Akşam olmuştu. Emily'nin evine gelmiştik. Kapıyı çalan Emily olmuştu. Birkaç dakika sonra kapıyı küçük,tatlı ve şirin bir kız açtı.
-"aaa..... Hoşgeldiniz" dedi küçük kız gülümseyerek.
-"Hoşbulduk" dedi Emily.
Hepimiz ayakkabılarımızı çıkarıp içeri geçtik. Ceketlerimizi asıp oturma odasına geçtik. Odada bir adam vardı. Adam ayağa kalkarak;
-"Hoşgeldiniz" dedi.
Emily hariç herkes adamın elini sıkıp koltuklara oturduk. Bir süre sessizlik oluştu. Bir kadın mutfaktan gelip adamın yanına oturdu;
-"Hoşgeldiniz" dedi gülümseyerek.
-"Hoşbulduk anne" dedi Emily.
Emily'nin babası ve annesi bana baktılar.
-"Sen buraya yeni taşınan çocuksun değil mi? Adında Adrien" dedi Emily'nin annesi gülümseyerek.
Annesinin bu soruyu sormasıyla Emily'e bakmam bir oldu. Emily utanmıştı. Annesine bakıp;
-"Evet efendim yaklaşık 1 hafta oluyor" dedim.
-"Nasıl alıştın mı buraya?" diye sordu babası.
-"Evet efendim burasını çok sevdim çok güzel yer gizemli çiftlik" dedim.
-"Başımızdaki bela olmasaydı güzel olurdu" dedi Hanry.
Emily'nin anne ve babası birbirine baktılar. Meraklı bir şekilde;
-"Ne belası?" diye sordu babası.
-"Bay Alex bayan Brenda sizinle bu konuyu konuşmaya geldik" dedi Chloe.
-"Tamam sizi dinliyoruz" dedi bayan Brenda.
-"Ama önce küçük prensesin odasına gitmesi lazım" dedi Polin gülümseyerek.
-"Hadi Emma kızım sen odana çık. Abilerle ablalarla bir şey konuşucaz biz" dedi bayan Brenda.
-"Ama anne..." dedi Emma üzgün bir şekilde.
-"İtiraz yok kızım hadi" dedi bayan Brenda.
Emma üzgün bir şekilde odasına gitti. Bizde anlatmaya başladık;
-"Başımızdaki bela bir korkuluk" dedim.
Bay Alex ve bayan Brenda aynı anda;
-"Ne korkuluk mu ?" dediler.
Biz neden ani tepki verdiklerini bilmiyorduk. Şaşkınlık içerisindeydik. Bayan Brenda kendi kendine söyleniyordu.
-"Ne oldu bay Alex ve bayan Brenda neden bu kadar tepki verdiniz ? Yoksa korkuluk hakkında bir şey mi biliyorsunuz?" diye sordu Chloe.
-"Evet biz onun hakkında çok şey biliyoruz" dedi bayan Brenda endişeli bir şekilde.
-"Ne gibi mesela?" diye sordu Steve.
-"Nasıl canlı olduğunu,neden bunları yaptığını,ne zaman ortaya çıktığını ve en önemlisi neden bu çiftliğe gizemli dediklerini yani bu gibi şeyleri biliyoruz" dedi bay Alex düşünceli bir şekilde.
-"Şimdi bütün hikayeyi baştan sona kadar anlatabilir misiniz?" diye sordu Chloe.
-"Tabi anlatırız" dedi bay Alex.
Bay Alex anlatmaya başladı. Bir an önce öğrenmeliydim. Bütün bu olanları.
-"1980'li yıllarıydı. O zamanlar gizemli çiftliğin ismi Fortany'nin çiftliğiydi. Çiftliğin sahibinin adı Fortany'di. Bu adam bir büyücüydü. İnanın ki çocuklar o kadar iyiydiki çok zor durumda kaldığımızda bize büyüyle yardım ederdi. Bir yaz günü. Bir korkuluk yaptı. Büyüyle onu canlandırdı. Ona özel güç verdi. Çiftliği kötü insanlardan korusun diye. Verdiği güç de ateşli kabak büyüsüydü. Kabaklarda bayıltıcı duman,öldürücü bombalar,insanları korkutmak için kâbus dumanı işte böyle bir büyü. Fortany'le korkuluk çok samimilerdi. Korkuluk Fortany'i Fortany de korkuluğu çok severdi. Bizde korkuluğu çok seviyorduk. Fortany'nin uçan bir evi vardı. Evi sürekli üstümüzden uçardı. Böyle uçan bir evinin olmasının sebebi de öldüğünde hiç kimse evine giripte büyü kitabını ve asasını almaması içindi. Ama bir gün kötü bir büyücü çiftliğe geldi. Çiftliği yok etmeye başladı. Korkulukta ona kabak bombaları atıyordu. Atması bir işe yaramıyordu. Çünkü kötü büyücü her seferinde kendisini koruyan bir kalkan yapıyordu. Fortany uçarak geldi. Kötü büyücüye“neden buraya geldin! Formaks” dedi sinirli bir şekilde.“Ne için geldiğimi sen çok daha iyi biliyorsun” dedi Formaks bağırarak.“Ben sağ oldukça o kitabı asla alamicaksın!” dedi Fortany elinden asasını çıkarak. “O zaman seni yok etmek zorundayım” dedi Formaks elinden kılıç çıkararak. İkisi birbirine hızlıca gelip silahlarını birbirine çarpıştırdı. Çarpışmanın etkisi o kadar büyüktü ki evlerin camı kırıldı. Biz evlerimizde cam parçalarından kaçmaya çalışıyorduk. Formaks onu daha çabuk yenmek için korkuluğa bir büyü yaptı. Korkuluk kötüye dönüşüyordu. Fortany korkuluğun kötüye dönüştüğünü görünce daha da sinirlendi. “Bunun bedelini sana ağır ödeticem formaks” dedi Fortany büyük bir ateş topu yaparken.“Çok komiksin fortany” dedi formaks gülerek. Fortany formaks'a karşı güçlerini daha da artırdı. Formaks dayanamıyordu.
Bay Alex duraksadı. Su içmek için mutfağa gitti. Hepimiz merak içerisindeydik. Birkaç dakika sonra bay Alex geldi.
-“eee...sonra ne oldu?” diye sordu Hanry meraklı şekilde.
Bay Alex yerine geçip kaldığı yerden devam etti.
-“Korkuluktan Fortany'e bomba atmasını istedi. Korkulukta sayamıyacağımız kadar bomba atmaya başladı. O kadar hızlı atıyordu ki Fortany sol eliyle koruma kalkanı sağ eliyle de savaşmaya çalışıyordu. Formaks çok güçlü bir büyü yaptı. Fortany Formaks'ın yaptığı büyü karşısında yere düştü. Formaks Fortany'nin düştüğü yere gitti. “Kitap nerde?” diye sordu bağırarak. Fortany acı içinde“Asla söylemem” dedi kısık bir sesle. Formaks bize doğru bakarak“o zaman bu insanların ölümünü izlersin” dedi sinirli bir şekilde. Fortany formaks'ın bu tehdine çok sinirlendi. Ayağa kalkıp öleceğini bildiği halde çok güçlü bir büyü yaptı. Kendisi ve Formaks yok oldu. Biz olanlar karşısında çok üzülmüştük. Ama korkuluk hâla kötüydü. Biz evlerimiz de saklanmaya devam ettik. Korkuluk evlere giremiyordu. Çünkü Fortany yok olmadan önce bütün evlere koruma büyüsü yapmıştı. Korkuluk bir şey yapamayınca gitti. Bizim bilmediğimiz bir yere. Korkuluk gece saatlerinden sonra çıkmaya başladı. Bizde gece saatlerinde dışarı çıkmıyorduk. O günden sonra çiftlikte gizemli olaylar olunca bir çok insan gitti. Fortany'nin çiftliği gizemli çiftlik olarak anılmaya başlandı. Biz kaldık. Sizin aileniz gelince onlara bütün olanları anlattık. Adrien'nın ailesi hariç onlara anlatmadık. Onlarada anlatmayı düşünüyoruz." dedi bay alex düşünceli bir şekilde.
Biz bu olanlar karşısında ne diyeceğimizi bilememiştik. Herkesin kafasında soru işaretleri vardı.
-"Peki uçan eve ne oldu?" diye sordum.
-"Fortany yok olunca büyü kitabı ve asayla birlikte evi büyülü bir şekilde yer altına girdi" dedi bayan Brenda.
-"Yer yüzüne çıkarmanın bir yolu var mı? diye sordu Chloe meraklı bir şekilde.
-"Evet bir yolu var" dedi bay Alex.
-"Nedir peki o yol?" diye sordu Steve meraklı bir şekilde.
Herkes meraklı bir şekilde bay Alex'e bakıyordu. Bay Alex söylemek istemiyordu sanki. Ama söylemekten başka çaresi yoktu. Bir süre düşündükten sonra söylemeye karar verdi.....
