YAŞANMAMIŞ KALSIN (TAMAMLANDI)

ACI GERÇEKLER

Bir yandan masayı kuruyor bir yandanda yağızı izliyordu hazan . İçinden yağızın ne kadar yakışıklı olduğunu düşünüyor ve mutfağa ne kadar yakıştırını anlıyordu . Aşk dedi içinden aşk buymuş onun yanındayken benliğini kaybetmek , kalbinin sesini sonuna kadar duymak ve en önemlisi aşk gerektiğinde ondan vazgeçmekmiş . Hazan ile yağızda vazgeçmediler mi zamanında peki sonra ne oldu aşk izin vermedi buna ! Bunları düşünürken yağız kaşlarını çatıp " biliyorum hayatım çok yakışıklıyım ama bir o kadar da açım o yüzden yemekten sonra izlesen beni " dedi . Hazan gülümseyip sımsıkı sarıldı sevdiğine ayrı kaldığı her günün acısını çıkartmak istercesine.

Gökhan kadının dediklerini anlayamıyor anlamak da istemiyordu . Ne demişti kadın demin senin baban benim kocamı , yağızın babasını öldürdü hemde kendi elleriyle !  Yalan olduğuna inanmak istiyor ama kadının her gerçeği açıkladığında gözlerinde ki yaşı görüyordu . Ne diyecekti kardeşine " baban sandığın adam baban değil üstelik öz babanın da katili  bu yüzden yıllarca yalnızsın kardeşim babam seni vicdan azabınından  kurtalmak için evlâtlık almış üstelik bu yüzden yıllarca Amerika'da yaşamışsın yalnızlığına yalnızlık bu yüzden geçmiş babam kendini aslında sana affettirmeye çalışmış" bunları mı diyecekti kardeşine ? Saçmalık dedi nasıl derdi nasıl !  Peki nasıl bakardı kardeşine yüzüne bakıp nasıl kardeşim derdi .

Sonunda yemeklerini bitirmişler koltuklarına  geçmişlerdi . Yağız hazana bakıp söyle dedi . Biliyordu çünkü sevdiğinin ona bir şeyler demek istediğini . 

Hazan yağızın okyanus mavisi gözlerine baktı bir şeyler demek istediği doğruydu dudağının kenarı ısırdı ve bilinçsiz sekilde ne zaman dedi .

Yağız kaşlarını  çatıp Derince baktı hazana , 'ne ne zaman ? '

Ne zaman anladın beni sevdiğini , yani ne Zaman kalbinde benim adım attı?

Yağız şaşkın sekilde hazana bakıyordu gülümsedi . Hafifçe ellerini hazanın küçük yüzüne getirdi ikisinin gözleri birbirine değiyordu şimdi . 

Bir gün bana gelip özür dilerim demiştin Sinan'ın olayını öğrendiğinde hemen affetmemiştin beni hala benden nefret ettiğini söyleyip duruyordun , taki o gün kalbimi yerinden alıp senin kalbinin yerine koyduğun gün . Gülümsedi tekrar ilk defa elimi tutmuştun hazan ilk defa bana gerçek duygularını söylemiştin işte o zaman anlamıştım ben senin gözlerinin ateşine çoktan düştüğümü ama inkar ediyordum taki Sinan gelip hazan ile aranda ne var diyene kadar o bile anlamıştı sana karşı bir şeyler hissettiğimi bide şey var ben bir süre sonra senin o otel odasında ki kız olmadığını düşünmeye başladım çeki yırttığında  , kardeşine olan sevgini her gördüğümde .... 

Gözleri dolmuştu hazanın demek gerçekleri öğrenmeden önce kalbinin bir köşesi  hazanın öyle bir kız olmadığına inanmıştı . Her ne kadar Sinan'ın oyunları yüzünden nefret etselerde birbirinden   Onun bir tarafı kardeşine inanmamayı seçmişti tıpkı hazanın kalbinin bir tarafı o gecede ki adamın yağız olmadığını düşündüğü gibi ....!  Sımsıkı sarıldı sevdiği adama  gözleri sevdiği adamın gözlerini buldu yine . 

Yağız hazanı biraz daha kendine çekip kucağına aldı şimdi soru hakkı ondaydı burnuna küçük bir öpücük kondurup"Anlat bakalım  bu gözlerinden gözlerini alamadığın adama ne zaman vuruldun ?

Hazan gülümseyip hani bize gelmiştin şey ecenin meşhul kitap olayı yüzünden birazcık yakın temas olmuştu işte o zaman o tılsımlı gözlerini farkettim senin bîraz  daha baksam kaybolacaktım o gözlerin de ama kalbime işlemen işte o çocuklara gittiğimiz zaman .  Biliyor musun yağız ben seni o zaman çözdüm kalbinin güzelliğini ve en önemlisi deli adam sana çocuk çok yakışıyor senden mükemmel bir baba olur .