Dostluğun aşktan pek de bir farkı yok aslında. Bazen için gerçekten çok acır, hazmedemezsin yapılanları ama yinede susarsın, neden? Dostunu kırmamak için.
İnsanın zaafları olur ve bu zaafları için gözü hiçbir şey görmeden dünyayı bile yakar. Dostluk kavramı benim bir diğer zaafım aslında. Dost bildiğine gözün kapali canınını emanet edebilmelisin. Dostunla gülebilmeli dostunla ağlayabilmelisin.
Anne baba sevgisinden daha güzel bir duygudur dostluk. Anne ve babanla kan bağın olduğu için ister istemez arada sevgi oluyor zaten. Peki ya dostlukta nasıl? Hiçbir yerde görmemiş olduğun insanla önce karşılaşıyorsun sonra bakıyorsun hoş sohbetler, kahveler falan bir bakmışsın dostun olmuş. Dost seni hiçbir mecburiyeti olmadan gelişi güzel seven insandır.
Kalleş dünyanın kalleş insanları arasında çıkarsız bir dostluk çok zor belkide ama hiçbir zaman imkansız değil. İnsanlar kendi kalpleri gibi dostluklarıda çürütüyor. Neden herkes karşılık peşinde, bir kez olsun karşılıksız yemeğinizi paylaştınız mı, ya da yemeği bırakın karşılıksız hiç gülümsediniz mi? Peki ya karşılıksız hiç mi sevmediniz? Menfaat uğruna bu dünyada çürüyüp giden insanlara sesleniyorum. Çıkar ilişkileriniz için aklınız her zaman yeter size. Rabbim bu kalbi yarattıysa vardır bir bildiği. Gözlerinizi açın ve uyanın artık sizin olmayanları kimden saklıyorsunuz.Mrs.Gülşen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ince sızım
Short Storydışarıya gülücük saçan insanlarin içinde kopan fırtınaların sesi aslında bu kitap senin benim aslinda herkesin içinde olan ince bir sızı...