bu büyülü ateşi yaratmayı öğrenmeseydik ölüp giderdik biliyorum belki de soyumuz devam etmezdi. Mağaranın içi hiç ısınmıyordu tam böyle giderse yaz gelmeden hepimiz ölmüş oluruz diye düşünüyordum. O sırada nadir görülen bir renkte derinden hissedilen bir ışık ortamızda belirdi ve içinden bir adam çıktı. Adamın her yeri garip yeşil şeylerle kaplıydı ve hepimizden farklı görünüyordu çok güçsüz gibiydi. Önce bunun içerisine sığındığımız mağaradan kaynaklandığını düşündüğüm için etrafa baktım fakat ortada beliren adam en az bizim kadar şaşkındı. O da ne olduğunu bilmiyordu, yaptığım avlardan öğrendiklerime göre bir canlı korkuyorsa bunu gözlerinden anlayabilirsiniz ve ben adamın gözlerinde korku gördüm. Korkan bir canlı yaşamak için her şeyi yapabilir bu yüzden tedbir olarak sopamı elime adlım. Seslendim fakat iletişim kuramadım bu garip adamla nasıl anlaşabilirim. Garip bakışmalardan sonra o bir ses çıkardı ama söylediklerini anlamadık. Keşke ne demek istediğini anlasaydım ona saldırmadan önce iyi biri olup olmadığını konuşarak öğrenseydim. Öleceğimizi hissettim çünkü ortamızda beliren hiç görmediğimiz bir adam hiç bilmediğimiz bir şeyler söylüyordu. Kendimi korumak istiyordum hayalimdeki tek şey bu ölmemek karanlığa gitmemek ve yaşamak bu yüzden önce davranan ben olmak istedim. Elimdeki kalın sopayı yüzüne doğru salladım ama garip adam kıpırdayamadı bile. Çok güçsüz bir görüntüsü vardı zaten umduğum gibi oldu ve oracıkta yere düştü. Adamı köşeye çekip iyice inceledik sonra üstüne ağır taşlardan koyduk, ani bir saldırı yapmasını istemiyorduk. Akşam olunca soğuk iyice dayanılmaz bir hal aldı. Düşmanım kendine gelmiş ve mırıldanmaya başlamıştı. Yaşamak istediği için yalvarıyordu belki çünkü yaşamak isteyen insan zora düştüğünde yalvarır. Ben ondan daha çok yaşamak istiyordum ve yalvarmama gerek yoktu bu beni üstün hissettirmişti. Bu üstünlüğün verdiği adrenalin gücüme güç katmıştı çünkü bir başka canlı bana muhtaç ve yaşamı benim elimde. Bu beni o kadar iyi hissettirdi ki onu hemen öldürmek istemedim. Zaten zararsız ve güçsüz göründüğü için üstündeki taşları aldım. Bir şey yapacağını sanmıyordum ama yine de az da olsa bir korku vardı içimde. Kolundan tuttum ve mağaramızın dışına götürdüm. Bembeyaz kar yağıyordu ve o korku ile soğuk birleşiminden tir tir titriyordu. Nedense onu izlemek bana çok büyük keyif veriyordu. Bu yaşıma kadar düşmanım olan her hayvan benden güçlüydü ama bu yapışkan yeşil sıvı kaplı adam o kadar güçsüz görünüyordu ki eğleniyordum bu durumla. Beklemediğim bir şey oldu. Diğerlerinin önünde onu karın ortasında itip kakarken yerden bir taş aldığını gördüm, bağırarak üstüme geldi. O kadar böbürleniyordum ki böyle bir şey yapabileceğini aklımdan atmıştım. Taşı başıma vurdu ama ondan çok daha dayanıklı olduğum ortadaydı sadece başımın kanamasına yol açtı bu ve sinirlenmeme. Sopamı alıp karşısına çıktım. Sinirden gözüm dönmüş olacak ki düşünmeden üstüne saldırdım ve beni atlattı o sırada tekrar bir hamle yapmak için geri döndüğümde başımdaki yaradan ufak gamsız bir kan damlası gözüme geldi. Bu beni çıldırtmıştı en sevmediğim ve korktuğum şey gözüme bir şey olmasıydı ve bunun düşmanımın karşısında olması beni çileden çıkardı. Sopamı deliler gibi sallamaya başladım ama belli ki bu kavgayı ufak bir şanssızlık yüzünden çok güçsüz birine karşı çoktan kaybetmiştim. Arkamda olduğunu görmedim. Başımda daha büyük bir taş darbesi hissettiğimde bütün yorgunluğum ile yere yığıldım. Arkadaşlarım izlemeyi bırakıp yeşilli garip adamın üstüne çullandı. Düşmanım o kalabalık karşısında o kadar kolay öldü ki beni yenenin o olması çok gücüme gitmişti. Yan yana mağara dışında bırakıldık, kalabalık içeriye büyülü ateşe geri döndü. Biz ise kan sıçramış beyaz karlar ortasında düşmanım ile karanlığa döndük.

Karanlık ile TanışmalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin