🎃 4."İstemsizce olan şey..."

145 25 14
                                    

Saat 16:30 olmuştu ve biz hâla yürüyorduk.

-"Dostum nerde bu yer?" diye sordum.

-"Geldik geldik hemen şurda" dedi Steve.

Böyle demesinden birkaç dakika sonra bir ağaç ev gözüktü.

-"İşte orda..." dedi Steve ağaç evi göstererek.

Bende çok meraklanmıştım. Acaba kim onlar ? diye İçimden geçiriyordum. Ağaç evin yanına gelmiştik.

-"Hadi dostum tırman" dedi Steve gülümseyerek.

-"Tamam" dedim merak içinde.

Yukarı çıktığımızda kırmızı renkli kapıya sahip kahverengi bir ev vardı. Evden konuşma sesleri geliyordu. Steve gülümseyerek kapıya ilerledi.Kapıyı çaldı. Birkaç dakika sonra kapıyı uzun kahverengi saçlı,ela gözlü, kumral tenli çok güzel bir kız açtı.

-"Hoşgeldiniz" dedi kız.

"Hoşbulduk" dedi bunun üzerine Steve.

-"Hadi içeri gelin"  dedi kız.

Ben ve steve ayakkabımızı çıkarıp içeri girdik. İçeri girdiğimizde içerde 3 kişi vardı. İçerdekiler bize gülümseyerek "hoşgeldiniz" dediler. Steve'de "hoşbulduk" dedi.

Steve "gel oturalım " dedi."tamam" dedim. Steve kısa siyah saçlı,siyah gözlü bir kızın yanında oturdu. Bende boş çift kişilik bir koltukta oturdum. Yanıma kapıyı açan kız oturdu. Steve hadi sizi tanıştırim. Adrien bu Chloe diyerek yanındaki kızı gösterdi. Benim sevgilim olur kendisi dedi. Bende tanıştığıma memnun oldum dedim. Steve devam etti. Buda Polin Hanry'nin sevgilisi olur. Bende tekrar tanıştığıma memnun oldum dedim. Steve devam etti. Buda Hanry dedi. Bende Hanry'nin elini sıkarak memnun oldum dedim. Steve son olarak yanımdaki kızı göstererek buda Emily dedi. Bende Emily'e dönerek memnun oldum dedim. Emily'de bende memnun oldum dedi. Chloe;

-"Steve senden bahsetmişti, buraya yeni taşınmışsınız" dedi.

-"Evet buraya taşınalı 3 gün oluyor" dedim.

-"Nasıl sevdin mi gizemli çifliği?" diye sordu Hanry.

-"Sevdim sevmesinede o gün o korkuluğu görünce ve dün ona bakmak için gittiğimde yerinde olmadığını görünce tedirgin olmaya başladım" dedim.

Böyle dememle herkesin gülen yüzlerini düşünceli bir yüz ifadesi aldı.

-"Korkuluk mu ??" diye sordu.

-"Evet korkuluk" dedim.

-"Hayal görmüş olabilirmisin" dedi Chloe.

-"İnanınki hayal filan görmedim.Gerçekten gördüm. üstelik yanına gittiğimde bana baktı" dedim.

Böyle dememle herkesin yüzünün yerini bu sefer korku ifadesi almıştı. Yaklaşık 5 dakika boyunca herkes konuşmayınca sessizliği ben bozdum.

-"Neyse ben kalkim artık geç oldu" dedim.

Ayağa kalktım. O sırada Emily elimi tuttu.

-"Biraz daha kalsan lütfen" dedi.

Kendimi hiç bilmediğim bir duygu içerisinde bulmuştum.Elimi tutmuştu. Azda olsa cesaretimi toplayarak cevap verdim.

-"Üzgünüm gitmem lazım Emily zaten keyfinizide kaçırdım" dedim üzgün bir şekilde.

-"Hayır sen bizim keyfimizi kaçırmadın ki sadece derdini anlattın" dedi Polin.

-"Nasıl kaçırmadım az önce yüzünüz gülüyordu. Şimdi ise düşünceli bir yüz ifadesi aldı." dedim.

Böyle deyince hiç kimse bir şey diyemedi.

-"Ben en iyisi gidim" dedim.

-"O zaman bizde geliyoruz. Senin bu karanlık vakitte tek başına gitmen doğru olmaz" dedi Emily.

-"Tamam" dedim soğuk bir tavarla.

Hepimiz ayağa kalktık. Ceketlerimizi giydik. Işığı kapatıp dışarı çıktık. Ayakkabılarımızı giydik.Yürümeye başladık.

Yürürken Polin Hanry'nin elini tutmuştu. Chloe'de Steve'in elini tutmuştu. Ben ve Emily yan yana yürüyorduk. Yürürken kalbim hızla çarpıyordu. Ama neden?. Nasıl bir his bu?. Bunlar aşkın habercisi olabilir mi ?. Aklımdan böyle sorular geçiyordu. Emily çok güzel bir kızdı. Sesi yumuşak ve huzur vericiydi. Ona bakmak için sağıma baktığımda gördüğüm şey karşısında yere düşüp bayıldım.

Adrien!!.. Adrien!!.. uyan!!.... Lütfen...

                           .....

Gözümü açtığımda evde olduğumu gördüm. Annem ve babam baş uçlarımda bana bakıyorlardı.
Ben oturur pozisyona geçtim.

-"Anne ben buraya nasıl geldim?" diye sordum.

-"Arkadaşların getirdi seni oğlum" dedi annem.

-"Bir şey görmüşsün galiba sonra hemen bayılmışsın" dedi babam.

Evet gerçektende görmüştüm. Gördüğüm şeyde;

Elinde ateşli kabak tutan bir korkuluktu....

Annem beni bayıltacak kadar korkunç olan şeyi sorunca bir yalan uydurdum.

-"Bir ayı gördüm sonra korkudan bayılmışım" dedim.

Yalan söylemek doğru bir kararmıydı bilmiyordum. Ama şimdi söylememde doğru olmazdı.

-"Buda sana ders olsun geç vakte kadar dışarda kalmaman lazım" dedi annem.

-"Ben dersimi aldım bir daha geç vakte kadar dışarda kalmicam anne" dedim.

-"Umarım almışsındır oğlum" dedi babamda.

birden esnedim. Uykum gelmişti.

-"Ben yatmaya gidiyorum. İyi geceler size" dedim.

Annem ve babam aynı anda;

-"Sanada iyi geceler oğlum" dediler.

Ayağa kalkıp merdivenlere ileledim. Yukarı çıktım. Odama girdim. Girer girmez üstümü çıkardım. Kendimi yatağa attım. Emily'i düşünüyordum. Bu his istemsizce olan, kendiliğinden olan, ilk görüşte kalbi çok hızlı attıran şey olabilirmiydi?...

Gizemli Çiftlik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin