Cam parçasını titreyen ellerimin arasına aldım. Parçayı tekrar sağ elime aldım ve sol bileğime götürdüm. Üzerine hafif bastırdım. Arkadan bir el omzuma dokundu. Justin'in olma umuduyla arkamı döndüm.Ama sadece siyah saçlı ( saçları kidrauhl'unkinden) mavi gözlü, uzun boylu, zayıf ve yakışıklı bir çocuktu.
" İyi misin?" Ona baktım ve
" Sene?!" dedim elimle göz yaşlarımı ve akmış rimelimi temizlerken. ( cümleme bak yaa uff cik zekiyim .s.s.s.)
" Hayır. Kim üzdü seni böyle?"
dedi ve yanıma oturdu.
"Neden benimle ilgileniyorsun?"
"Bir kızı üzgün görmeye dayanamam."
"Çok tanıdık geliyorsun. Seni nereden tanıyorum?" Dedim burnumu çekerek.
"Imm aynı okuldayız.Bu arada ben Edward."
"Bende.."
"Seni tanıyorum Elena. Justin'in sevgilisisin."
" Sanırım artık değilim.."
" Kavga mı ettiniz. Yada anlatmak ister misin?"
" hayır.İstemiyorum."
" peki sorun değil seni evine bıraktı mı ister misin ?"
" benim artık evim yok. Benim herşeyim Justin'di. "
" peki gidecek başka biri yok mu?"
" otelden başka yok. Ama çantam o evde kaldı. Ama tekrar oraya gidemem."
" istersen kalabilirsin ama sevgilim de benimle kalıyor. Sorun olur mu?"
" Şey bu teklifini kabul edemem. Seni daha yeni tanıyorum ve.."
" Ahh yapma Elena. Başka gidecek bir yerin yok ve seni sokakta yalnız bırakamam."
" Ama..."
" İtiraz istemiyorum. Hem Jessica çok iyi kızdır. Eminim çok iyi anlaşırsınız." kafamı istemeye istemeye tamam anlamında onayladım. Hava kararmak üzereydi hatta kararmıştı bile. Edward yoldan geçen bir taksiyi durdurdu. Sonra kaldırımdan kalkmama yardım etti.
"teşekküler." dedim onun duyabileceği sesle.
*
Hiç bilmediğim bir yere gelmiştik.Evi villaydı. Ürkütücü bir eve benziyordu. Beni korkutmuştu.
Ahh salak kız..! Hiç bilmediğin adamın evine ne gidiyorsun. Ya sana yalan söylüyorsa. Sevgilisi falan yoksa. Planı seni eve atıp becermekse?!
Kapa çeneni.
Söylediklerimin doğru ve gerçek olabileceğini sende biliyorsun !!!
Sen hep negatif mi düşünmek zorundasın!
" Efendim?"
