4 gün sonra...
Sigarasını tüttüren ve kırklarında görünen adam, masasının üstündeki dosyalar ile uğraşırken kapısı tıklatıldı.
"Gel." dedi sertçe.
"Beni çağırmışsınız, Bay Markov." dedi içeri giren genç adam. Yirmi beş veya yirmi altı yaşlarında olmalıydı. "Kaç yaşındasın evlat?" dedi Bay Markov. "Yirmi yedi." dedi genç adam. "Otur şöyle Sergio Oksanochka, sana söyleyeceklerim var."
Sergio Oksanochka, üssünün dediğini ikiletmeyerek oturdu ve merakla ona baktı. "Şu ana kadar işini yaptın Sergio, Rus Hükümetine iyi hizmet ettin." dedi Bay Markov.
"Ah lanet olsun yoksa kovuluyor muyum?" diye düşündü Sergio. Bay Markov "Bu uygun görevi verebilecek başka güvenilir bir adam bulamadım, bu yüzden seni yanıma çağırdım Sergio." dediği zaman Sergio, rahat bir iç çekti.
"Peki, bana uygun gördüğünüz bu görev nedir?" dedi Sergio. Bay Markov bir iç çekti ve önüne bir dosya koydu. "Dimitre Inoeska'nın cesedini ülkeye geri getirmen gerek. Fakat bu görevin sadece görünen yüzü Sergio." diyerek dosyayı açmasını istedi. Dosyanın içinde suyun altında olduğu belli olan bir tesisin fotoğrafı ve hakkında bilgiler vardı. "Son yirmi senedir, Dimitre Inoeska ortadan kaybolduğundan beri, o tesise girişin bir yolunu arıyoruz ama üst düzey güvenlikle korunuyor. O döneme uymayan gelişmiş bir Rus teknolojisi ve içeri girebilmenin tek yolu bir şifre," dedi Bay Markov "Dimitre, o şifreyi değiştirdi, kendisinden başka kimse bilmiyor."
"Eğer oraya girmemi istiyorsanız, nasıl gireceğim? Dimitre Inoeska öldü." dedi Sergio. Bay Markov, Sergio'nun zekasına hayran kaldığını belli ederek gülümsedi. "Bir anahtar var. Dimitre Inoeska'nın Kanada'daki o tatil kasabasındaki hayatını araştır. Nereye sakladığını bul ve oraya gir. Hükümetimiz için faydalı şeyler var orada." dedi üssü.
"Anlaşıldı." diyerek ayağa kalkarak dosyayı aldı Sergio. "Bir şey sormamda sakınca var mı?" Bay Markov sor diyen bir el hareketi yaptı ve önündeki kağıtlara döndü. "Bu tesiste bu kadar önemli olan ne var?"
Bay Markov durdu. "Fazla soru sorma Sergio. Gidebilirsin." Sergio ikiletmedi ve dışarı çıktı.
***
Rusya-Kanada seferi uçağının business koltuklarında yolculuk yaparken elindeki dosyayı karıştırıyordu. Sadece 4 sayfadan oluşuyor ve Sergio'nun istediği yeterli bilgiyi vermiyordu.Rusya'nın oradan istediği şey neydi gerçekten? Sergio'nun bu cevabı kendisinin bulması gerekiyordu.
"İçecek bir şey?" dedi hostes.
"Viski." diye yanıtladı Sergio ve kafasını koltuğa yaslayıp gözlerini kapattı. Viskisi doldurulup ona uzatıldığında gözünü açmadan aldı ve dudağüna götürüp bir yudum aldı.
Uçaktan indiğinde bir kaç adam onu karşıladı ve siyah bir BMW'ye davet ettiler. Sergio BMW'nin arka koltuğuna bindi ve "Nereye gideceğimizi biliyorsundur umarım." dedi kendi dilinde. "Evet." diye yanıtladı öndeki adam Rusça.
"Tatil köyü hakkında bir bilginiz var mı?"
"Alın, bu broşürü." diyerek ona bir broşür uzattı şoför. Sergio, broşürü biraz inceledikten sonra koltuğun üstüne bıraktı ve camdan dışarı bakmaya başladı. "Biraz müzik aç. ne olduğu önemli değil." dedi. Şoför, radyoyu çalıştırdı ve bir müzik bulup iyi olup olmadığını sordu. "İyi." dedi Sergio.
Tatil kasabasına geldiklerinde Sergio arabadan indi ve temiz havayı içine çekti. "Size bir oda ayarladılar efendim." dedi şoförü. Otelin kartını ve anahtarını uzattı. "Gidebilirsin. İhtiyacım olduğunda seni ararım." dedi Sergio. Şoför başıyla selam verdi ve arabaya yöneldi. "Arabayı bana bırak." dedi Sergio ve ona biraz para uzattı. "Şehre bununla gidebilirsin." şoför memnun olmadığı belli olan bir surat ifadesiyle teşekkür etti ve gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
142
Mystery / ThrillerBiri kız biri erkek iki yakın dost yaz tatilinde bir sahil kasabasına güzel bir tatil için gelmişti. Fakat kasabaya musallat olan ve her sene Temmuz dolunayında ortaya çıkan bir ruhun olduğunu ve bu ruhun onların peşinde olduğunu nereden bilebilirle...