Savaş,devam ediyordu.Erkekler kızları kovmaya çalışıyorlar,kızlar ise güçlerini göstermeye çalışıyorlardı. Eğlenceliydi onlar için aslında.
Jun, Hyun 'un yanına gelmişti,Hararetli hararetli plânını hazırlıyorlardı dış kapının önünde.Hyun ise Jun 'un bu günkü hırsına hayretle bakıyordu.
Jun :-Plan öyle yapılmaz,böyle yapılır.Öğrensinler bizimle uğraşılmayacağını. Ve artık çekip ülkelerine gitsinler.
Hyun :-Bu gün oldukça kızgınsın.Kızların başına bir iş açmayalım?
Jun:-Kadın milletine hiç bir şey olmaz.
Hyun :-Bu hırçınlığının bu gün olanlardan dolayı olduğunu biliyorum.
Jun:-Banyoda susuz kalman mı?
Hyun :-Hadi ama Jun.İkimizde Dong Soo'nun gelişinden dolayı bu kadar kızgın olduğunu biliyoruz.
Jun:-Oda var.Ama en azından bu kızlara karşı plan yapınfa içim soğuyor.
Hyun :-Gerçek kişiden intikam alıncaya kadar soğumayacaksın belli ki ama bu sana iyilik değil aksine zarar veriyor.
Jun:-Sen şimdi beni bırakta,bu kızlardan kurtulmak istiyor musun onu söyle.
Hyun :-Evet ama...
Jun:-O zaman beni izle.
Kızlar, evin bahçesine girdiler.Biraz tedirgindiler hani sabahki intikam olayından dolayı.Başlarına geleceklerden korkuyor gibilerdi.
Bera :-Masal, sence yeni bir intikam plânı ile karşılaşır mıyız?
Masal :-Bence hazırlıklı olsak iyi olacak.
Bera :-Bu sefer ne plânladılar acaba?
Masal :-Girince göreceğiz.Dedi ve yavaşça kapıyı araladı.İçeri başını uzattı.
Bera :-Ne var?
Masal :-Hiç bir şey yok. Dedi ve Bera ile içeri girdiler kapıyı açıp,ama o anda başlarından aşağı iki kova su döküldü.Üstelik ipin ucu,Jun ve Hyun 'un elindeydi.
Masal ve Bera :-Aaaaa!
Bera :-Bu ne böyle?
Jun:-Kızlar, yorulmuşsunuzdur.Banyonuz ayağınıza geldi.
Masal :-Sizzzz!
Bera :-Sizi öldürebilirim!
Hyun :-Niye kızıyorsunuz kızlar?Siz suyla oynamayı çok seviyorsunuz hâlbu ki.
Bera :-Bak bak.Lâflarıda hazırlamışlar.
Masal :-Böyle yapınca intikam aldığınızı mı sanıyorsunuz?
Jun :-Evet, öyle sanıyoruz.
Bera:-Sorarız biz size.Dedi ve yanlarından geçtiler Masal ile birlikte.Hatra geçerken,Masal elindeii çanta ike Jun 'un onuzuna vurup gitti.Jun ise gülüyordu arkalarından.Çak beşlik yaptılar Hyun ile birlikte.
Kızlar üzerlerini değiştirmişler,yemek yemeye inmişlerdi.Ama yemek masasında yine pek hoşnut olmayacakları yemekler vardı.
Masal :-Beğenmemiş gibi olmayalımda bu gün yine ahtapot mu var?
Jun :-Siz sevmiyordunuz değil mi?Bak Hyun, nasılda unutmuşuz.Dedi kaş göz işareti yaparak.
Hyun :-Size de ayıp oldu.Bilseydik aşçıya izin vermezdik.
Bera :-Ay canım, siz ayıbı da mı biliyordunuz?
Masal :-Yürü arkadaşım.Bu gece dışarıda şöyle güzel bir yemek yiyelim.Paramız var Allaha çok şükür.
Duruma bakılırsa,Hyun ve Jun 'un evden kaçırma plânları gayet iyi gidiyordu.Kızlar ise midelerinin sesini dinleyip bir Türk restoranına geldiler.
Masal :-Oh be!Şöyle adam gibi bi Türk yemeği yiyelim.
Bera :-Aslında Kore yemekleri de güzeldir ama o gıcık ikilinin yüzünden,doğru düzgün tadamadık.
Masal :-Sırf bizim gıcığımıza izin vermişlerdir eminim aşçıya.
Bera :-Aç kalıp,Kore'den gideceğimizi sanıyorlar kendilerince.
Masal :-Sanki yemek yiyebileceğimiz bir o ev var.
Garson yanlarına geldi:-Ne alırdınız efendim?
Masal:-Kardeş,şöyle karnıyarık,pirinç pilavı,ha başlangıç olarakta mercimek çorbası alalım.Değil mi?
Bera :-Aynen.
Yemeğe başlamışlardı. Büyük bir özlem ile yiyorlardı yemeklerini.
Masal :-Güzel yapmışlar.Buraya sık gelelim bence.
Bera :-Evet çok beğendim.
Masal birden karşı masaya baktı.Tanıdık bir sima vardı.
Masal :-Tek beğenen biz değiliz galiba.Dedi ve kaş göz işaretleri ile karşısını gösterdi.
Bera:-Kim o?Dedi ve Hyun ile oturmakta olduğu kızı gördü.
Masal :-Yanındaki kız sevgilisi mi acaba?
Bera :-Olabilir. Kız çok güzelmiş yalnız.
Masal :-Biz gelirken yemek yemiyormuydu bu çocuk?
Bera :-Anla işte.Bizim inadımıza yaptılar o ahtapotu,o yılan balığını.Kendileri bile yiyemiyorlar.
Hyun ise Hong Ri Na,ile masada oturmuş,Türk yemeği yiyorlardı.
Ri Na:-Hıım.Güzel bir yermiş.
Hyun :-Yemekleri de güzeldir. Yani buraya gelen arkadaşlarım öyle söylüyorlar.
Ri Na :-Bakıcaz artık.
Hyun :-Ev ev diye tutturuyordun.Bak ne güzel geziyoruz dışarıda.
Ri Na :-Sen de ki bu dışarı merakı nereden çıktı merak etmiyor değilim.
Hyun :-Ben de.Nediyorum ben?
Ri Na :-Bence de ne diyorsun sen?
O anda garson yemekleri getirdi.
Hyun :-Hah,yemeklerde geldi.Hadi yemeğini ye Ri Na.Dedi telâşla.Birden başını çevirdi ve yemeklerini yemekte olan kızları gördü.
Hyun :-Aman Allahım!Bu kızların ne işi var burada?Şansa bak be!
Ri Na :-Nereye bakıyorsun Hyun? Dedi baktığı yere bakarak.
Hyun :-Bi tanıdık gördüm de.
O anda Bera'da onlara bakıyordu. Göz göze geldiler birden.
Ri Na :-Bu kızlar mı tanıdık?
Hyun :-Seyy,şeyyy!
Ri Na:-Gidip birde ben tanışayım şu senin tanıdıklarla.Dedi ve ayağa kalkıp,kızlara doğru ilerledi.Hyun 'da peşinden.
Hyun :-Hong Ri Na,ne gerek var şimdi yanlarına gitmeye.Rahatsız etmeyelim.
Bera :-Bizi gördüler.Ve buraya geliyorlar.
Durum oldukça karışacağa benziyordu.Ya kızlardan biri Ri Na'ya ağızından bir şeyler kaçırırsa?Bu nişanlılık olayını anlatırlarsa meselâ.Hyun, ecel terleri dökmeye başlamıştı. Çünkü Ri Na gelip,kızların başında durdu.
Ri Na:-İyi akşamlar.
Masal :-Teşekkürler.
Ri Na:-Siz,erkek arkadaşımı nereden tanıyorsunuz acaba?
Hong Ri Na'nın ki de büyük patavazsızlıktı hani.Böylesine direk lâfa girilir miydi?Kıskançlık mıydı bu?Yoksa elden kaçırmamak için çabalak mı?
Masal ve Bera, birbirine baktılar. Şaşırmışlardı bu açık sözlülük karşısında.
Hyun :-Ri Na,ne yapıyorsun sen?
Ri Na:-Bakışlarınızı görmedim sanma.
Bera :-Hangi bakışlar?
Ri Na:-Artık söyleyecek misiz erkek arkadaşım ile nereden tanıştığınızı?
Masal :-Erkek arkadaş mı?
Bera :-Bizim tanıştımız doğru.Nereden tanıştığımıza gelince...
Hyun lâfâ girdi birden:-Gelmeyelim.Nereden tanıştığımıza gelmeyelim.
Ri Na:-Gelelim,gelelim.
Hyun :-Hong Ri Na,susar mısın lütfen?Hem onlar benim arkadaşım. Türkiye'den.Dedi kızlara kaş göz işareti yaparak.Masal ve Bera ise durumu anlamışlardı.
Masal :-E evet.Arkadaşız biz.Türkiye'den.
Hyun :-Aaa,canım arkadaşlarım. Sizi Kore'de görmek ne güzel.Dedi ve teker teker sarıldı kızlara.Kızlar ise şaşkınlıkla bakıyordu Hyun 'un bu davranışına.Ne de olsa yeni düşmandılar.
Ri Na:-Demek arkadaşsınız.
Hyun :-Hadi Ri Na.Arkadaşlara yeteri kadar rahatsızlık verdik zaten.Size de afiyet olsun kızlar.Dedi ve sevgilisinide süükleyerek kendi masasına geçti.
Bera :-Telâşını gördün mü Masal?
Masal :-Gördüm.Yanında ki kız arkadaşıymış.Peki neden nişanlılık olayını söylemedi?
Bera :-Nişanlın Bu Kim Hyun Jun olabilir mi?
Masal:- Bilmiyorum. Neyse boşver.Nasılsa hiç biriyle nişanlanmayacağım.Dedi gülerek.
Bera gülümsedi :-Yine de hangisi senin ki bilmek isterdim.
Hyun :-Beni insanlara karşı ne kadar mahçup ettiğini bilemezsin Ri Na.
Ri Na:-Üzgünüm.Bir anlık kıskançlık ile yaptım.Sen de o kadar dikkatli bakmasaydın.
Hyun :-Baktımsa gidip kızları öpmedim ya.Ne zaman bitecek bu kıskançlık?
Ri Na:-Evlendiğimiz zaman.
Hyun :-Bunun için erken olduğunu biliyorsun öyle değil mi?
Ri Na:-Neden erken olacakmış?Biz birbirimizi seviyoruz.Yoksa sen beni sevmiyor musun?
Hyun :-Lütfen yine başlamayalım.Her konuşmanın sonu evliliğe varıyor.
Ri Na:-Seninle ciddi bir ilişki düşünmem hatamı yani?
Hyun :-Of Hong Ri Na!
Gece olmuştu. Hyun ve Jun,odalarında konuşuyorlardı.
Hyun :-Bu gün ucuz atlattım anlayacağın.Az kalsın Hong Ri Na,her şeyi öğrenecekti.
Jun :-Keşke öğrenseymiş.
Hyun :-Onu sevmediğini biliyorum ama o benim kız arkadaşım.
Jun:-Peki söyle bakalım. Onu seviyor musun?
Hyun :-Elbette.
Jun :-Elbette ne?
Hyun :-Elbette yani.Onu,onu...
Jun:-Söylesene. Kendin bile biliyorsun ona aşık olmadığını.Yüzüme bakarak onu seviyorum bile diyemiyorsun.Kendini de onu da kandırma bari.
Hyun :-Beni boşverde şu kızlardan kurtulmanın yollarını bul bana.
Jun :-Bu gece, son oyunumuzu oynuyoruz.Yarın sabaha kalmadan,koşa koşa bu evden gidecekler.Hatta kaçacaklar.
Hyun :-Yoksa tahmin ettiğim şey mi?
Jun :-Evet.
Kızlar, odalarındalardı.Bera,elinde şık mı şık bir elbiseyi tadilât yapıyordu.
Masal :-Bu elbise nereden nereden çıktı?Çokta şıkmış.
Bera :-Evet çok güzel. Kimsesiz çocuklar yararına yapılacak bir kermes için hazırladım bunu.Sınıftan bir arkadaşım rica etti.Bende kırmadım onu.
Masal :-Bence sen bu işte ustasın.Elinden böyle işler geldiği için, çok şanslılar arkadaşların.
Bera:-Sağol canım arkadaşım. Bence sen de çizimde öylesin.
Masal :-O değil de ben bu bölümden mezun olunca iş bulabilecek miyim acaba?Sonuçta çizgifilm yapıyorum.
Bera :-İçin rahat olsun.Sen Güney Kore 'desin.Bu işlerin tam kalbinde.Yan tarafta da Japonya var zaten.Burada iş bulamazsan,oraya geçeriz.Dedi gülerek. Masal 'da gülüyordu.Ama bu sevgi kokan ortam kısa sürecekti çünkü ışıklar gidiverdi birden.
Masal :-Hih!Işıklar gitti.Yine.
Bera :-Evet,yine.Ahh!İğneyi elime batırdım.
Masal :-Dikkat et canım.
Birden o mâlum ses duyulmaya başladı. Kızlar,yan yana geldiler.
Masal :-Başladık yine.Dedi korkarak.
Bera :-Telefonun ışığını yaksana.
Masal :-Masanın üzerinde kaldı. Senin ki nerede?
Bera:-Hatırlamıyorum.
O an camdan gölgeler geçmeye başladı.Ürkütücü gölgeler.
Masal :-Beraaa,bunlar ne ki?
Bera :-Bilmiyorum Masal!Tek bildiğim çok korktuğum.
"Yardım edin!" "Yardım edin!"
Masal :-Bize kim yardım edecek acaba?
Birden dolabın kapağı gıcırdamaya başladı. Galiba içinden bir şey çıkmak üzereydi.
Bera :-Sen bu olanların,o çocukların plânı olduğuna inanıyor musun hâlâ?
Masal :-Emin ol öyledir.Dedi korkarak.
Bera :-O zaman, şu dolapta ki ne?
Bir anda yatağın altından garip gurup sesler gelmeye başladı.
Masal :-Bu ses ne?
Bera :-Yine fare mi var yoksa?
Masal :-Fare'ye göre biraz büyük gürültü yapıyor sanki.Dedi ve eğilip yatağın altına baktı.Ama büyük bir çığlık ile,geri çekildi.
Masal :-Aaaa!
Bera :-Ne oldu,ne gördün?
Masal :-Yatağın altında boylu boyunca yatan bi şey var.
Bera:-O kadın olmasın?
Masal :-Bence de olmasın.
Dolabın kapağı bir açılıp,bir kapanıyordu.Birden odanın içi soğumaya başladı.
Masal :-Burası soğudu mu ne?
Bera:-Öyle oldu.Dedi aynaya bakarak.Gözleri kocaman açılmıştı korkudan.Masalı dürttü hemen.
Masal :-Ne oldu?
Kaş göz işareti ile o yöne bakmasını söylüyordu Bera.Masal 'da baktı o tarafa ve birden o da aynı tepkiyi vermeye başladı. Nedeni ise aynanın üzerinde kan ile yazılmış bazı yazılar yazmasıydı.
Masal :-Anne,ne yazıyor orada?
Bera :-Bana yardım etmediniz.Artık gazabımdan kurtulamazsınız.Ya gidersiniz,ya da ölürsünüz.
Birden dolabın kapağı sonuna kadar açıldı bir hızla.Kızların ise bu korku ve adrenaline dayanacak güçleri kalmamıştı artık.Çığlık çığlığa odadan çıktılar. Birden o karanlığın içinde karşılarında bem beyaz,up uzun boylu bir varlık beliriverdi.
Kızlar :-Aaaaaa!
Öyle çok korkmuşlardı ki sağa sola kaçışalım derken,birbirlerine çarptılar.Öyle ki Bera telâş ile merdivenlerin başındaki Masal 'a çarptı.
Ve olan olmuştu.Jun,başında ki çarşafı çıkardı, Hyun ise elinde fener ile çıka geldi.Bera ile birlikte merdivenlerden aşağı bakıyorlardı.
Galiba savaşın ilk gazisi verilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbin Dört Hâli 💖 KORE 💖
FanfictionYalnız kalpler aşkla birleşir,mutlu kalpler ise evlilikle.Peki evleneceğin insanı sen mi seçersin?Ailen mi?Yoksa kader mi? Türkiye'den Kore'ye.Dört kalbin,bir evlilik hikayesi içinde yaşadıkları. 💖KORE DRAMASI TADINDA 💖