2016 yılının yaz mevsiminde hayatının dönüm noktasını yaşayan Eren karakterinin hayatını ve çevresindekilerin hayatını anlatmaktadır. Yıllar boyunca herkes birbirleri için değişecek ve birbirlerinin kusurlarını kabullenecek kadar iyimser davranmıştı...
Her mevsimin, her yılın tek bir siteye ait olduğu o yerdeyiz. İklimimizin temellerini Eren, Elif, İlayda, Derin ve Dilan gibi isimler oluşturuyor.
Yazlar eğlenceli ve unutulmaz, baharlar ümit etmeyi de öğretirken hüzünlü, akıl almaz; kışlar ise soğuk, sessiz ve anlaşılmaz...
Yeni tanışmaların meşhur olduğu, genellikle oyun oynama amacıyla birleşilen 2010 yazı mı?
Her gün düzenli olarak birbirinden farklı efsane günler geçirilen 2012 yazı mı?
Yoksa geçmişe özlem duyulsa da yeni gelenlerle birlikte iyi hissedilebileceğine inanılan 2014 yazı mı?
Hiçbiri, bu 2016 yazı.
Aslında sitedeki herkesin bir arada olmasını sağlayan Eren'in dönüm noktasıydı bu yıl. Kış mevsimi boyunca haykırılan keyifli Yıldız Tilbe şarkıları, sitenin mesafe olarak yakından üyeleriyle her gün yapılan o sözde partiler, kartopu savaşları; amatör dizi çekimleri... Belki de çoğu şey, o diziyle birlikte sonlanmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eren, kaybettiği abisi nedeniyle sürekli hemcinsleri karşısında sessizliğini ve hassaslığını koruyan, onlarla pek anlaşamayan fakat bir o kadar da güçlü bir çocuktu. Sanki ortada bir kahraman olmalıydı. Onu ve ailem dediği çocukluk arkadaşlarını sevip kollayabilecek, onlara iyi olduğunu hissettirebilecek ve yokluğunun gölgesinde hiç bırakmayacak bir kahraman. Tamda çektikleri dizinin final gününde, sanal ortamdan tanıdığı Can Araslan'ın böyle biri olduğunu düşünüyordu. Aynı şekilde en yakınlarının da böyle düşünmesine neden oluyordu.
Can'ın yaşça ondan büyük olması, kendilerine olgunluk ve deneyim katabilme olasılığını dengesiz (!) yaşıtlarına göre daha çok artırıyordu. Kaybettiği ve geri gelmeyecek olan abisi nedeniyle başka hemcinslerinin üzerinde hayaller kurmaktan, bazı yaşanmışlıkları hedeflemekten kendini alıkoyamıyordu.
En azından Can ile tanışma ihtimalinin bulunmadığına kendisi de emin olduğu için, bu istek süreklilik oluşturmuyordu. Çünkü o zamanlar, 2014 yılında aynı ilgi alanından tanıdığı Sezgin Abi'si, onu zaten yeterince etkiliyordu.
Düşünce tarzı, insanlara gösterdiği sevgi ve saygı en az Eren'inki kadar fazlaydı. Hiç bilmediği, hiç tanımadığı bir insan ona güven veriyor ve konuşmalarıyla onu etkiliyordu. Daha önce tek tük konuşmuşlukları olsa da, her seferinde sanki yıllardır tanıyormuş gibi hissettiriyordu kışın ortasında da, baharın ortasında da. Bu durum Eren'in yaşanmışlıkları ve bazı kayıplarıyla da ilgiliydi elbette. Çünkü Sezgin için bu gayet sıradan bir durumdu.
Yeni insanlar, yeni yaşanmışlıklar edindikçe insanın algısı daha da değişiyor, daha da gelişiyordu. Yeni bakış açılarıyla birlikte yeni duygular keşfediyordu.
Çoğunluğun yaz mevsimine odaklandığı bahar mevsimi çok güzel geçmişti. Elif, Eren, Kutay... Ve diğerleri. Herkesin hemen hemen aktif olduğu bir ilkbahar dönemiydi.