Sinek Valesi*Sonsuz Aşk

Yaşlı Bir Kızıldereli

Onun ismi pek ağıza alınmaz. Bazıları ona Kızıl dereli bazıları ise sonsuz aşkın adamı der. Yaşanılan aşkların çoğunda vardır. Söylenene göre hayatı boyunca bir kadına bağlı kalmış. Bu yüzden ona sonsuz aşkın adamı deniliyormuş. Sinek valesinin tüm hikâyesini bilen tek kişi kızıl dereliydi. Kupa kızı ile sinek valesinin ortak tek arkadaşları kızıl derelidir. Yıllar önce tanışmışlardı kızıl dereli ile. Ufak bir gezi de, daha çocuk denilecek bir yaşta tanışmışlardı o yorgun bitkin adam ile. Sinek valesi gece saatlerinde yola çıkmıştı. Kızıldere linin evi bir sahil kasabasının en yüksek tepesinin üstündeki evdir. Sabah saatlerinde Kızıldere linin evine ulamıştı. Kapıyı açtığında kızıl dereli "söylenecek söz yok" der gibiydi. Bitkin, çökmüş ve derinden yaralanmış birini görmüştü. Sıcak bir çay demlenmişti sessizliğin içinde. Öğle saatlerinde balıkçı teknesine atlayıp uçsuz bucaksız denize açılıp akşama hazırlık yapıyorlardı. Konuşma yok. Sormak yok. Söylenecek her şey zamanında söylenmişti sinek valesine. Gecenin doruklarında birkaç kadeh rakının yanında yer aldı tuttukları balıklar. Kızıl dereli şöyle bir baktı sinek valesine. "Karşımda dik duran birini görmek çok isterdim. Sana söylemiştim demek istemem ama söylediklerimi çabuk unutmuşsun" dedi. Ve gitti. Sinek valesini dinleyen sessizliği o gün kendi bozdu. Bağıra bağıra haykırdı. Ne dediği ne için seslendiği önemsizdi sadece bağırıyordu. Ardını sulu gözler takip etti. Her bir damlasında aynı kelime vardı. "neden" bu soruyu çok sordu sinek valesini kendine çok sordu. "neden başaramadım. Neden okuyamadım. Neden kaybettim. Neden yalnız kaldım. Neden... Neden... Neden..." Sabaha kadar düşünceleri ile boğulan sinek valesi sabahın ilk ışıkları ile Kızılderelii'nin kapısının önündeki hamakta uzanıp dinleniyordu. Birden ayaklanıp sahile inmişti. Sessizliği dalgaların kum taneleri ile söylediği o eşsiz şarkı bozuyordu. Yıllar önce bir dertli ve bitkin adam vardı o tepede, şimdi ise iki. Sinek valesinin sahip olduğu her şey kızılderelinindi. Evler ve yazlıklar. Sinek valesinin tüm zenginliğinin sahibi kızıldereliydi. Gece saatlerinde aynı hamakta gökyüzündeki yıldızlara bakıyordu. Düşüncelere dalarak uyuya kalmıştı. Gelecekleri ve geçmişleri karanlık iki insan. Kızıldere linin hikâyesi çok farklıydı. Yıllarını verdiği aşkı ile o evde mutluluk ile dolu yaşamlarını sürerken tepenin yanında birkaç kadeh rakı içiyorlarmış ve kızıl dereli eve gidip geleceğini söylemiş. Ve bir takvim almış eline geri döndüğünde tepenin kenarına sevdiği, âşık odluğu kadını bulamamış. Takvimi doldurmayı düşünmüş kızıl dereli her gün yaptıklarını yazarak o takvimi bitirmeyi planlamış. Planladığı şeyi hiç gerçekleştirememiş. "Dinlediğiniz hikâyenin sonunun mutlu bittiğine inanıyorsanız eğer. Size iyi geceler dilerim. Çünkü mutluluk sadece masallardadır." Geçirdikleri günler hep aynı sabah balık akşam rakı ve bol bol sessizlik. İki üç günde bir uyuyorlardı. Neden diye sorulan sorular hiç yanıt alamamaktaydı. Bir gece öyle derinden sözler söylendi ki tarihe yazılsa yeridir. Kızıl dereli soluk bir ses ile "Duyuyormusun"demişti. Sinek valesi şaşırmıştı. Duyduğu tek şey denizin kaylara vurarak çıkardığı o gürültücü sesti. "Hayır" dedi. Ve kızıl dereli o sözleri söyledi. Yok, olan hayallerin sesi yok mu sanıyorsun. Hayal kırıklığının sesi öyle bir sestir ki dağları titretir. İnsanın yüreği bağırır. Bu öyle bir haykırıştır ki sadece bir kere olur. Bunu başka bir insan duyamaz. Sadece yaşayan duyar ve o an şöyle bir düşünür. Heh işte şimdi her şeyimi kaybettim. Aşağıda dalgaların kayalara vuruşu gibi düşün. Dalgalar kayaya vurduğunda rahatsız edici o sesin arkasında sakinlik veren bir ses daha vardır. Ama çoğu insan dalga vurduğu anda kulaklarını kapatır o sese." Sinek valesi bu sözlerin arkasına yıllardır sormak istediği soruyu sormuştu. "peki ya sen neden kaçmadın Neden uzaklara gitmek istemedin " Kızıldereli'nin cevabı basitti. " peki, ben sana bir soru sorayım sen neden yâda niye kaçıyorsun hayatından Onun nasıl yaşadığını biliyorken neden bu uzaklaşmak. Neden hayatını karartacak adımlar atıyorsun Neden hep kaybediyorsun Bunları kendine hiç sordun mu " sinek valesinin kendine bunları sormağı bir gün yoktu ve cevap verdi "her gün ve her an sordum" kızıl dereli şöyle bir bakarak" sordun ama cevabını hiç alamadın çünkü cevabı sende bilmiyorsun. Artık anlaman lazım sen böylesin. Böyle olmak zorundasındır belki de. Bir soruyu kendine çok sorarsan cevabını aramaya fırsatın olmaz." Anlamlı sözlerin bir bütünüydü söyledikleri. Lakin sinek valesinin değişmesi artık imkânsızdı. Gece saatlerinde intiharı yazdı sinek valesi.

�