Teyzemle birlikte hastanenin yolunu tuttuk. Matty ve annesi anneme getirecekleri kekleri halledip hastaneye annemin ziyaretine sonradan geleceklerdi. Hastaneye geldiğimizde sedyeyle getirilen bir hasta vardı. Acilen ameliyathaneye götürüldüğü için hastanede panik bir ortam hakimdi.
Çok geçmeden annemin odasına geldik. Annem geldiğimizi duymuş olmalı hemen ayaklanmıştı. ''Anne yat sen ayaklanma'' dedim gülümsemeye çalışırken. Ardından yatağına uzanıp derin bir iç çekmişti. Teyzem doktor ile görüşüyordu. Annemin durumu hakkında bilgiler almak için. ''Düne göre daya iyimisin anneciğim'' dedim annemin kafasının altındaki yastığı düzeltirken. ''İyiyim Brenda. Sadece biraz yorgunum o kadar'' dedi.
Çok geçmeden kapıdan teyzem girdi. Biraz yüzü asık gibiydi. Oda annemin rahatının nasıl olduğunu , doktorların iyi ilgilenip ilgilenmediğini anneme sorduktan sonra ''Brenda annene yiyecek bişeyler almak için kantine inmeye ne dersin?'' dedi. ''Aa evet tabii inelim'' dedim.
''Hemen geliyoruz anneciğim'' diyerek annemin yanağını öptüm. Ardından odadan çıktık. Teyzem yarı yolda ''Brenda'' dedi. Döndüm ''Efendim teyze?''. Teyzemin suratında hissizlik vardı sanki. Bir şeyler yolunda gitmiyor gibiydi. ''Doktor birşey mi söyledi?'' dedim sorunun ne olduğunu anlamaya çalışırken. ''Evet şey kantine inip oturalım burada ayak üstünde olmaz'' dedi. Teyzemin ne dediğini merak ederek kantine doğru ilerledik..
MATTY'NİN AĞZINDAN
Brenda gittikten sonra annem ''Hemen işe konulmalıyız. Keki neli sever acaba? Dokunduğu yiyecekler var mı? Üzüm , çikolata gibi?'' diye sordu mutfağa doğru ilerlerken. ''Doğru söylüyorsun anne. Hemen arayıp sormalıyım'' diyip telefonumdan Brendanın numarasını tuşladım. Çok geçmeden telefonu açtı ''Alo şey Brenda annene dokunan yiyecekler var mı? Keki ona göre yapacağız. Tamam üzüm dokunuyor. Ozaman çikolatalı yapıp getiriyoruz. Tamam görüşürüzzz'' diyip konuşmayı sonlandırdım. ''Üzüm dokunuyormuş anne. Çikolatalı yapmaya ne dersin?'' dedim buzdolabından yumurtaları çıkarırken ''Bende öyle düşünmüştüm canım.''
''Bayanlar napıyorsunuz bakalım?'' dedi Mike masanın üzerinden aldığı elmayı yerken. ''Brendanın annesine ziyaret için kek yapıyoruz. Yardım etmeye ne dersin?'' dedim. Yardım edeceğine inanıyormuş gibi. ''Nesi varmış ki annesinin?'' diye sordu meraklı gözlerle. ''Uzun hikaye. Ama kısacası kan kanseri diyelim. Brenda çok yıkılıyor annesini böyle görünce'' diye iç çektim. ''Gerçekten üzüldüm. Geçmiş olsun dediğimi söylersin. Ben kaçtım kızlar beni bekler'' dedi çantasını tek omzuna aldı ve o havalı bi o kadarda yavaş yürüyüşüyle evden çıktı.
''Bu çocuk kız kesmeyemi ders öğrenmeyemi gidiyor anne?!''
''Sanırım ona birinci seçenek daha cazip geliyor tatlım'' dedi annem kek harcını çırparken. Gözlerimi devirdim. ''Dün Brenda ve bana elma suyu almak için odamdan çıktım. Odama geri döndüğümde Mike oturmuş Brenda ile sohbet ediyordu. Sencede bu garip değil mi? Hem o benim arkadaşlarımı hiç sevmezki.'' dedim gülerek. ''Doğrusu gerçekten ilginç. Belki Brenda Mike'nin ilgisini çekmiştir ha. Olamazmı?'' dedi annem bana göz kırparken. Gözlerimi devirdim ''Hiç şansı yok. Onun erkek arkadaşı var''
BRENDA'NIN AĞZINDAN
Teyzemle birlikte kantinde boş olan bir sandalyeye yerleştik. Teyzeme ''Evet bahsedeceğin soru ne Teyze?'' diye sordum. ''Brenda doktor ile konuştum''
''Evet?''
''Doktor durumunun iyiye gitmediğini söyledi'' teyzem bunu söylediği anda hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtaç
ChickLit•~Hayata Muhtaç başlayıp İntikam , Aşk , Acı ve Heyecanla devam eden genç kızın hikayesi...~ ♥ •~Güçlü kalmayı hayat dersi ilan etti ve sonuna kadar öyle devam etti..~ ...