Sinek valesinin her gecesi aynı geçiyordu. Tek farklılık vardı geçirdiği gecelerde. Küllükteki izmaritlerin sayısı ve boşalan rakı şişeleri. Bir gece öyle sessizlik çökmüştü ki şehre, sanki dertler birbirini boğar gibiydi. Bir parça şarkı ile bozdu sessizliği sinek valesi. O şarkıda bir söze takılmıştı. "Yürüyün gidelim bu şehirden bu şehir koparmak istiyor bizi özlemlerimizden" . Kaçmak istedi ve o gece kaçtı. Nereye olduğunun bir önemi yoktu. Sadece bu şehirden, büyüdüğü sokaklardan uzaklara gitmek istedi. Öyle bir kaçtı ki bu arkasına bile bakmadı giderken. Kaçarken Geçmişini de Yanında Götürmüştü. İlk olarak Ankara'ya gitmişti. Bir kafede oturup bir bardak kahve içerken arka arkaya yanan sigaralar etrafındaki insanlara her şeyi anlatmaktaydı sanki. Sinek valesi o günün gecesinden her zamankinden farkı bir düşünceye dalmıştı "Peki ya onun hayatı". Yine yola koyulmuştu. Mardin ise ikinci duraktı. En çokta Mardin hoşuna gitmişti ama orada kalmak sinek valesini yoruyordu. Mardin'de aşk yoktu neredeyse. Sabah saatlerinde gezmek için dışarı çıkmıştı. Genç kızların parmak uçlarına bakarak yürümesi sinek valesinin dikkatini çekmişti namus Mardin de iki taraflıydı. Geceleri sinek valesini dinleyen sessizliği silah sesleri hırpalıyordu. Sabaha karşı oradan da ayrıldı sinek valesi. Sonraki durak Şanlıurfa'ydı. İnsanın sevmişti sinek valesi. Öğle saatlerinde biraz dolaşmak için çıktığında bir jandarma karakolunun önünde sigara yakmak için durmuştu. Yaşlı bir kadının "El Asker" diye nöbet tutan askere bağırışı sinek valesinin dikkatini çekmişti. Kadın evde yaptığı ekmekleri tellerin arasından askere uzatmıştı. Bu olay sinek valesini çok etkilemişti. Otele gidip manzaraya karşı otururken uyuya kalmıştı. Sabahın ilk ışıkları ile oradan da ayrılmıştı. Bir rotası yoktu. Ne Kadar gidebiliyorsa o kadar gitti. "Kaçması gerekir bazen insanın, uzaklaşması Gerekir Sırf Geri Dönebilmek için". Sonraki Durak İzmir. Bir köy kasabasında kalacak bir ev bulmuştu. Geceleri Sessizdi köy. Tamda İstediği Gibiydi. Sabahın erken saatlerinde kumsala inerek denizin kum ile söylediği o eşsiz şarkıyı dinliyordu. Sinek valesi huzurun olduğu o köyde biraz dolaşarak sakinliğin doruklarına ulaşmıştı. Artık geri dönmesi gerekiyordu. "bir gece daha kalayım" diye diye tam 1 hafta kalmıştı. Gecenin sonunda geri dönmek için çıktı yola. İstanbul'a Yaklaştıkça ağırlaşıyordu sonsuz aşkın yükü. Bir yerde durup birkaç gününü otelde geçirmek istedi. Birden dönemedi her şeyin yaşandığı ve yaşlandığı yere. "Başlangıçlar hep mutluluk, Biten her şey ise mutsuzluk getirir insana. Aşkın içinde yaşayanların işidir beklemek".
YOU ARE READING
Sinek Valesi*Sonsuz Aşk
RomanceBir insanın kendini sonsuz aşkın adamı sanması, aslında sonsuz aşk diye bir şeyin olmayışı, ölümün gerçek oluşu... Sinek Valesinden,Sinek Kralına dönüşümü. Aşkın en ağır yüzü ve yaşanmışlığın en acı öyküsü... ...