Gözler kalbin aynası derlerdi, inanır güler geçerdim. Gerçekten gözler kalbin aynası olabilir mi? Hiç mi yalan söylemezdi gözler? Söylerdi. Söylemeliydi yeri geldiğinde, kalbindekini gizlemeliydi haince yaklaşanlara karşı. Yalan üzerine kurulu bir dünyada yaşayan fanilerin yalansız olmasi imkansızdı neredeyse. Bütün çabalar bu kadar yalan dolanın içinde kar tanesi kadar saf ve temiz kalmakti. Gözleri yalansız bırakmaktı.
Ya gülücükler, onların sahtesi yok muydu? Onlar yalan söylemezler miydi? Yalanın en büyük kaynağı sahte gülüşlerdi. Kimi zaman heyecanı saklar, kimi zaman ise üzüntüleri... Gülüşlerin sahteside lazımdı ucu bucağı olmayan yalan dünyada.
Gözler ve gülüşler her ne kadar sahte olsalar da tek bir bakış, tek bir gülüş çok şey anlatır. O bakışta bir roman kadar, deste deste anlamlar çıkar. Tek bir bakış bütün hayatını değiştirir. Tek bir gülüş ya yolunu şaşırtır ya da kapkara yoluna bir yıldız misali parlayıverir. Hiç beklemediğin anda aydınlatır. Afallarsın ilk başta, zorlar belki seni ama nihayetinde alışırsın, benimsersin. O gözleri o masum tatlı gülüşleri kaybetmeye korkarsın. Göremeyince hep bir yanını, sol yanını eksik hissedersin. Onlar senin olduğu sürece her şey dört dörtlük olur. Onlar gidince ise dünya başına yıkılır. Dua edersin senden hiç gitmesin diye ve Allah sana gönlüne göre verir.Mrs.Rumeysa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ince sızım
Short Storydışarıya gülücük saçan insanlarin içinde kopan fırtınaların sesi aslında bu kitap senin benim aslinda herkesin içinde olan ince bir sızı...