MULTİMEDİADA BRENDA VAR. İYİ OKUMALAR..
Küçük olmama rağmen çok zor bir hayatım vardı. Sanırım tanrının sevdiği bir kuluyum. Hiç çıkmazı olmayan bu dünyada yapayanlız çelimsiz ve muhtaç kalmıştım. Size anlatmaya başlıyım.
Ben Brenda. Almanyanın Rothenburg kasabasında yaşıyorum. Burası gerçekten çok fakir bir kasaba. Babam ben 3 yaşındayken annemin başka çocuğu olmuyor diye evi terk etmiş. Kahrolası adam. Tam 12 yıldır yok. Ben ise zavallı anneme bakmak zorundayım. Annem kan kanseri. Onun ihtiyaçlarını karşılamak için teyzeme bir danıştım. Onun lanet kocası annemin ihtiyaçlarını karşılayamazmış. Nasıl bir adam bu? Oysaki durumları fena değildi. Yani almanyanın gözde yerlerinde yaşıyorlardı kasabada değil. Teyzem bana kızının okuduğu kolejde hademe olarak göreve başlayabileceğimi söyledi. İyi parası varmış. Şu adalete bakarmısın? Kuzenim kolejde okuyor ve ben onun olduğu kolejde hademe olarak çalışacağım. Aman tanrım. Ama hepsi annemin ilaçları içindi. Onu iyileştirebilmek için. Teyzem aslında bana yardım edebilirdi ama tek sorunu onun kocasıydı. Ama ben onlara muhtaç olmadan başarabilirdim bunu. Peki ya kasabadan şehrin içine nasıl gidecektim? Yol param bile yoktu. Teyzeme bunu söyledim. Teyzem '' ben senin yol paranı karşılayacağım ama bu eniştenin kulağına gitmeyecek yoksa bana çok kızar , ayrılır benden.'' Aman çokta önemliydi sanki. ''Tamam'' dedim başka çarem yoktu. ''O zaman yarına hazır ol , al şu parayı kasabanın ordaki durakta bekle otobüs geldiğinde şehirin ordaki koleje geleceğini söyle seni tam kapının önünde bırakır'' dedi teyzem sessizce. Bende kafamı salladım ve evime doğru yola koyuldum.
Kapıyı açtım ve annem yatağında her zamanki gibi yatıyordu. Alnından öptüm ve uyanmasın diye parmak uçlarında odama gittim. Tam kapıyı açacakken bir ses geldi ''Brenda'' kısık bir sesti. Annemin sesi. 'e efendim anne'' dedim arkamı dönerek ve yanına gittim. 'Kızım nerelerdeydin'' ''Şey anne biraz yürümeye çıktım. Sen iyimisin?'' ''İyiyim kızım iyiyiım biraz ağrım var uyusam iyi olur'' dedi ve gözlerini kapadı. Annemin bu durumu beni çok üzüyordu. Onu kaybetmekten çok korkuyordum. Kanser olmasının etkilerinden biri o lanet olası babam olacak adamdı. Annemi ben bebekken bırakıp gitmişti. Bunları düşünürken gözlerimden bir damla yaş aktı ve annemin suratına düştü. Uyanır diye korktum hemen kapısını açık bıraktığım odama doğru ilerledim.
Yatak olarak kullandığım gıcırdayan divanıma uzandım ve düşünüyordum. Keşke bunlar olmasaydı annem hasta olmasaydı babam bırakmasaydı bizi okuluma devam edebilseydim.. Ama çok geçti. Okulumu bırakmak zorundaydım çünkü annemi evde bırakamazdım ve okul ihtiyaçlarımı karşılayacak kimsem yoktu. Evin ihtiyaçlarınıda evin karşısındaki eski markette çalışarak karşılıyordum taki market yanana kadar. Market yandı ve işsiz kalmıştım. Bu düşüncelerin hepsini geride bıraktım ve yarını düşünüyordum. Yarın belki de benim için bir umut olacaktı. Belki de annemin ilaçlarını karşılayabilecektim. Bunları düşünürken divanımda uyumaya çalıştım saat haliyle geç olmuştu yarın erken kalkmalıydım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtaç
ChickLit•~Hayata Muhtaç başlayıp İntikam , Aşk , Acı ve Heyecanla devam eden genç kızın hikayesi...~ ♥ •~Güçlü kalmayı hayat dersi ilan etti ve sonuna kadar öyle devam etti..~ ...