POWER

137 6 0
                                    

BÖLÜM 1

ÇÖM? Nasıl yani.Bana sadece tek kişi çöm diyordu o da Arthur'un o düdük arkadaşıydı.Gözlerimi  kırpıştırıp dikkatlice Rae Edson'u inceledim.Yoksa?Düşündüğüm şey.Hayır olamaz buna dayanamam sanırım.''Evet,ben o düdüğüm Rae olmak yakışmış ama dimi ya.işte biz de böyleyiz...insanların bedenleri bizim için çok önemlidir hayatım.Güzel kandırıldın yani,o bölgeye yırtıcı hayvan , kurt ve vampirlerden başka kimsenin gelmeyeceğini biliyordun.Neyse sonuç olarak nasılsın demeye geldim,özledim seni :)'' diyerek yine o piç sırıtışını yaptı.(Bu çocuğun ciddi sorunları var) ''Beni kurtarıyosun hemen.'' diyerek olduğum yerde debelenmeye ve bağırmaya başladım.O ise çok rahat bir şekilde etrafı süzüyordu ve ağzından tek kelime çıktı ''güç'' ve bir anda gözden kayboldu.Harika,yine yanlız kalmıştım ve kanım tükenmek üzereydi.Halsizleşmeye başladım ve başım dönüyordu.Güç..Ne diyordu bu!Ailemi ve arkadaşlarımı düşünmeye başladım,anılarım gözümün önünden bir film şeridi  gibi akıyordu ANNE!Annem yanımda belirdi ve bana gülümsüyordu.''Başarabilirsin.''Ben ise olduğum yerde ağlamaya başladım diğer elimi anneme uzatıyordum ama her uzanışımda annem bir o kadar geeriye gidiyordu ona yetişebilmek için uzandığım elimi bi anda oka çevirdim ve

kapıya tutunarak ayağa kalktim.Anlayamadigim bir şekilde okun saplandigi yerin iyileşmeye basladığını gördüm sanki ruhum kendini yeniliyor gibiydi.Bedenimde hizla damarlarimda dolasan yeni kani hissettim ve bu bana güç vermeye başladı, artik eskisinden daha güçlü olduğuma emindim.isteksizce evi dolaşmaya başladım. Aslina bakarsanız ev daha çok 60 yaşlarında birinin zevkine gore düzenlenmiş gibiydi.Çiçek desenli perdeler,kahverengi kadife örtülü kanepeler,1950'den kalma bir televizyon ve yeşil püsküllü küçük bir kilim vardı salonda.Tam da tahmin ettiğim gibi kapi acildi ve bir teyze yavaş adimlarla içeriye girmeye calisiyordu.Hızlıca pencereden atlayıp kendimi şehre bıraktım..

Şehri,sokakta gezinen simitçiyi,bir köşede oturan dilenciyi,mendil satan çocuğu,alışveriş merkezlerinde çalan o saçma şarkıları,doğanın kokusunu,kalp atışlarını,kızların dedikodusunu,okulu,evimi,ailemi kısacası insanlığı özlediğimi şehirde boş booş dolaşırken farkettim.İnsanların bana garip bakmalarına şüphelendim.Benim vampir olduğumu bilemezlerdi herhalde..Tabi ya.Yüce vampirler toplantısına gittiğim kıyafetleydim.Yaklaşık 1 haftadır aynı kıyafetle geziyordum,gözle kesilmek için baya güzel bi kıyafet olduğu söylenebilir.Hemen bir alışveriş merkezine girip durumu telafi etmeye  çalıştım.Beyaz adidas bir lakos,mavi jean,kırmızı bir şapka,mor bir john  lennon gözlük ve mavi-beyaz spor ayakkabısı alıp deneme kabininde giyindim.İnsan olmayı özlemişim,garip kıyafetlerden arınmıştım ve insan gibi hissediyordum.Aynaya baktım,çok zayıflamıştım ama aynı zamanda kas yapmıştım.Saçlarım daha canlı bir renk almış,1 haftadır beslenemediğimden sadece gözlerimin altında damarlarım belli oluyordu.Kapıyı aralayıp mağazanın tuvaletinin yerini kısa süre içinde buldum ve hışımla pencereyi açıp gözden kayboldum.

Bu mis koku..Bu  taze kan kokusu.Hem de gece vakti..Gözüm dönmeye başladı,artık sadece o kokuyu takip ediyordum hızla koşmaya başladım.Kalp atışlarını hissettim kurbanımın.Ve,işte oradaydı.müthiş yiyecek.Gözümü kestirip kaçabileceği tüm yerleri hesapladım.Bir partiden gelmiş gibi eğlenceli görünüyorlardı,6 kişilik bir gruptu fakat ben sadece tekk bir kişiye odaklanmıştım.Evvet!Tam da tahmin ettiğiim gibi bir genç kızın midesi bulandı ve lavaboya girdi.Hızlıca emin adımlarla arka tarafa doğru koşmaya başladım ve aniden kendimi tuvaletin penceresinin açık camında buldum.Kız tuvalette olduğu için farketmemişti.Ben de o gelenne kadar musluğu açıp elimi yüzümü yıkamaya başladım.Kız tuvaletten çıkınca,''iyi misin?'' diyerek yanına yaklaştım.''İyiyim sağol'' dedi ve kapıya yöneldi.Tabi ben o sırada boş durmayıp  o anlamadan cep telefonunu yanıma fırlatıp,''telefonun düştü tatlım'' diyerek telefonu gösterdim.Geriye dönmesi ve kurbanımın bana doğru gelmesi üzerine üstüne atlayıp yiyeceğimin tadını çıkarttım.

BÖLÜM 2

Yemek yiyeli 1-2 saat  olmuştu,ben de sıkılmayayım diye kendimi Gyroma Barına attım ve içmeye başladım.Zamanın ne kadar geçtiğini anlayamadan yanımda tanıdık 2 surat belirdi.Baya bi bulanık görüyordum hatta bazen bi tanesini 3 kişi olarak görmeye başladım.''Selena kalk artık çok içmişsin'' , bunlar Debby ve Perrie!!  Sarılmak için ayağa kalkmaya çalışsam da 1-2 saniye sonra yere kapaklandım.

Göz kapaklarımı araladım,içede perrie ve debby başta olmak üzere 3 tane de polis bulunuyordu.Perrie'ye dönüp  sorular sormaya başladı.Perrie sadece çok üzüldüğünü belirtti ve bu olayla bi ilgisi olmadığını ısrarla açıklamaya çalıştı.Aynı şekilde Debby de olduğu yerde ''Biz bişey bilmiyoruz.Bize neden bu  saçma soruları soruyorsunuz!Catty'nin bilinci yerine gelince ona sormalısınız,zatenn herkesi kafanıza göre yargılamayı hobi olarak kullanan insanlarsınız'' diye çıkıştı.Polisler,biraz daha konuşursa Debby'i içeri tıkacağını söyledi ve Perrie Debby'e işaret verdi.5 dakika sonra polisler ayrıldı ve ben gözlerimi açar açmaz perrie ve Debby başımda car car ötmeye başladı.''Susun! Bakın olayları bilmiyorum bu polisin ne işi var burda?'' diyerek inledim başımı tutarak.Debby asi bi tavırla ''Erin'i bizim öldürdüğümüzü sanıyorlar ne olacak!'' Birden durakladım.Kanını içerek öldürdüğüm kız,partisine gittiğim Erin'i mi öldürmüştüm!Hayır canım.O kadar da değil.bu kadar ileri gitmemişimdir dimi.Birden daldığımı farkeden  perrie'nin dürtmesiyle yerimde sıçradım.''onu biri ısırmış hem de boynundan.Ama öldürmemiş,polis parmak izi aldı ve her yerde katil aranıyor.parmak izleri falan alındı,aslına bakarsan bence onu bir insan öldürmedi.''diyerek soğuk bir tavırla bana baktı Debby.Perrie,bu durumdan rahatsız olup bacak bacak üstüne atıp ellerini dizlerinde birleştirdi.Suçluluk duygusuyla başımı öne eğip elimdeki serumu bir çırpıda çıkarttım.Sinirlenmeye başlamam ile halsizleşmeye başlamıştım.Elimi yüzümü yıkamak için tuvalete gittim.Debby ve Perrie de arkamdan bağırarak koşmaya başlamıştı.Tam lavaboda aynaya bakarken yüzümün sapsarı kesildiğini farkettim,elimi yüzümü yıkadığımda ise değişen hiçbişey yoktu.İstemsizce kusmaya başladım.''Selena!İyi misin!Doktor çağırıyoruz hemen!Aç kapıyı lütfen seni odana götürelim.Alo!'' ben hala kusmaya devam ediyordum ve en sonunda bedenim buna dayanamayıp orada öylece kalmama sebep oldu.

''Selena?İyi misin.'' Gözlerimi açar açmaz,Arthur'uu gördüm.Önce bir rüya olduğunu sandım fakat gözlerimi iyice ovuşturduktan sonra bunun bir gerçek olduğuna inandım ve direk Arthur'a sarıldım.''Beni bi daha yanlız bırakma.'' (Adele-Someone like you şarkısını dinlemenizi tav ederim bu sırada) ''Seni bu hastalıktan kurtaracağım sevgilim.Asla bırakmayacağım.Sen de bizi bırakma bi daha  sakın.çünkü ben sensiz eksiğim.'' Daha sıkı sarılmaya başladık ve boynuma bir öpücük kondurdu.''Bedenin şuan morarmış durumda,sakın korkma cünkü bu sadece bi belirti tamam mı aşkım?Sakın korkma şimdi ben gidiyorum diğer odaya Allien ile bi kaç işimiz var sen burada dinlen'' deyip alnımdan öptü.Gider gitmez aynaya koşmamla çığlık atmam bir oldu.Bu neydi böyle?uzaylıdan bi farkım yoktu.Bedenim ölü gibi mosmordu,tırnaklarım uzamış ve diplerinde kan toplanmıştı.O kadar çok zayıflamıştım ki kemiklerimi sayıyordum.Kıyafetlerim bana 2 beden büyük gelmişti.kısacası ölümle burun burunaydım,ölmem an meseleseydi..Birden kapıya doğru yürüdüm ve konuşmalara kulak verdim.Arthur,Allien'a bişeyler söylüyordu.''1-2 vampirde görülmüş ve tedavi sırasında ikisi de kurtulamamış.kurtulması imkansız.Allien,onu kurtar yalvarırım.Nereden,hangi  doktor gelecekse gelsin.Selena kurtulacak!'' deyip ağlamaya başladı.Allien ise Arthur'u teselli ediyordu,iyileşeceğime dair araştırma yaptığını,tek bir kurtuluş olacağını söyledi.Beni tam vampir yapacaklar ve kanım tekrar  yenilenip kurtulma şansım olacaktı.Arthur,bunun asla olamayacağını söyleyerek direniyordu.''Asla! O tam  vampir olamaz.Onun hayatını yeterince bitirdik anlıyo musun.''

Hay aksi!Tam o sıradda telefonum çaldı,tabiki Perrie aramıştı.''arkaya bak.'' demeseiyle bir anda olduğum yerde döndüm.Debby ve Perrie buradaydı.Ama nasıl olur?burası yasaklı bölge.Buraya girmeleri ayrı dert,sağ çıkmaları imkansız.''Hemen gidin buradan!Buradan vampir olmadan sağ çıkamazsın lütfen kızlar hayatınızı karartmayın.Ya yem olacaksınız ya da hayatınızın hatası ile vampir yapacaklar sizi.Bakın ben ölücem,sizin de ölmenizi istemiyorum.'' , söylediklerim karşısında anlamsız bakışlarıyla birbirlerine bakarak beni umursamadılar ve hemen yanlarındaki koltuğa oturdular.''Baksana,Selena bizi de vampir yapabilirsin'' diye inledi Perrie göz ucuyla bakış atarak..

Gecenin  DoğuşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin